Her zaman evde tek başına kalıyor çünkü babası dışarıda çetecilik oynuyor. | Open Subtitles | الطفل يكون فى المنزل على بمفرده دوماً لأن والده يكون فى الخارجيلعبدوررجل العصابات. |
'O ve ben birlikte çok vakit geçiriyorduk çünkü babası suratsızın tekiydi. | Open Subtitles | نمضي أنا وهو معظم الوقّت سوية لأن والده حقّـاً وغد لعين |
Esas oğlan burada çünkü onu seviyoruz ayrıca burada çünkü babası çok meşgul olduğundan gelmedi. | Open Subtitles | الرجل الذي هو هنا لأننا نحبه هو أيضاً هنا لأن والده لم يستطع المجيئ بسبب إنشغاله |
Bizim ufaklık şöminenin kenarında bekliyor ama hediye yok çünkü babası yan odada birleştiriyor. | Open Subtitles | طفلنا الصغير ينتظر عند المدفأه ولكن ، ليس هنالك هدية " لأن والده في الغرفة المجاورة يقوم بتركيبها " |
çünkü babası iyi bir adam. | Open Subtitles | لأن والده شخص جيد |
Pekâlâ, endişelenmesine gerek yoktu çünkü babası Medved onu buldu aynen öğleden sonra seni bulduğum gibi. | Open Subtitles | لم يكن هناك داعي لئن يقلق لأن والده (ميدفيد) وجده كما وجدتك عصر اليوم |
çünkü babası Afganistan'daymış ve orada hâlâ çocuk felci vakaları görülüyor. | Open Subtitles | (لأن والده كان في (أفغانستان وشلل الأطفال منتشر هناك |
Petrov onu iki kez geri çağırmaya karar verdi, ama sonra erteledi, çünkü babası aile dostu. | Open Subtitles | (بيتروف) درس استدعائه مرتين، لكنه تراجع لأن والده صديق للعائلة |
Çünkü çünkü babası bunu anlayamadı. | Open Subtitles | لأن... لأن والده فقط لا يريد ذلك. |
- çünkü babası hapishaneden kaçırıldı. | Open Subtitles | لأن والده قد هرب من السجن |
Chase'i işe aldım çünkü babası telefon etti. | Open Subtitles | عينت (تشايس) لأن والده أجرى مكالمة |
çünkü babası kendi götünü onun için feda etti. | Open Subtitles | - لأن والده ضحّى به. |