Çünkü onlar acının ne olduğunu hiçbir zaman bilmediler. | Open Subtitles | لأنّهم ببساطة لم يكونوا يوما بائسين حقّا |
Çünkü onlar katilin dışarı çıkmadığını sanıyorlar, Zach içerideydi. | Open Subtitles | لأنّهم يظنون بأنّ القاتل لم يخرج لقد قبضوا على صديقك زاك بالداخل |
Çünkü onlar ölü askeri, yaşayan gazilere tercih ediyorlardı. | Open Subtitles | لأنّهم يفضّلون أن يكون لديهم جنود ميتون بدل محاربين أحياء |
cunku izliyorlardi. | Open Subtitles | لأنّهم يريدون ابقائك تحت بصرهم لأنّهم كانوا يراقبونك |
Korkulari yok cunku sonsuza kadar genc kalacaklar. | Open Subtitles | لقد تجاوزا مرحلة الخوف، لأنّهم شباب للأبد |
..seni sevenleri ve sana inananları... ..kör oldukları için sana inanmayanları da esirge. | Open Subtitles | نجّ ِأولئك الّذين يحبّونك و يؤمنون بك و أولئك الّذين لا يؤمنون بك نجّهم لأنّهم عميان |
Kötü olan hiçbir şey benim hatam değil. Dandik anne baba oldukları için suçlu onlar. | Open Subtitles | أنت لا تفهم، كل تصرف سيئ أفعله ليس غلطتي، بل غلطتهم لأنّهم والدان سيئان |
Çünkü onu patlatırlarsa 100 mil çapında her şeyi yok edebilir. | Open Subtitles | لأنّهم إن شحنوها، فيمكن أن تدمّرَ كلّ شيء ضمن مائة ميلٍ مربّع. |
Mahkumları burada bulamazsınız Çünkü onlar çoktan gittiler. | Open Subtitles | لن تجد السجناء هنا بالأرض المحايدة لأنّهم رحلوا سلفاً |
Çünkü onlar kutsal kitaptaki kelimeleri hiç anlamadan tekrar edenlerdir. | Open Subtitles | لأنّهم هم من يردّدون كتاباً مقدّساً لايفهمون فحواه |
Çünkü onlar yapabileceğini düşünüyor. Seni bunu yapmak zorunda olacağın bazı zorlu durumlarda bırakabilirler. | Open Subtitles | لأنّهم يظنّونَ أنّكِ تستطيعين وسيضعونكِ في مواقفَ يكونُ لكِ فيها القرار |
Zamana ihtiyacın yok Çünkü onlar hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | أنت لا تحتاجين إلى وقتٍ، لأنّهم لم يفعلوا ذلك. |
Hâllerine üzüldü. Çünkü onlar fakirdi. O ise zengin. | Open Subtitles | يشعر بالأسف تجاههم لأنّهم كانوا فقراء وكان غنياً. |
En yakın arkadaşların senden korkuyor Çünkü onlar asla seni anlayamazlar. Nasıl anlasınlar ki? | Open Subtitles | أقرب أصدقائك يخافونك لأنّهم لا يفهمونك، وأنّى لهم ذلك؟ |
- cunku bilselerdi eve girerlerdi, yanindan gecmezlerdi. | Open Subtitles | لأنّهم لو عرفوا لكانوا مزّقوا غرفة المعيشة إرباً ولَما مرّوا قرب المنزل في الخارج |
cunku birisini suclamaları gerekiyordu ve siz hem direksiyondaydınız hem de ne oldugunu hatırlamıyordunuz. | Open Subtitles | لأنّهم أرادوا أن يضعوا اللوم على أحدهم وليس لأنّك كنت تقود القطار فحسب بل أنّك لا تتذكر ما حدث تماماً |
oyle, cunku islerini kaybetmekten korkuyorlar. | Open Subtitles | أجل، لأنّهم خائفون من فقدان وظائفهم |
Zayıf ve savaşmaktan aciz oldukları için senin peşindeler. | Open Subtitles | يتبعوك فقط لأنّهم ضعفاء على أن يُقاتلوا بأنفسهم. |
Çoğu erkek yalnız oldukları için bana gelir, Dedektif. | Open Subtitles | أيّتها المُحققة، مُعظم الرجال يأتون إليّ لأنّهم وحيدين، |
İslâm'a düşman oldukları için de Akdeniz'de, bu merkezi bütün krallar korur. | Open Subtitles | كل الملوك يحمون المكان لأنّهم أعداء الإسلام |
Buna gerek yoktu, Çünkü onu mahkum edecek bağlantıyı zaten bulmuşlardı. | Open Subtitles | لن يكون هناك حاجة لذلك، لأنّهم كان لدّيهم الصِلة التي يحتاجونها للإتهام |
Çünkü onu çok ama çok derinlere sakladım, sevdiğim insanlara göstermedim çünkü gerçeği bilseler benden nefret ederlerdi. | Open Subtitles | شخصٌ أبقيتهُ عميقاً داخلي، ولم أريه لأحبائي، لأنّهم لو علموا الحقيقة لكرهوني |