ويكيبيديا

    "لا تدين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • borçlu değilsin
        
    • borcun yok
        
    • borçlu değil
        
    • borcunuz yok
        
    • borcu yok
        
    • borclu degilsin
        
    • borçlu olmadığını
        
    Şimdi evine git. Bu şehri kurtaramazsın! Bu insanlara hiçbir şey borçlu değilsin! Open Subtitles لا يجب عليك إنقاذ هذه البلدة إنك لا تدين بأي شيء لهؤلاء الناس
    Bize bir şey borçlu değilsin. Henüz değil. Ama bunu duymak istiyoruz. Open Subtitles لا تدين لنا بأيّ شيء، ليس بعد، لكنّنا نريد سماع الإجابة وحسب.
    Sana hayatımı borçluyum, sen bana hiçbir şey borçlu değilsin. Open Subtitles أنا مدينة لك بحياتي و أنت لا تدين لي بشيء
    Senden istedikleri herzeyi yaptın ama onlara bir borcun yok. Open Subtitles فعلت كل شيء أرادوك بفعله, لكنك لا تدين لهم بشيء
    Bak, bana hiçbir borcun yok, ama senden son bir iyilik istiyorum. Open Subtitles أعلم أنك لا تدين لي بشئ لكن أريد منك خدمة أخيرة
    Ve kimseye de borçlu değil misin? Open Subtitles وأنت لا تدين لهم بشيء؟
    Ona sadakat borcunuz yok. Ona karşı şahitlik yapmanız anlayışla karşılanır. Open Subtitles انت لا تدين له بأي ولاء من العقلانية ان تشهد ضده
    Kalbini almasan da ölmüş olacaktı. Ona borçlu değilsin. Open Subtitles أجل وماتت في طريقها أنت لا تدين لها بهذا
    Bana bir özür borçlu değilsin ama belki de Raphael ile konuşmalısın. Open Subtitles لا تدين لي بأيّ اعتذار. لكن على الأرجح يفضّل أن تتكلّم مع رافاييل.
    Dinle. Bana bir açıklama borçlu değilsin. Bunu sadece beysbolla ilgili tutalım. Open Subtitles إسمع أنت لا تدين لي بتفسير لنبقي هذا كن كرة المضرب
    Doğru bildiğin her şeyi hor gördüler. Onlara borçlu değilsin. Open Subtitles لقد داسوا على كل ما تعتبره غالي وعزيز، وأنت لا تدين لهم بشيء.
    Bana hiçbir şey borçlu değilsin. Liste temizlendi. Tamamdır, ödeştik artık. Open Subtitles أنت لا تدين لي بأي شئ اللائحة نظيفة ، أننا علي وفاق ، متعادلان
    Zamanını ya da dostluğunu ya da senin o sürekli şaşırtıcı zekanı ikinci bir deneme için bana borçlu değilsin, ama sana yalvarıyorum. Open Subtitles أنا أعلم أنك لا تدين لي بــثانية إضافية من وقتك أو صداقتك أو حتى دماغك المذهل باستمرار
    - İyi biri değilim. - Baba, bana bir şey borçlu değilsin. Open Subtitles أنا لست شخصا صالحاً - أبي، أنت لا تدين لي بشيء -
    Haklısın, Harvey'e borçlu değilsin ama bana borçlusun çünkü senin buraya girmenle alâkam yok ama seni çıkarmak için kanunu çiğnedim. Open Subtitles انت على حق لا تدين لهارفي ولكنك تدين لي لأنه ليس لي أي علاقة بوضعك هنا
    Seni her şeyinle yargılıyorum ama bana bir açıklama borcun yok. Open Subtitles بل سأحمك عليك و بكثرة لكنكَ لا تدين لي بتفسير
    Anlıyorum ve bundan bahsetmek için gelmedim. Kendimi açıklamam için bir şans istemeye geldim. Bana açıklama borcun yok ki. Open Subtitles اتفهم ولم اتي الى هنا لاعيد فتح الموضوع اردت فرصة فقط لاشرح موقفي انت لا تدين لي بأي شرح
    Bana borcun yok Avukat Bey. Open Subtitles إنّك لا تدين ليّ بأيّ شيء، أيّها المُستشار.
    Bana hiçbir şey borçlu değil. Open Subtitles إنها لا تدين لي بشيئ.
    Bize hiç bir borcunuz yok. Open Subtitles أنت لا تدين لنا بشيء
    Ailenizin bana bir teşekkür borcu yok. Open Subtitles عائلتك لا تدين لي باي شيء.
    cifte cinayeti hasiralti etmeyi ona borclu degilsin. Open Subtitles أنت لا تدين له تغطية عن جريمة مزوجة
    Mahkeme o kurbanlara borçlu olmadığını söylüyor. Ben bu fikre katılmıyorum. Open Subtitles المحكمة تقول أنك لا تدين لضحاياك بشيء وفي هذا أختلف معها!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد