Ama sen bu şekilde olmasını istiyor gibi bile görünmüyorsun. | Open Subtitles | ولكن أنتِ، لا تبدين حتى إنك ترغبين الظهور بتلك الطريقة |
Politikayı aşağılayan birisine göre bu işte pek fena görünmüyorsun. | Open Subtitles | أتعلمين، بالنسبة لشخصٍ يزدري السياسة، لا تبدين نصف سيئة فيه |
Biliyor musun, genellikle Fox'taki yarı çıplak aç gözlülere benzemiyorsun. | Open Subtitles | هل تعلمين.. أنت لا تبدين مثل محبة المال نصف المتعرية التي تظهر عادة على فوكس |
pek akıllı görünmüyorsunuz ama Başbakan'ın oğlunu kaçıracak kadar aptal görünümlüsünüz. | Open Subtitles | لا تبدين ذكية لكنك تبدين غبية كفاية لاختطاف ابن رئيس الوزراء |
Yani her zaman hoş görünüyorsun ama şu anda pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أعني أنت تبدين بحالة جيدة دائماً، لكنك لا تبدين بحال جيدة جداً |
yeteneklisin, topların var ve diğer kız dövüşçülerin aksine, erkeklerden nefret eden çirkin biri gibi gözükmüyorsun. | Open Subtitles | لديكِ المهارات لديكِ الشجاعة والتصميم على خلاف أكثر المقاتلات لا تبدين مثل رجل قبيح |
pek iyi gözükmüyorsun. Kendinde değil gibisin. | Open Subtitles | لا تبدين بحال جيدة تبدين بحال سيئة |
Senin konumundaki bir genç kızın olması beklendiği kadar mutlu görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدين مُشرقتاً كما ينبغـي لأي شابة في مكانكِ |
Sen pek kontrolsüz görünmüyorsun. | Open Subtitles | بالرغم من أنكِ لا تبدين على الأقل منزعجة |
Sen pek kontrolsüz (hysterical) görünmüyorsun. | Open Subtitles | بالرغم من أنكِ لا تبدين على الأقل منزعجة |
Bu gökyüzünü, ay ışığını ya da bu evi sever gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدين واحدة ممن يحبون تلك السماء أو ضوء القمر ذاك أو ذلك البيت |
Onu demek istemedim. Her ne demekse. pek genç görünmüyorsun demek istedim. | Open Subtitles | أنا لم أقصد هذا، أيّاً كان ما يعنيه، أعني أنك لا تبدين صغيرة كفاية. |
Çok şey olabilirsin ama bir katile benzemiyorsun. | Open Subtitles | قد تكونين أشياء كثيرة، لكنكِ لا تبدين قاتلة لي |
Besili bir ineğe hiç benzemiyorsun. Harika görünüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدين كالبقرة السمينه على الاطلاق تبدين رائعة |
Hayır, çok güzel görünüyorsun. Mükemmel bir gelin gibi. | Open Subtitles | لا لا تبدين كذلك انت جميلة حقاً مثل العروس الممتازة |
Eve dönecek olmamdan dolayı pek de heyecanlı gözükmüyorsun. | Open Subtitles | حسناً، لا تبدين بتلك الحماسية حول إحتمالية عودتي إلى البيت |
Bunu söylediğim için üzgünüm ama iyi görünmüyorsunuz. | Open Subtitles | اعذريني على قول هذا لكنّكِ لا تبدين كذلك |
Hizmet etmeye pek meraklı değil gibisin. | Open Subtitles | أنتِ لا تبدين حريصة على خدمة الناس. |
Sesin hiç iyi gelmiyordu ve hiç iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | حقاً لا تبدين بخير ومظهركِ لا يدل انكِ بخير |
Bu çift X de hiç fena görünmüyor. | Open Subtitles | حسناً , وأنتِ أيضاً لا تبدين بصورة سيئة أيضاً |
Bana kuduzmuşsun gibi gelmedi. | Open Subtitles | أنت لا تبدين بأنك مصابة بداء الكلب. |