ويكيبيديا

    "لا تشعري" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • üzülme
        
    • hissetmeyin
        
    • hissetme
        
    • hissetmemen
        
    • hissetmiyor
        
    - O yaşlı meraklı sürtüğe bağırdığın için üzülme hiç. Open Subtitles لا تشعري بالأسف على صياحكِ في وجهه هذه الشمطاء العجوزه
    üzülme. Tabi eğer bunları giymek garibine gitmeyecekse-- Open Subtitles لا تشعري بالسوء إلّا أن كانت هذه الملابس لاتناسبكِ
    Bu yüzden, bu dokuyu kullanırken asla kendinizi suçlu hissetmeyin." TED لذلك لا تشعري بالذنب أبدًا على استخدام شبكيته
    Suçlu hissetmeyin. Keyfini sürün, bunu hakettiniz. Open Subtitles لا تشعري بالذنب, إستمتعي به فأنتِ تستحقين ذلك.
    Kendini kötü hissetme Gloria. Bana karşı hep dürüsttün... Open Subtitles لا تشعري بسوء غلوريا أنتِ كنتِ صريحة معي
    Bazen kendini kötü hissetmemen için beni kandırdığını düşünmene izin veriyorum. Open Subtitles أحياناً أدعكِ تظنين بأنكِ تمكنتِ من خداعي كي لا تشعري بالسوء
    Neyin var, kendini iyi hissetmiyor musun? Open Subtitles اوه, بالتأكيد تحتاجيهم ما الامر؟ هل لا تشعري بخير؟
    Seni tanımadım diye üzülme. O adli tabiple-- Open Subtitles لا تشعري الأسف لقد عملت مع هذا الفاحص الطبي
    "Sakın benim için üzülme. Dolu dolu, güzel bir hayat yaşadım. Open Subtitles لا تشعري بالأسى عليّ فقد عشت حياة طيبة وحافلة
    Benim için üzülme şişko, çirkin domuz. Open Subtitles لا تشعري بالأسف عليّ أيتها القبيحة السمينة
    Seninki benim hediyem kadar iyi olmazsa üzülme. Open Subtitles لا تشعري بالسوء إذا لمْ تكن هديّتكِ جيّدة بقدر هديّتي.
    İkimizin arasındaki şey hiçbir zaman yürümezdi, tatlım, fakat üzülme. Open Subtitles ما كانت لتنجح علاقتنا أبداً يا عزيزتي لكنْ لا تشعري بالأسى فقد تخطّيتك
    üzülme, ben iyiyim. Her şey kendiliğinden çözülecek. Open Subtitles لا تشعري بالسوء ، أنا بخير ستكون الأمور بخير
    Sonunda kafamı uçurursam kötü hissetmeyin. Open Subtitles فقط لا تشعري بالاسف إن إنتهى بي الامر لإطلاق النار على نفسي
    "Kendinizi kötü hissetmeyin hâlâ önceliklerinizi gözden geçirip hayatınızda olumlu bir değişiklik yapma şansınız var." Open Subtitles "لا تشعري بالسوء "ما زالت لديك الفرصة "إلى إعادة النظر في أولوياتكِ وفهم الحب
    Kendinizi kötü hissetmeyin. Benim adımı da unutuyor. Open Subtitles لا تشعري بالسوء فهي تنسى اسمي أيضاً
    Kaçınılmaz olan bir şey için kendini suçlu hissetme. Open Subtitles عزيزتي، لا تشعري بالذنب من أجل أمرٍ لا يمكن تفاديه.
    Sana karşı katı olduğumu biliyorum ama yönlendirilmiş hissetme. Open Subtitles اوه نعم لقد كنت قاسيا عليكِ لكن لا تشعري انه قد تم ابعادك
    Yani kendini suçlu hissetmemen için içkiyi mi bırakmalıyım? Open Subtitles إذن، أعلي أن أتوقف عن الشرب حتى لا تشعري بالذنب ؟
    Yani suçluluk hissetmemen içkiyi bırakmam gerek, öyle mi? Open Subtitles إذن، من المفترض أن أتوقف عن الشرب ، حتى لا تشعري بالذنب ؟
    Öyleyse bu mektupta yazanları artık hissetmiyor musun? Open Subtitles إذاً أظن أن الخطاب يحتوي على أشياء لا تشعري بها بعد
    Kendini " zehirli bir sis perdesinin" arkasında hissetmiyor musun? Open Subtitles لا تشعري أنك في وقعت في حفرة سامة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد