Beni bu tatlı bedenden uzaklaştırmanın çok kolay olacağını sanma. | Open Subtitles | لا تظن أنه سيكون من السهل إخراجي من هذا الجسد الجميل |
İpler her kimin elindeyse, Lana'yı kurban etmekten çekinir sanma. | Open Subtitles | أياً كان لا تظن أنه ليس مستعداً للتضحية بلانا |
Hayır, bana ahlâk dersi verebileceğini sanma. | Open Subtitles | لا، لا تظن أنه يمكنك أن تتفوق علي بالمستوى الأخلاقي |
Aklından geçenleri tahmin ediyorum, ...ama sence de artık unutma vakti gelmedi mi? | Open Subtitles | أنا أعرف ما يدور في ذهنك ، ولكن لا تظن أنه حان الوقت ل ننسى ذلك ؟ |
Bu uzaylıların genelde İngilizce iletişim kurması sence de biraz garip değil mi? | Open Subtitles | لا تظن أنه من غير المألوف أن هؤلاء الأجانب معظمهم التواصل باللغة الإنجليزية. خاصة. |
Onu sıkı bir gözetim altında tutmalı olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لا تظن أنه يجب أن نبقي عينًا قريبة عليه ؟ |
Seks yapmak için yaşının biraz küçük olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لا تظن أنه ربما كنت قليلا جدا الشباب الجنس ليكون لها؟ |
Sırf siyahsın diye senin peşine düşmez sanma! | Open Subtitles | لا تظن أنه لن يطاردك لمجرد أنك أسود |
Foreman taktiğini uygulayarak beni alt edebileceğini sanma. | Open Subtitles | لا تظن أنه يمكنك دفعي على إبعاد (فورمان) عنك |
Ama Harvey, benim de bir veya iki mesaj gönderemeyeceğimi sanma. | Open Subtitles | لكن يا (هارفي) لا تظن أنه لا يمكني أن أرسل رسالة أو رسالتين بنفسي |
Benim için hiç zor olduğunu da sanma. | Open Subtitles | و لا تظن أنه كان صعباً علي... |
Onunla beraber saklanacak kadar aptal değildir sence de değil mi? | Open Subtitles | لا تظن أنه غبي لدرجة اختباؤه برفقتها، أليس كذلك؟ |
Onun yazdığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | أنت لا تظن أنه هو من كتبها ؟ |
- Siz üzüleceğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | -وأنت لا تظن أنه سيتغير؟ |
Muhtemel bir tanık var ama Patty üstüne gitmek için yeterli kozumuz olduğunu düşünmüyor. | Open Subtitles | هناك شاهد محتمل وحيد ، ولكن باتي لا تظن أنه لدينا ما يكفي من القدرة |