Bu yüzden seni buraya getirtmek için birilerinin başını ağrıtmam gerekti. | Open Subtitles | لذلك توسطت لدى بعضهم لإحضارك إلى هنا |
Bu yüzden seni buraya getirtmek için birilerinin başını ağrıtmam gerekti. | Open Subtitles | لذلك توسطت لدى بعضهم لإحضارك إلى هنا |
Seni buraya getirtmek için para harcadım. | Open Subtitles | لقد أنفقت نقودا لإحضارك إلى هنا |
Ama sizi diğer adadan buraya getirmek için bir sürü zahmete katlandık. | Open Subtitles | لكن تكبّدنا العناء الكثير لإحضارك إلى هنا من الجزيرة الأخرى |
Seni buraya getirmek için hayatını verdi. | Open Subtitles | لقد منحت حياتها لإحضارك إلى هنا |
Senin kefilin olan adam, seni LA'e götürmem için beni tuttu, hepsi bu. | Open Subtitles | "مكتب كفالتك أستأجرنى لإحضارك إلى " لوس أنجلوس وهذا ما أفعلة |
Seni eve götürmem için baban gönderdi. | Open Subtitles | والدك أرسلني لإحضارك إلى البيت |
Seni buraya getirmek için büyüyü engellemem gerekti. | Open Subtitles | أما بالنسبة لإحضارك إلى هنا... استطعت حرف التعويذة |
Olgunlaşmanı sağlamak için, buraya getirmek için, ve onu bu duruma sokmak için! | Open Subtitles | لجعـلك تكـبر لإحضارك إلى هـنا |