sevmediğin bir adamla yaşayacaksın çünkü sevdiğinle yaşaman çok zor. | Open Subtitles | ستعيشين مع رجل لا تحبينه لأن الحياة شاقة مع الرجل الذي تحبينه |
Ama eğer üzüntünü artık sevmediğin bir adama karşı beni kullanarak yansıtmanın daha önemli olduğunu düşünüyorsan. | Open Subtitles | لكن إذا تعتقدين بأنه أكثر أهميةً لإستعمالي لتحويل إحباطك ضد الرجل الذي أنت لا تحبينه |
Bu sadece yeteri kadar sevmediğin için oluyor. | Open Subtitles | تبًا ربما أنتِ لا تحبينه بما فيه الكفاية |
Sana yaban mersinli kek aldım. Ama yaban mersinini sevmediğini biliyorum. O yüzden hepsini ayıkladım. | Open Subtitles | لقد جلبت لكِ خبزاً بالعنب البريّ, لكني أعلم بأنك لا تحبينه لذا جلبته كله |
Gelecek hafta California'ya gittik... ve hoşuna gitmeyen bir yanımı göreceksin. | Open Subtitles | يُمكنك أن تكونى فى كاليفونيا ... الأسبوع المُقبل و ربما تكتشفين شىء ما عنى لا تحبينه |
Eğer onu sevmiyorsan, öyle olsun. Ama ona söylemelisin. | Open Subtitles | وان كنتِ حقاً لا تحبينه فيجدر بكِ ان تخبرينه بذلك. |
Yoksa kendinizi sevmediğiniz bir adamın yanında ya da sevmediğiniz bir işte ya da ikisinde birden buluyorsunuz. | Open Subtitles | أو ستجدين نفسكِ.. عالقة مع رجلٍ لا تحبينه. أو وظيفةٍ لا تحبينها أو كلاهما. |
Sırf onu sevmiyorsun diye hayatını çöpe atma. | Open Subtitles | لا تحطمي حياتكِ لمجرد انكِ لا تحبينه. |
Oh, sen sevmediğin herşeye alerjin olduğunu söylersin... | Open Subtitles | انت تقولين انك تتحسسين لكل شيء لا تحبينه |
sevmediğin biri için öyle şarkı söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الغناء بتلك الطريقة حول شخص ما لا تحبينه. |
Şimdi bana kendinde sevmediğin şeyleri söylemeni istiyorum ama dürüst ol. | Open Subtitles | الآن أُريدُك أن تخبريني ماللذي لا تحبينه حول نفسك |
Araştırma yaptım ve sevmediğin bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد كنت أتفقد المكان، ووجدتُ أن هناك شيء واحد لا تحبينه |
Ve buraya gelmeden önceki gece sevmediğin bir herifin evine gidecek kadar yanlız olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | وكما اعلم بأنك كنت بمفردك في الليلة فبل مجيئك الى هنا وانك ذهبتي للمنزل برفقة رجلا" لا تحبينه حتى |
Hiç sevmediğin yer? | Open Subtitles | ماهو المكان الذي لا تحبينه ؟ |
sevmediğin bir isim koy, öyleyse. | Open Subtitles | اسم لا تحبينه إذن |
Lütfen, ona dönmesini söyle. Onu sevmediğini söyle. | Open Subtitles | إخبريه أن يعود إخبريه بأنكِ لا تحبينه |
Neyi sevip neyi sevmediğini bilen birisini. | Open Subtitles | يعرف ما الذي تحبينه و ما لا تحبينه |
Asla sevmediğini söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أنكِ لا تحبينه |
Eğer onu sevmiyorsan, ben olsam evlenmezdim. | Open Subtitles | لو أنكِ لا تحبينه لا أود أن تتزوجيه |
Bizi, patronunuzu sevmediğiniz için gizlice dinlediğinizi sanmıştım ama gerçekte polisin Damien Novak'ın katilini bilip bilmediğini öğrenmek istiyordunuz. | Open Subtitles | إعتقدت أنكِ كنتِ تتصنتين لأنك لا تحبينه لكن في حقيقة الأمر كنتِ تريدين معرفة مقدار ما تعرفه الشرطة |
Fakat onu sevmiyorsun? | Open Subtitles | ولكنكِ لا تحبينه ؟ |