Lütfen, ayrılığımızın seni hayata soğutmasına izin verme. | Open Subtitles | أرجوكِ لاتدعي إنفصالنا يجبرك على العيش بقية حياتكِ بعزلة |
Annenin araba tekerleği de satan bir yerden gözlük almasına izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي أمك تشتري لكِ نظارات من مكان يبيع الإطارات أيضاً |
Paparazzinin elbiseyle fotoğrafını çekmesine izin verme. | Open Subtitles | فقط لاتدعي المصورين المتطفلين يلتقطون صورتك بهذا الفستان |
Kızıl seninle ilgili orada söylenmiş olanların canını sıkmasına izin verme. | Open Subtitles | الان , ريد لاتدعي اي شئ يقولوه عنك هناك يزعجك |
- Sen etmemişsin gibi davranma! | Open Subtitles | لاتدعي بأنكِ لم تفكري بهذا قط،أيتها الشابة. |
- Marni, o kızların seni alaşağı etmelerine izin verme. | Open Subtitles | مارني, لاتدعي معاملة هولاء الفتيات لك تحبطك |
Polisin yada herhangi birinin Soo Jin'le aramdaki ilişkiyi öğrenmesine izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي الناس يعرفون بشأن علاقتي بينكِ وبين سو جين |
- Mag başkalarının kafanı annenle ilgili hikâyelerle doldurmasına izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي الناس يملؤون رأسكِ بقصصٍ عن والدتكّ |
Sakın kimsenin seni yaşlanmaya ikna etmesine izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي أي أحد يخدعك في مسأله مرحلة الكبر |
Bu kadının eski masallarla seni korkutmasına izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي هذه المرأة تُخيفك بتلك القصص |
Kimsenin sana güçsüz demesine izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي أحداً أن يقول لكِ أنكِ لست قوية |
Bu adamın her şeyini elinden almasına izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي هذا الرجل يأخذ كل شئٍ منكِ |
Bunun, onu hatırlama şeklini değişmesine izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي ذلك يغير طريقة تذكرك إياه |
Yatak böceklerinin seni ısırmasına izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي قملة الفراش تعضك |
Ama Milly, eğer hala Johnny'ye karşı bir şeyler hissediyorsan lütfen gururunun ya da aramızdaki farklılıkların istediğin şeyleri yapmana engel olmasına izin verme. | Open Subtitles | لكن " ياميلي " , أذا انت في الداخل على كل الأحوال مازال الطريق مفتوح لـ "جوني " اذا رجاءاً لاتدعي كبريائك أو خلافاتنا أن تأثر عليك وعلى الحصول على ماتريدينه |
Sinirlerini bozmasına izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي ذلك يحبطك |
Sharda, onun benim ölümü yakmasına izin verme. | Open Subtitles | لاتدعي يده تحرق جنازتي |
"Geceleri oğlunun, yanına gelip yatmasına izin verme yoksa asla çıkaramazsın yataktan." | Open Subtitles | "لاتدعي رضيعك ينام معك في السرير" |
Etrafındakiler Pentagon'daki bir yetkilinin karısının kaybolduğunu söylüyorsa bundan haberdar değilmişsin gibi davranma. | Open Subtitles | اذا كان الناس يتحدثون حول كون زوجة مسؤول في وزارة الدفاع اصبحت مفقودة لاتدعي بأنك لم تسمع عنها قط |
Havadan para kazanıyorsun gibi davranma. | Open Subtitles | لاتدعي وكأنه لديك دخل زائد |
Uther'ı desteklememişsin gibi davranma. | Open Subtitles | "لاتدعي انك دعمتَ "اوثر |