İkinci soru ise Ne için olduğu, ben bunu tersine çevireceğim ve bilinçliliğin herhangi Bir şey için olmadığını söyleyeceğim. | TED | وثم السؤال الثاني عن ماهية غايته، أود أن أعكس ذلك و أود أن أقول أني لا أعتقد بأن الأحساس هو لأي شيء. |
Ne için biriktirdiğimi biliyordun. | Open Subtitles | ابقي بعيدة عن هذا انت تعرف لأي شيء هذه النقود |
Bak, hiçbir şey için özür dilemen gerekmiyor, tamam mı? | Open Subtitles | إنظري , لا يجب عليكِ الإعتذار لأي شيء , حسناً؟ |
hiçbir şey yok tane ya da herhangi Bir şey izi yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء هناك لا أثر لأي شيء ليس الحبوب. |
Hem senin gülünç isimli seks pozisyonları listenden herhangi Bir şey istemiyorum. | Open Subtitles | و أنا لا أســأل لأي شيء من قائمتك بظرافة مسمى حركـات الجنس |
Çünkü bugün senin kocan olacağım ve artık hiçbir şeye ihtiyacım kalmayacak. | Open Subtitles | لأنني سأصبح زوجك اليوم و لن أحتاج لأي شيء بعد الآن |
Hiçbir işe yaramadığımı düşünüyorsun. Sence, ben hiçbir şeyi göremiyor, anlayamıyorum. | Open Subtitles | تحسبين أنني لا أصلح لأي شيء وتحسبين أنني لا أرى ولا أفهم أي شيء |
Savaşın Ne için olduğundan bahsederek dün beni üzmüştünüz. | Open Subtitles | لقد جعلتني حزينة يوم أمس متسائلة لأي شيء كانت الحرب |
Bu pasta Ne için? | Open Subtitles | لأي شيء الكعكة؟ |
- Nerede bulundular? Onlar Ne için? | Open Subtitles | أينما وجدتها , لأي شيء هي ؟ |
Önce it, sonra çek. hiçbir şey için yok panik. | Open Subtitles | كنت سأصلح الباب يجب أن تدفع ثم تسحبه دعونا لا نفزع لأي شيء دعني أرى |
Onun hakkımda söylediklerini dinlediğine inanamıyorum. Neler dedi sana? - hiçbir şey. | Open Subtitles | لا أصدق أنك استمعت لأي شيء قاله عنـّي، ماذا قال؟ |
Sadakat olmadan krallık olmaz! hiçbir şey olmaz! | Open Subtitles | فبدون الولاء لا وجود للملكة، ولا وجود لأي شيء |
Fidye istemeyi düşünüyorsan çok arkadaşım olmadığını başka Bir şey yapmayı düşünüyorsan da bu garajın her yerinde güvenlik kameraları olduğunu söyleyeyim. | Open Subtitles | وإنت كنت تبحث عن فدية ما، ليس لدي الكثير من الأصدقاء. وإن كنت تخطط لأي شيء آخر، فهناك العديد من كاميرات المراقبة |
Yemin ederim, eğer ona Bir şey olmasına müsaade ettiysen, Wes... | Open Subtitles | أقسم ، إذا سمحت لأي شيء بأن يحدث له ، ويس |
hiçbir şeye bakmıyordum, gülümsemedim de. | Open Subtitles | لم أكن أنظر إلى أي شيء . لم أبتسم لأي شيء |
Hayır, Sistine Kilise'sini tekrar boyayan çocuklara yardım ettiğimden beri hiçbir şeye gönüllü olmamaya karar verdim. | Open Subtitles | لا ، لا أتطوع لأي شيء منذ أن ساعدت أولئك الشباب لإعادة طلاء كنسية سيستين |
Ve bu yeni yaklaşım yaratıcı bir şekilde yaptığımız her yeni şey için geçerlidir. | TED | وبالتالي هذه المقاربة تبقى صالحة لأي شيء جديد نقوم به بشكل إبداعي. |
Hiçbir işe yaramadığımı düşünüyorsun. Sence, ben hiçbir şeyi göremiyor, anlayamıyorum. | Open Subtitles | تحسبين أنني لا أصلح لأي شيء وتحسبين أنني لا أرى ولا أفهم أي شيء |
Bu şerefi Neye borçluyuz, Sayın Bakan? | Open Subtitles | لأي شيء ندين بشرف هذه الزيارة، حضرة الوزير؟ |
Tam olarak Neyin peşinde olduğunu ya da sana neler olduğunu bilmiyorum... ama sanırım sana işinde ve her şeyde daha yardımcı olabilirdim. | Open Subtitles | لا أعرف لأي شيء تخططين ولا أعرف ما الذي يحدث معك فعلا لكن أعتقد كان من الممكن ان أساعدك اكثر مع عملك وكل شيء, انت تعرفين |
Metal nesnelere nazaran anormal ses dalgası yayan her şeyi buluyorum ben. | Open Subtitles | لكن بدل الإنصات للأجسام المعدنية أنصت لأي شيء يصدر موجة صوتية شاذة |
Ve balkonumdan, istediğim her şeyin ve herkesin, resmini çekme hakkım var. | Open Subtitles | ولي الحق في إلتقاط صورة لأي شيء ولأي شخص أريد من شرفتي |
Bu şekilde, kontrol etmek için düşünmekten başka bir şeye ihtiyacımız olmaz. | TED | عندها لن نحتاج لأي شيء للتحكم بالسيارة، ما عدا التفكير في ذلك. |
Bu özel ambar, üsse giren çıkan her şeye depo olarak hizmet vermekte. | Open Subtitles | هذا بالتحديد الممخزن الذي خدم كمستودع لأي شيء يدخل أو يخرج من القاعدة |
Başarılı bir iş adamı, önüne hiçbir şeyin çıkmasına izin vermez. | Open Subtitles | رجال الأعمال الناجحين لا يسمحون . لأي شيء بأن يقف بطريقكم |