Nedenlere inanmam Sid. - Norman Bates'in nedeni var mıydı? | Open Subtitles | حسناً,أنا لا أؤمن حقاً بالدوافع,سيد هل نورمان باتس له دافع؟ |
-E-mail gönder. -Hayır, ben e-mail'e inanmam. Eski kafalı bir kızım. | Open Subtitles | لا أؤمن بذلك، أنا عتيقة الطراز أفضل الاتصال و وضع السماعة |
Kılı kırk yarmak istemem, Kardeş, ama aslında umuda inanmam. | Open Subtitles | لا أقصد الإعتراض يا أختي لكنّي بالضبط لا أؤمن بالأمل. |
İnanmadığım bir amaç uğruna bir daha vurulmayacağım. Hadi bana yardım et. | Open Subtitles | لن أعرض نفسي للموت مرة أخرى من أجل قضية لا أؤمن بها |
Uzun vedalara inanmam özellikle de böyle hoş bir fırsat karşına çıktığında. | Open Subtitles | أنا لا أؤمن بالتوديع لمدة طويلة خصوصاً عندما يأتي شيء جميل كهذه |
- Adam tam bir hayalet. - Ben hayaletlere inanmam! | Open Subtitles | ـ هذا الرجل شبح ـ أنا لا أؤمن بوجود الأشباح |
Bu reklamı yaptım. Bu tarz alkole inanmam ama bazen ben de içerim. | TED | عملت هذه الدعاية. أنا لا أؤمن بهذا النوع من الكحول و لكنني أشرب الكحول أحيانا. |
Tamam mı? Ben bir avukatım. Duygulara inanmam. | TED | حسناً؟ أنا محامي. أنا لا أؤمن بالمشاعر. |
Inquirer'de gördüğüm hiçbirşeye inanmam. | Open Subtitles | لا أؤمن بأي شيء أراه في الجريدة اي شيء آخر؟ |
Şansa inanmam. | Open Subtitles | ـ أنا لا أؤمن بالحظ ـ وبماذا تؤمني إذاً؟ |
Ben cehenneme inanmam. İşsizliğe inanırım. | Open Subtitles | لا أؤمن بالجحيم، أؤمن بالبطالة لكن لا أؤمن بالجحيم |
Özür dilerim, fala inanmam. Gitmem lazım. | Open Subtitles | آسفة لا أؤمن بقراءة المستقبل ، عليّ الذهاب |
Buraya şans sonucu gelmedik. Ben şansa inanmam. | Open Subtitles | لم نأتي الى هنا بالصدفة، أنا لا أؤمن بالصدف |
Evlilik öncesi sekse inanmam. Sahip olduğumuz şeyi değersizleştirmek istemem. | Open Subtitles | انني لا أؤمن بعلاقات ما قبل الزواج لكنني لا اريد ان نُرخص من ما لدينا |
Tesadüflere inanmam. Hayatta hiçbir şey öylesine olmaz. | Open Subtitles | لا أؤمن بالصدف لا تحدث الأشياء بهذه البساطة بالحياة |
Ben uğura inanmam. Ama nesnelere değer yüklenebileceğine inanırım. | Open Subtitles | لا أؤمن بالحظ لكنّى أؤمن بإعطاء الأشياء قدرها |
İnanmadığım bir amaç uğruna bir daha vurulmayacağım. Hadi bana yardım et. | Open Subtitles | لن أعرض نفسي للموت مرة أخرى من أجل قضية لا أؤمن بها |
Orada bir şey olduğuna inanıyorum, ama onun bir çeşit Tanrı olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | أؤمن أن هناك قوة خارقة كيانا آخرا ولكني لا أؤمن بالصورة التقليدية للإله |
Fakat ben aslında yapısal problemlerin olduğuna inanmıyorum. Ben sadece fırsatlara inanırım, | TED | ولكني في الحقيقة لا أؤمن بالمشاكل المعمارية أنا أؤمن فقط بالفرص |
Hayır, ondan hiç inancım yok. | Open Subtitles | أوه، كلا، أنا لا أؤمن بقدراته مطلقا |
Parti'ye inanmadığımı söyleyerek, onları başımdan atmaya çalıştım. | Open Subtitles | عندما أتوا لزيارتي قلت لهم أنني لا أؤمن بالحزب. |
Olay şu ki, ben de bu göreve atanıncaya kadar hayaletlere ya da uzaylılara inanmıyordum.. | Open Subtitles | أتعرفين، الأمر وما فيه أنني لا أؤمن ،بالأشباح والفضائيين أيضاً ليس حتى جذبتني هذه المهمة |
Eğer inanmıyorsam, bunu yapamam. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل ذلك ؛ إذا كنتُ لا أؤمن بهِ |
- Hayır, batıl inançlarım yoktur. | Open Subtitles | لا, لا أؤمن بالخرافات |
- Ama baba... - Bu batıl inanç değil ki. | Open Subtitles | لا أؤمن بالخرافات إنّه مجرّد أمرٍ بسيط أفعله |