Bundan sonra prensese ne yaptıkları Hiç önemli değilmiş, çünkü Hiçbir şey ondan bu mutluluğu geri alamazmış. | Open Subtitles | وبغض النظر عن ما فعلوه للأميرة لاشيئ يمكن أن يغيرها من وقت مضى. |
Hiçbir şey daha kötü olamaz Hiçbir şey... 10 yıldan kötü olamaz. | Open Subtitles | لاشي ممكن يكون اسوء لاشيئ لاشي لمدة عشر سنوات |
Bu da işe yaramazsa Hiçbir şey yaramaz. | Open Subtitles | إذا كان هذا لن يبعد هذا الشخص عن تجارتنا لاشيئ سيفعل |
Ne zamanıma, ne çabama ne arkadaşlığımıza, ne kibarlığıma Hiç birine saygı göstermiyor. | Open Subtitles | هي لا تحترم وقتي ، جهدي صداقتي ، لطفي ، لاشيئ من ذلك |
Gördüğün gibi elimde bir şey yok, doğru mu? | Open Subtitles | انت ترى أنه لاشيئ في يدي هنا , أليس كذلك؟ |
Ayrıca, bunların hiçbiri artık Hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلي أنه لاشيئ من هذا له قيمة بعد الآن |
Ortak kilise, sosyal kulüp, okul, kardeşlik derneği, Hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد كنائس مشتركة، نوادي إجتماعية، مدارس ولا أخويات، لاشيئ. |
Bütün o kavgayı gördün mü, benim için Hiçbir şey. | Open Subtitles | كما ترين, الشجار برمتّه كان لاشيئ بالنسبة لي، |
Hiçbir şey cinayet mahallini güzel bir espri gibi aydınlatmaz. | Open Subtitles | لاشيئ جيمل بمسرح الجريمة مثل الأشياء السليمة |
Ya kralın pis çayını içeceğiz ya da Hiçbir şey, öyle mi? | Open Subtitles | أما أن تدخل الخمر الملكي أو لاشيئ -ومن تكون أنت، سيدي ؟ |
Hiçbir şey önemli bir şey yapmadan Naomi ile tekrar birleşmek hakkında konuşuyorum. | Open Subtitles | لاشيئ الآن أتحدث عن العوده الى ناعومي بدون أبدا,تعرف واقف على منحدر |
Ben... 19 sene Hiçbir şey, sonra 1 günde 2 tane. | Open Subtitles | لاشيئ لمدة 19 سنة ومن ثم حدثين في يوم واحد... ماهذا؟ |
Hiçbir şey seninle ilgili hislerimi değiştiremez. | Open Subtitles | لاشيئ ابداً سيقوم بتغيير طريقة شعوري نحوك |
Hiç önemli olmayabilir. | Open Subtitles | قد يكون لاشيئ,وقد يكون فقط مُجرد وسيلة له |
Şakalaştık. Hiç işte, Bilirsin. "Çocuk ister misin?" | Open Subtitles | مجرد مزاح , لاشيئ ' أتعرف ليس حديثا مثل أنك تريد اطفال؟ |
Hiç bir sorunu olmayan koca kafalı bir çocuğum var. | Open Subtitles | عندي طفل رأسه كبير,وأظهرت الفحوصات لاشيئ فيه |
Ona biraz fırsat tanı. Zaten elimizde başka bir şey yok. | Open Subtitles | أنت اعطيها بَعْض الفراغ يا رجل لاشيئ بديل بالامكان فعله |
Babam hükmü verdi. Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | والدي بالفعل أصدر الحكم لاشيئ يمكنني فعله |
Burdaki eşyaların hiçbiri şanslı felan değil. | Open Subtitles | لاشيئ من هذه الأشياء محظوظاً , حسناً ؟ |
Bir şey yok. Bir şey yok. Programımı boş ver. | Open Subtitles | لنري , لاشيئ , لا شيئ , لا شيئ أوه , اللعنة علي جدولي |