Başka bir yer bulmak için vakit yoktu. Şimdi sadece koşamasın! | Open Subtitles | ليس أمامك وقت كثير لإيجاد مكان ما لا يمكنك فقط الهرب في أرجاء المدينة |
Uyumak için bir yer bulmak amacıyla en yakın kasabaya doğru yöneldim. | Open Subtitles | أنا توجهت إلى قرية قريبة لإيجاد مكان للنوم |
ABD Savcılığı sana uygun bir yer bulmak için seninle görüşecek. | Open Subtitles | المحامى العام سيعمل معك لإيجاد مكان مناسب |
Konuşabileceğimiz bir yer bulmalıyız. Güvenlik kamerası olamayan bir yer. | Open Subtitles | نحن بحاجة لإيجاد مكان للحديث مكان ما بدون أي كاميرات أمنية |
Diplomatik misafirlerimizi ağırlamak için bir yer bulmalıyız ve senin tadilata başladığın söylendi. | Open Subtitles | نحن بحاجة لإيجاد مكان للترفيه ضيوفنا دبلوماسيين وقيل لي أنك أعدت تزينه |
birkaç günlüğüne ... .. bir çocuğu saklamak için bir yer bulmam söylendi. | Open Subtitles | هم اخبروني لإيجاد مكان لكي يتمكنوا من اخفاء الطفل |
Sanırım dudaklarımı koyacak başka bir yer bulmam gerekiyor. | Open Subtitles | أظن أنني سأحتاج لإيجاد مكان آخر لوضع شفتاي. |
Bölge savcısının o beyinleri gizleyeceği çok iyi bir yer bulmak için bir sebebi vardı. | Open Subtitles | هذه الأدمغة هي دافع جيد للمدعي العام لإيجاد مكان جيد للإختباء |
yer bulmak için şansınız olur. | Open Subtitles | ليمنحكما هذا فرصة لإيجاد مكان ما.. |
Hayır, yeni bir yer bulmak gerekti. | Open Subtitles | لا، أنا بحاجة لإيجاد مكان آخر |
Bir yer bulmak için... | Open Subtitles | لإيجاد مكان و... |
Sanırım imza toplamak için yeni bir yer bulmalıyız. | Open Subtitles | اضطررنا لإيجاد مكان جديد لإيجاد التواقيع |
Güvenli bir yer bulmalıyız. | Open Subtitles | إننا بحاجة لإيجاد مكان آمن |
Bunu koymak için özel bir yer bulmam lazım. | Open Subtitles | أنا بحاجة لإيجاد مكان خاص لألصقه |