ويكيبيديا

    "لاينس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Linus
        
    • Line-us "
        
    Onlara Linus hatalı ve biz hala oyundayız dedim, ve onların bir an evvel modeller geliştirmeye başlamarı gerektiğini söyledim. TED إذاً، قلت بأن لاينس كان مخطئاً وبأننا مازلنا في اللعبة وبأنه عليهم البدء ببناء مجسمات فوراً.
    Büyük oğul Linus Larrabee Yale Üniversitesi'nden mezun oldu. Open Subtitles لاينس لارابي الابن الاكبر تخرج من جامعة يال
    Kim takar? David, Linus'la yemeğe gideceğimi sanmıyorum. Open Subtitles ديفيد، انا لا اعتقد انني سأتناول العشاء مع لاينس
    Çok sıkıcı olsa gerek. Ama Linus seni davet ediyorsa, ona iyi davranman gerek. Open Subtitles لكن إذا كان لاينس يريد اصطحابك، كوني مهذبة حيال ذلك
    O bir beyzbol oyuncusu değil, Linus Pauling'di. TED لم يكن لاعب كرة سلة، كان "لاينس بولينغ".
    Ve bunu yapmamızdaki sebep, bu fotoğrafın merkezindeki kişi, Linus Pauling'dir. Yaklaşık altı ay önce, proteinler için alfa heliks yapısını önermişti. Böyle yaparak sağda duran adamı devre dışı bırakmıştı; Kendisi, Cavendish'de profesör Sir Lawrence Bragg'dır. TED وسبب القيام بذلك، في وسط هذه الصورة، يوجد لاينس باولينغ. قبل 6 أشهر تقريباً من اقتراحه لبنية ألفا الحلزونية للبروتينات. وبفعله لذلك، كان قد نفى الرجل الذي يقف على اليمين، السير لورنس براغ، الذي كان أستاذ مختبر كافندش.
    Biz Londra'daki insanlara devamlı olarak Linus Pauling'in DNA üzerine çalışmayı sürdüreceğini anlattık. TED واستمرينا بالقول للجماعة في لندن بأن لاينس باولينغ سينتقل ليبدأ البحث في ال DNA.
    Eğer DNA bu kadar önemli ise, Linus bunu anlayacaktır. TED إذا كان ال DNA بتلك الأهمية، فسيعلم لاينس ذلك.
    Aslına bakılırsa, Linus onlara yeterince dikkatli bakmamıştı. TED في الحقيقة، لاينس لم يبحث عنها بدقة.
    Bay Linus şehre inmeye hazır. Open Subtitles السيد لاينس جاهز للذهاب إلى المدينة
    Eminim Linus'un da söyleyecekleri vardır. Open Subtitles أنا متأكد أن لاينس لديه مايتحدث فيه
    Şanslı olmaya da hep dikkat ederim. Haydi gel baba. Linus, gardenyaları unutma! Open Subtitles تعال ياابي لاينس لا تنسى القاردينيا
    Sayın Linus Larrabee beni Paris'e götürüyor. Open Subtitles لاينس لارابي المبجل سيأخذني لباريس
    Linus madenleri civarındaydı. Open Subtitles كان ذلك بالقرب من ألغام لاينس.
    Benjamin Linus adanın liderliği, rolünü geri kazanma fırsatını gördü. Open Subtitles بينجامين لاينس وجد الفرصة - ليستعيد منصبه كقائد للجزيرة .
    Fakat Cambridge'e geldikten yaklaşık 15 ay sonra Linus Pauling'in Cambridge'deki oğlundan, babasının şimdi DNA üzerinde çalıştığını hakkında bir söylenti duydum. TED لكن بعد حوالي، آه، 15 شهراً من وصولي لكمبردج، بدأت إشاعة بالظهور من ابن لاينس باولينغ، الذي كان في كمبردج، قال بأن أباه كان يعمل حالياً على جزيء ال DNA.
    Bugün başarılı bir polo oyuncusu ve Linus'un... giderleri arasında 600 dolarlık bir kalem olarak görülüyor. Open Subtitles هو الآن لاعب بولو ناجح وهو يشكل 600 دولار كخصم من عائد ضرائب لاينس (أي أن لاينس يصرف عليه)
    Linus, seninle konuşmak istiyorum! Open Subtitles لاينس أريد التحدك إليك
    Linus, bırak şu tabancayı! Open Subtitles ضع هذا الشيء بعيدا، لاينس
    - Kardeşim Linus tanıyordur onu. Open Subtitles -أراهن أن أخي لاينس يعرفه -بالطبع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد