Monica bak, artık aramızda sır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | مونيكا، إسمعي، لا أعتقد أنّه ما زال بيننا أسرار. |
Deniz Kuvvetleri'ndekiler hariç arkadaşı olduğunu sanmıyorum patron. | Open Subtitles | أجل، لا أعتقد أنّه يملك أصدقاء خارج البحرية أيّها الرئيس. |
Katiyetine hayran kaldım ama bunun sıradan bir şey olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | إنّي أطري على يقينك، ولكن لا أعتقد أنّه أمر منتهٍ. |
Bazı üzücü olaylara birlikte güldük ama birlikte bir geleceğimiz olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أعني, لقد ضحكنا حول أشياء محزنة, ولكن ولكن لا أعتقد أنّه سيكون لهذه العلاقة مستقبل |
Bak, onun yaptığını düşünmüyorum ama yaptıysa da bunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | إسمعي، لا أعتقد أنّه فعل ذلك. لكن لو فعل، فأريد أن أعرف. |
Kızınızın duymak istediğini bir şey olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا أعتقد أنّه شيء تُريدين أن تسمعه ابنتكِ. |
Sorun şu ki, iyi bir açıklama olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنّ المشكلة، لا أعتقد أنّه تفسيرٌ جيّد. |
Hayır, bir kız arkadaşı hatta bir arkadaşı bile olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أكانت أيّ من تلك الطالبات خليلته؟ كلاّ، لا أعتقد أنّه كان لديه خليلة، أو أصدقاء على الإطلاق، من وجهة النظر هذه. |
Onu bir sansar olarak görüyorsunuz ama onun katil olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لقد أصبت في تحديده كمُراوغ، لكن لا أعتقد أنّه قاتل. |
Geçici olduğunu sanmıyorum. Birbiriniz için yaratılmışsınız. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه مؤقت، فأنتما الإثنان قد خُلقتما لبعضكما. |
- İyi oldu çünkü cevabı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ذلك جيّد لأنني لا أعتقد أنّه توجد إجابة. |
Fakat bu soruya cevap vermenin en iyi yolun bu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكني لا أعتقد أنّه أفضل طريقة لإجابة هذا السؤال |
Tundra'da yakınlarda bir eczane olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه تُوجد صيدليّة قريبة هنا في الخارج بالتندرا. |
Yüzeyde bırakılmış bir sandöviç çantası görebilirsiniz - Bunun kimsenin öğle yemeği olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | تستطيع رؤية حقيبة سندويتش تُركت على السّطح, لا أعتقد أنّه غذاء أحدهم! |
Başka bir şansımız olduğunu sanmıyorum ama Ian'ı o uçağa koyacağız. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه لدينا خيار سوى وضع (إيان) على متن الطائرة |
Bunun atıştırmalık olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه يُنوى إستهلاك هذا. |
Bu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه هُو. |
- Bizim yapmaya çalıştığımız şeyi anladığını düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه يفهم ما نحاول أن نرمي إليه أصغِ إليّ |
Gazetelere konuşmayı düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه من المفترض أن أتحدث للصحافة |
Bu mayın tarlasını geçebileceğimizi düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه بإمكاننا تجاوز حقل الألغام هذا أيضاً |
Öyle bir işi yapabileceğimi pek sanmam. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه يمكنني التواجد بقرب كلّ هذا |