Evet, hepsi hayalimdi. Bana inandığın için teşekkürler, baba. | Open Subtitles | أجل، هذا كل شيء تمنيته شكرًا لإيمانك بي يا أبي |
Sadece üzüleceğin için değil öyle bir şey olabileceğine inandığın için de. | Open Subtitles | ليس فقط إنكِ ستنزعجي, ولكن لإيمانك بأن ذلك قد يحدث |
Tam olarak düşündüğüm müşteri profili olmasa da bana inandığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسنا ، إنهم ليسوا بالضبط الزبائن الذين توقعتهم في بالي ، ولكن ... شكرا لإيمانك بي |
Bu, bana inandığın için "teşekkürler" öpücüğüydü. | Open Subtitles | حسناً، كانت تلك قبلة شكراً لإيمانك بي |
İnancına göre, büyük günah işlediler. | Open Subtitles | طبقاً لإيمانك لقد اخطأوا كثيراً |
Şey diyecektim, teşekkür ederim. Bana inandığın için yani. | Open Subtitles | لذا , تعرف , الشكر والأمور , لإيمانك بي |
O üniformayı adalete inandığın için giyiyorsun. | Open Subtitles | إنّك ارتديت هذا الزيّ لإيمانك بالعدالة. |
Bana inandığın için sağol. | Open Subtitles | شكراً لإيمانك بي |
Sana da minnettarım, bana inandığın için. | Open Subtitles | وممتنّةٌ لك أيضاً لإيمانك بي |
Bart, büyüyebileceğime inandığın için sana minnettarım. Yaramazlık günlerim bir daha dönmemek üzere bitti. | Open Subtitles | بارت) ، شكراً لإيمانك أن بإستطاعتي النضوج) أيام المقالب قد إنتهت ، للأبد |
Bana inandığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك لإيمانك بي |
Austin, bana inandığın için çok teşekkür ederim. Parmaklarım uyuştu. | Open Subtitles | (أوستن)، شكرًا جزيلًا لإيمانك بي. أشعر بالخدر في أصابعي. |
Ben kendime inanmadığım zaman bana inandığın için teşekkür... | Open Subtitles | أردت أن أشكرك لإيمانك بي |
Bana inandığın için teşekkürler Bobby. | Open Subtitles | شكرا لإيمانك بي بوبي |
- Yoksa inandığın için mi doğru? | Open Subtitles | أو هل هذا صحيح لإيمانك بذلك؟ |
- Bana inandığın için sağ ol. | Open Subtitles | شكرا لإيمانك بي |
Bana inandığın için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لإيمانك بي |
- Bana inandığın için ben teşekkür ederim. | Open Subtitles | - شكرا لإيمانك بى |
Bize inandığın için teşekkür ederiz, Ben. | Open Subtitles | شكراً لإيمانك بي، يا (بين) |
- Ama sağlığında bir problem olduğunda, kişisel bir krizin eşiğindeyken, inancına tekrar tutunmak çok önemlidir. | Open Subtitles | -لكن بوقت أزمة شخصية, تهديد لصحتك, أن تعودي لإيمانك هو مهم وجوهري. |
Senin inancına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن بحاجة لإيمانك. |