| Eski alışkanlıklarımızın bizi ilerlemek için yaptıklarımızdan alıkoymasına izin veremeyiz. | TED | في الوقت نفسه، لانسمح للتعلق بالعادات القديمة أن يعيقنا عن المضي قدماً. |
| Unuttunuz mu, bu ülkede görücü usulü evliliklere... izin verilmez. | Open Subtitles | فى بلدنا,لانسمح لأحد بأن يخطط لنا زواجنا. |
| Neden bütün hastalıklı göçmenlere izin verip ve her birini yüksek fiyatla geri gönder miyoruz? | Open Subtitles | لماذا لانسمح للمهاجرات الملائمات ونعيد الغير صالحات |
| Özellikle hafta içi seni sinemaya götürmek için benden izin istedi. Normalde hafta içi dışarı çıkmasına izin vermiyoruz. | Open Subtitles | لقد طلبت مني إصطحابك لأحد الأفلام في أيام الدراسة تحديداً عادة لانسمح لها بالخروج في تلك الأوقات |
| Bir daha Jeff'in bizi bölmesine izin vermeyelim. | Open Subtitles | دعونا لانسمح لجيف ان يفرق بيننا مطلقاً مره أخرى |
| Onların Tanrının evine girmesine izin vermiyoruz. | Open Subtitles | نحن لانسمح بِهم فى بيت الرب أيضاً |
| Aslında bu kadar erken saatlerde tatlı yemesine izin vermiyoruz. | Open Subtitles | اتعلم ماذا ، نحنُ لانسمح حقاً بالحلوياتبهذاالوقتالمبكرمناليوم . |
| İzlemek istedim... fakat ebeveynlerim yaş sınırlamalı filmleri izlememe izin vermiyor. | Open Subtitles | كلا، أرغب بذلك. ولكن والدايّ يمنعونني من مشاهدة الأفلام فوق السن القانوني. - أنت محق لانسمح بذلك. |
| Ama korkumuzun bizi ele geçirmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لكننا لانسمح لمخاوفنا بالتحكم بنا |
| Biz aslında izin vermiyoruz ama, Bay Spatoletti için, isterseniz. | Open Subtitles | .. استمع أنا - لانسمح بهذا - .. ولكن من أجل القائد (سباتوليتي), إن أردتم |
| Biz kişisel etkileşimler için izin vermiyoruz. | Open Subtitles | نحن لانسمح بالتدخلات الشخصيه |
| Stealth teknolojisininde düşmanın eline geçmesine izin vermeyiz. | Open Subtitles | أن لانسمح لتكنولوجيا علم الـ(ستيلث)... لتقع بين يدي الأشرار. |
| Onlara izin vermiyoruz. | Open Subtitles | لانسمح بذلك. |