"لاشيئ" - Traduction Arabe en Turc

• Hiçbir şey
• Hiç
• şey yok
• hiçbiri
• Yok bir şey

Bundan sonra prensese ne yaptıkları Hiç önemli değilmiş, çünkü Hiçbir şey ondan bu mutluluğu geri alamazmış.
وبغض النظر عن ما فعلوه للأميرة لاشيئ يمكن أن يغيرها من وقت مضى.

Hiçbir şey daha kötü olamaz Hiçbir şey... 10 yıldan kötü olamaz.
لاشي ممكن يكون اسوء لاشيئ لاشي لمدة عشر سنوات

Bu da işe yaramazsa Hiçbir şey yaramaz.
إذا كان هذا لن يبعد هذا الشخص عن تجارتنا لاشيئ سيفعل

Ne zamanıma, ne çabama ne arkadaşlığımıza, ne kibarlığıma Hiç birine saygı göstermiyor.
هي لا تحترم وقتي ، جهدي صداقتي ، لطفي ، لاشيئ من ذلك

Gördüğün gibi elimde bir şey yok, doğru mu?
انت ترى أنه لاشيئ في يدي هنا , أليس كذلك؟

Ayrıca, bunların hiçbiri artık Hiçbir şey ifade etmiyor.
بالإضافة إلي أنه لاشيئ من هذا له قيمة بعد الآن

Ortak kilise, sosyal kulüp, okul, kardeşlik derneği, Hiçbir şey yok.
لا يوجد كنائس مشتركة، نوادي إجتماعية، مدارس ولا أخويات، لاشيئ.

Bütün o kavgayı gördün mü, benim için Hiçbir şey.
كما ترين, الشجار برمتّه كان لاشيئ بالنسبة لي،

Hiçbir şey cinayet mahallini güzel bir espri gibi aydınlatmaz.
لاشيئ جيمل بمسرح الجريمة مثل الأشياء السليمة

Ya kralın pis çayını içeceğiz ya da Hiçbir şey, öyle mi?
أما أن تدخل الخمر الملكي أو لاشيئ -ومن تكون أنت، سيدي ؟

Hiçbir şey önemli bir şey yapmadan Naomi ile tekrar birleşmek hakkında konuşuyorum.
لاشيئ الآن أتحدث عن العوده الى ناعومي بدون أبدا,تعرف واقف على منحدر

Ben... 19 sene Hiçbir şey, sonra 1 günde 2 tane.
لاشيئ لمدة 19 سنة ومن ثم حدثين في يوم واحد... ماهذا؟

Hiçbir şey seninle ilgili hislerimi değiştiremez.
لاشيئ ابداً سيقوم بتغيير طريقة شعوري نحوك

Hiç önemli olmayabilir.
قد يكون لاشيئ,وقد يكون فقط مُجرد وسيلة له

Şakalaştık. Hiç işte, Bilirsin. "Çocuk ister misin?"
مجرد مزاح , لاشيئ ' أتعرف ليس حديثا مثل أنك تريد اطفال؟

Hiç bir sorunu olmayan koca kafalı bir çocuğum var.
عندي طفل رأسه كبير,وأظهرت الفحوصات لاشيئ فيه

Ona biraz fırsat tanı. Zaten elimizde başka bir şey yok.
أنت اعطيها بَعْض الفراغ يا رجل لاشيئ بديل بالامكان فعله

Babam hükmü verdi. Yapabileceğim bir şey yok.
والدي بالفعل أصدر الحكم لاشيئ يمكنني فعله

Burdaki eşyaların hiçbiri şanslı felan değil.
لاشيئ من هذه الأشياء محظوظاً , حسناً ؟

Bir şey yok. Bir şey yok. Programımı boş ver.
لنري , لاشيئ , لا شيئ , لا شيئ أوه , اللعنة علي جدولي