ويكيبيديا

    "لأن مثل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çünkü
        
    çünkü böyle bir mekanizma, "büyük patlama"yı anlamaya çalışan kozmologlar tarafından keşfedildi bile. TED لأن مثل هذه الالية قد تم ايجادها بواسطة العلماء الكونيين محاولين فهم الانفجار الكبير
    Bu, kendini sulayan testi gibi başarısız olur çünkü basitçe magnet topu yukarıda tutar. TED هذه فاشلة لأن مثل وعاء السقي الذاتي فإن المغناطيس ببساطة يثبت الكرة في الأعلى.
    Pekala, ona bir şey söylemelisin çünkü bunun gibi bir soru kendi kendine gitmez. Open Subtitles حسنا، عليك أن أقول له شيئا لأن مثل هذا السؤال فقط لا تذهب بعيدا في حد ذاته.
    çünkü kadının cesedi gibi bunlar da soğutulmuş. Open Subtitles والسبب هم لَيسوا صحّي لأن مثل جسمِها، هم بُرّدوا.
    İlk ikisi ona ait olmalı, çünkü her virüste olduğu gibi, bulaşması için, bir ilk taşıyan olması lazım. Open Subtitles انها حصلت على أن تكون الأولى 2 , لأنه , أيضا , لأن مثل أي فيروس , هناك دائما حاملة الأولي
    çünkü bu gibi asalaklar herhangi bir türün üstünlük kazanmasına engel olur. Open Subtitles لأن مثل هذه الطفيليات توقف اي مجموعة من الحيوانات تصبح لها اليد العلياِ
    çünkü böylesine mükemmel yerler sadece bizim gibi yaşamların var olduğu yerlerdir. Open Subtitles لأن مثل هذه الأماكن المتقنه هى فقط التى يمكن أن تتواجد بها حياه مثلنا
    Umarım ne yaptığını biliyorsundur çünkü bu insanlar taşak geçmeye gelmez. Open Subtitles آمل بإنك على علم بما تفعلينه لأن مثل هولاء الناس لا يمكن العبث معهم
    Şehire geldi ve o kılavuzda ki her şeyi kopyaladı çünkü, söylediğim gibi ne gerekirse yapardı. Open Subtitles لقد ذهب إلى هناك وسرقَ دليلهم لأن مثل ما قلت، سيفعل ما يتطلبه الأمر
    Tahmin ediyorum ki kendini öldürdü. çünkü o da Chad gibi ezikti. Open Subtitles أنا على افتراض انه قتل نفسه، لأن مثل تشاد، وقال انه كان ضعيفا.
    Bu videoyu sizlerle paylaşmak isteme nedenim büyük bir buluş göstermek değil, çünkü henüz öyle bir şey olmadı. Göstermek istediğim şey, bu yunusların sahip olduğu sezgi ve odaklanma seviyesi, sisteme duydukları ilgi. TED لهذا أردت مشاركة هذا الفيديو معكم ليس لأريكم أيَّ اكتشافاتٍ هائلة لأن مثل هذه الاكتشافات لم تحصل بعد، لكن لأريكم قدر العزم والذكاء الذي لدى هذه الدلافين.
    Ama top atışı ve bomba seslerini duyduğumda, direk oraya yöneliyorum, çünkü ilk giden olmak istiyorum, çünkü bu hikayelerin anlatılması lazım. TED ولكن عندما أسمع صوت القصف والقنابل، أقوم بالتوجه مباشرةً نحوها، لأنني أريد أن أكون أول من يكون هناك، لأن مثل هذا القصص يجب أن تروى.
    kahramanları yüceltmeye, kahramanlık yapmak için doğru zamanın kollamaya hazır mıyız? çünkü hayatınız boyunca yalnız bir kez olabilir, TED لنحتفي بالأبطال العاديين، الذين ينتظرون الظرف المناسب ليظهروا، ويدفعوا بالمخيلة البطولية إلى القيام بالأفعال؟ لأن مثل هذه الفرصة قد لا تحصل إلا مرة واحدة في حياتك كلها،
    çünkü çözülememiş bir dosyanın... başka açıklamaları olabilir. Open Subtitles لأن مثل هذه الحالة لا يمكن أن يحلّ... هو قد يستجدى تفسيرات أخرى.
    Bu film hiç bitmez çünkü. Open Subtitles لأن مثل هذه الأفلام لا تنتهى جيداً
    çünkü, birçok genç insan gibi Parker, televizyonda gördüğü bir şey yapmaya çalıştı. Open Subtitles لأن مثل الكثير من المراهقين المثاليين، (باركر) حاول القيام بشيء شاهده على التلفاز.
    "sertlik" ve "nüfuz edilemezlik" gibi kavramlar inşa etmiş olması faydalı, çünkü içinde hareket etmemiz gereken orta boy dünyada, vücutlarımızı hareket ettirebilmemize bu gibi kavramlar yardım ediyor. TED لذا فإنه من المفيد.. لأدمغتنا بناء مفاهيم مثل "الصلابة" و"المناعة،" لأن مثل هذه الأفكار تساعدنا لنقل أجسامنا خلال.. العالم-المتوسط الحجم الذي يتعين علينا أن نتنقل فيه.
    çünkü o bir koruyucu, kol kanat geren... Open Subtitles لأن مثل ناصحِي، الجامع،
    çünkü her birinde akrebi, yayı, şu ok atan kızı, balıklı elemanı görebiliyorum. Open Subtitles تعلمون ، لأن مثل يمكنني ترى كل واحد منهم -- العقرب ، القوس والسهم للزواج ،
    Cassandra'ya bundan bahsetme, ...çünkü böyle şeylerin altından genelde bir şey çıkmıyor. Open Subtitles ولا تذكر الأمر لـ (كساندرا) لأن مثل هذه الأمور يرعى الصمت فيها أكثر من عدم فعل ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد