ويكيبيديا

    "لا تدعهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin verme
        
    • izin vermeyin
        
    • Sakın
        
    • Onları
        
    • müsaade etme
        
    • vermelerine izin
        
    Seni o gemiden ayıracak bir şey yapmalarına izin verme. Open Subtitles لا تدعهم يفعلون شيئًا يُبعدك عن برج قيادة تلك السفينة.
    "Bana bir şey olursa, bunu bulmalarına izin verme" dedi. Open Subtitles وقالت إن حدث لي شيئاّ لا تدعهم يعثروا عليهم
    Seni yolmalarına izin verme! Bir haftalık paranı koydun ortaya! Open Subtitles لا تدعهم يستغلونك, سيجعلوك تدفع اجورك الاسبوعية.
    Memurlar onu yakaladı. Sizi yakalamalarına da izin vermeyin. Open Subtitles ظابط المراقبه عرف مكانه لا تدعهم ياخذونك
    Devam et. Onların senin orda olduğunu çaktırma Sakın. Open Subtitles واصل التحقيق، لا تدعهم يعلمون بأنّك تبحث حتمًا.
    Bu adam hakkında kitap yazmalarına izin verme. Open Subtitles نال منه. لا تدعهم أن يكتبوا كتاب عن هذا الرجل.
    Seni terfi veya transfer etmelerine izin verme. Open Subtitles لا تدعهم يقومون بترقيتك. لا تدعهم ينقلونك.
    Seninle dalga geçmelerine izin verme. Zamanlarını sert görünmeye çalışmakla geçiriyorlar. Open Subtitles لا تدعهم يخدعوك انهم يقضون أوقاتهم يحاولون البحث عن الصعاب
    Hayır, seni öldürmelerine izin verme. Open Subtitles لا يمكن أن تدعهم يقتلوك كلا، لا تدعهم يقتلوك
    Onların sinirlerini bozmasına izin verme. Open Subtitles في تاريخ هذه العائلة لا تدعهم يحاولوا أي شيئ معك
    Seni küçümsemelerine izin verme. Open Subtitles في تاريخ هذه العائلة لا تدعهم يحاولوا أي شيئ معك
    O yüzden dizginlerini sıkı tut, bir an bile kimin patron olduğunu unutmalarına izin verme. Open Subtitles لذا، إبقها بالعنان المحكم لا تدعهم ينسون أبداً من المسيطر لثانية. لا تحتال عليك
    yavrumu incitmelerine izin verme.Sana ihtiyacımız var. Open Subtitles أرجوك جون لا تدعهم يؤذون إبني نحتاج مساعدتك
    Dinle, ne olursa olsun, İran'dan Irak'a geçmelerine izin verme. Open Subtitles إسمع, مهما حدث لا تدعهم "يعبرون من "إيران" إلى "العراق
    Ne yaparsan yap, mükemmel olduğunu düşünmelerine izin verme. Open Subtitles مهما حدث لا تدعهم يعتقدون بأنه مثالي لكن ماذا لو كان كذلك؟
    Kural 1: Onları Sakın ıslatma. Başka bir deyişle, senin evinde duş almasına izin verme. Open Subtitles لا تدعهم يتبللون أبداً بمعنى آخر ، لا تدعهم يستحمون في منزلك
    Rahatlayın. Sizi sindirmelerine izin vermeyin. Open Subtitles الآن اسمعوني عليكم أن تنطلقوا لا تدعهم يؤثرون عليكم
    Lütfen, bebeğimi öldürmelerine izin vermeyin, lütfen! Lütfen! Open Subtitles رجاء، لا تدعهم يقتلون طفلي الرضيع، رجاءاً
    Herkese dışarı çıkmamalarını söylüyorlar. Ne olursa olsun, ısırmalarına izin vermeyin diyorlar. Open Subtitles ـ أخبَروا الجميع أن يبقوا في منازلهم ـ أجل, ومهما فعلت, لا تدعهم يعضونك, حسناً؟
    Sakın kemik iliği biyopsisi yaptırma, tamam mı? Open Subtitles لا تدعهم أبداً بأخذ نسيج من نخاع العظم، حسناً؟
    Onları içeri almayın. Burada olmadığımı söyleyin. Karşılığını vereceğim. Open Subtitles لا تدعهم يدخلون ، أخبرهم بأنني لست هنا سأجزللكالعطاء.
    Burada birkaç saat sonra ortalık hareketlendiğinde ne olursa olsun, sana ne derlerse desinler zincirlerimi çıkarmalarına müsaade etme. Open Subtitles -كانت أمور مأسوية في الساعات التالية مهما كان ماحدث وما أخبروك به، لا تدعهم يزيلون القيود مني.
    Ona zarar vermelerine izin verme. Open Subtitles لا تدعهم يؤذونها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد