Yapmadığını söylemiyorum, ama uyuşturucu konusunda haklıydı. | Open Subtitles | لا أَقُولُ بأنّه غير ذلك لَكنَّه كَانَ محقّ بشأن المخدّراتِ. |
Endişelenmememiz gerektiğini söylemiyorum, ama dün gece hiçbir şey olmadı, ve bu sabah, Tom iyi hissettiğini söyledi. | Open Subtitles | لا أَقُولُ بأنّنا ليس من الضروري أن نَقْلقُ لكن لم يحدث شيء ليلة أمس وهذا الصباحِ، توم قالَ بأنّه شَعرَ بالارتياح |
Olmayacağını söylemiyorum. | Open Subtitles | لا أَقُولُ هو لَنْ يَكُونَ لطيفَ |
- Ve Finn'le. çocuk istediğimi söylemiyorum ama çocuğumuz olsaydı, bayramlarda, Noel'de o büyük şöminenin karşısında hep birlikte olacağımızı hayal ederdim. | Open Subtitles | ، ومثل، فنلندي... لا أَقُولُ بأنّني أُريدُ الأطفالَ، لكن إذا نحن عَمِلنا... أنا كُنْتُ أَتخيّلُ... |
Sorun ettiğimi söylemedim, tamam mı? Bunu sorun etmiyorum. | Open Subtitles | لا أَقُولُ ذلك لَستُ لَطِيفَ مَعه، حَسَناً؟ |
Ben onun Caroline'i incittiğini söylemiyorum, ama sizin evde onu bulmamıza yarayacak bir şey olabilir. | Open Subtitles | الشرطة لا يَستطيعونَ أَنْ يُصبحوا a تفويض. لا أَقُولُ بأنّه آذى كارولين، لكن لَرُبَّمَا هناك شيء في بيتِكَ |
Bunun risksiz olduğunu söylemiyorum, efendim. | Open Subtitles | لا أَقُولُ بأنّها لَيسَت مخاطره، سيدى |
Onların süper olmadığını söylemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَقُولُ ولا أعتقد انهم باردون. |
Kolay olacağını söylemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَقُولُ إن الأمر سهلَ |
Ben bir şey söylemiyorum. | Open Subtitles | لا أَقُولُ أيّ شئَ. |
- Kötü olduğunu söylemiyorum. | Open Subtitles | - لا أَقُولُ ذلك سيئُ. |
Bunu Pakistanlı olduğu için söylemiyorum, deli biri olduğu için söylüyorum. | Open Subtitles | لا أَقُولُ هذا لأنه باكستاني. . . . |
Seninle vakit geçirmek istemediğimi söylemedim. | Open Subtitles | لا أَقُولُ بأنّني لا أُريدُ لقَضاء الوقتِ مَعك. |
"Her neyse" dedim. Bir şey söylemedim. | Open Subtitles | لذا أَذْهبُ، "مهما." أنا لا أَقُولُ أيّ شئَ. |
Her aktör katildir diye bir şey söylemedim. | Open Subtitles | لا أَقُولُ كُلّ الممثل a قاتل. |