Bir şeyleri sırf söylemem gerekiyor diye söylemem. | Open Subtitles | أنا لا أقول أشياءً فقط لأن علي أن أقولها |
Hayır, sonra gelirim. Şehre geri dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | سباق, بالتأكيد, كلا سأتي لاحقا لأن علي العودة الى البلدة |
Çünkü gerçekten işemem gerekiyor ve ya oraya olacak ya da çitlere. | Open Subtitles | لأن علي أن أتبول حقاً، وإلا سأتبول بين الشجيرات. |
Konuşma fırsatı yakaladığımız iyi oldu Çünkü bir şey sormalıyım Jenny. | Open Subtitles | ومن المهم لي فرصة التحدث هذه لأن علي طلب شيء منك |
Bir yandan kafamdan ter damlıyor. Çünkü Homer Simpson'u bu pozisyonda yapmak durumundayım. | TED | والعرق الذي يتقطرمن جبهتي لأن علي أن أنحت "هومر سيمبسون" في هذا الشكل. |
Harika. Alabilirsin. Sınavlarıma çalışmam gerek. | Open Subtitles | عظيم، يمكنك أن تستعيده لأن علي أن أدرس لأختبارات نصف الترم |
Bu yüzden defter ya da sen bitene kadar etrafta dolaşmak zorundayım. | Open Subtitles | ذلك لأن علي أن أقف بالجوار أنتظر أن تنتهي المذكرة أو أن تنتهي أنت |
İyi, Çünkü Hawaii' ye gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | جيد , لأن علي الذهاب إلى هاواي |
Biraz malzeme teslim etmem gerekiyor. | Open Subtitles | لأن علي أن أوصل كمية كبيرة من الخشب |
- Hoş geldiniz turu yapmam gerekiyor Çünkü. | Open Subtitles | لأن علي أن أذهب وأعمل الجولات الترحيبية |
Her gece onunla karşılaşmaktan kurtulmam gerekiyor. | Open Subtitles | هذا سيء لأن علي التعامل معه بأساس يومي |
su anda bir karar vermem gerekiyor da. | Open Subtitles | لأنه، لأن علي ان أقرر هنا |
Bu yüzden bana biraz zaman tanımanı istiyorum. Çünkü sınırları belirlemem gerekiyor. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}،لذا ألتمس فسحة بسيطة لأن علي وضع حد فاصل. |
Bu da beni kötü etkilemişti, Çünkü şimdi de ben fotoğraf göndermek zorundaydım. | Open Subtitles | ما اعنيه أني جننت لأن علي الان أن أرسل صورتي لها |
Çünkü bu adamla her gün yüz yüze gelmek zorundayım ve sen de onun kız arkadaşısın. | Open Subtitles | لأن علي أن أرى هذا الرجل كل يوم وأيضا أنتِ حبيبته |
Hey, acele etsen iyi olur, Çünkü sabah ilk iş o kameraları kurmak için Jimmie'lere gitmeliyim. | Open Subtitles | من الأفضل أن تسرعي لأن علي أن أكون في منزل جيمي أول شيء في الصباح وضع الكاميرات في مكانها |
Gidiyorum, Çünkü çalışmalıyım. Birileri çalışmalı... | Open Subtitles | أنا سأُغادر لأن علي أن أعمل شخصُاً، ما عليه أن يعمل |
Oturamazsam özür dilerim ama bazı telefon görüşmeleri yapmam gerek. | Open Subtitles | مرحبًا. أعتذر لا يمكنني مقابلتكما لأن علي أن أجري بضعة اتصالات |
Ofise geri dönmem gerek Çünkü. Sonra da oradan havaalanına gidip New York'a geri dönmem gerek. | Open Subtitles | لأن علي العودة للمكتب ثم إلى المطار ثم أعود إلى نيويورك |
Özür dilerim bölmek zorundayım, ama benimle konuşurken bana bakabilir misiniz, böylece dudaklarınızı okuyabilirim? | Open Subtitles | أنا آسفة لأن علي مقاطعتك, ولكن هل يمكنك رجاءا ان تنظر الي وانت تتحدث لأستطيع قراءة شفاهك؟ |