Benim bir ilişkim olduğunu bildiğini biliyorum, ama benim hayatım hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنك تعرف بشأن العلاقة لكنك لا تعرف شيئاً عن حياتي |
Bak. Kendini öldürtmesi dışında bu kız hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئاً عن هذه الفتاة عدا أنها أودت بنفسها إلى الموت |
O benim hakkımda hiçbir şey bilmiyor, ama ben onun hakkında her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | إنها لا تعرف شيئاً عنى لكنى أعرف كل شئ عنها |
Göt herif! Bir bok bildiğin yok senin! | Open Subtitles | .أيها الأحمق , أنت لا تعرف شيئاً |
Beni sevip sevmediğini gerçekten umursamıyorum... ancak hakkımda bir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا يهمني أن كنت أروقك أم لا لكنك لا تعرف شيئاً عني |
Benimle, ya da geçmişimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئاً عني عن ماضيّ |
Kadınların sapıklıklarından haberin yok, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئاً عن كيد النساء، أليس كذلك؟ |
hiçbir şey bilmiyorsun. Beni hiç tanımıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئاً أنت لا تعرفني على الإطلاق |
- Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. - Neden böyle deyip duruyorsun? | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئاً عني الآن - لم تقولين هذا كثيراً؟ |
Buradan da görülüyor ki hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | تقابلنا لوقت قصير ، أنت لا تعرف شيئاً عني |
En iyisi olduğunu düşünüyorsun ama hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | تعتقد بأنك تعرف أفضل ولكنك لا تعرف شيئاً |
Üzgünüm. Belli ki hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنا آسف فمن الواضح أنّك لا تعرف شيئاً عنّي |
Yanlış yönlendirilmiş düşmanlık. Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | حقدٌ لا مبرر له ، إنّها لا تعرف شيئاً عنّي .. |
Annem duvarın yıkılışı hakkında hiçbir şey bilmiyor. Bunu burada çok kısa sürede öğrenir. | Open Subtitles | أمي لا تعرف شيئاً عن سقوط الجدار ستكتشف ذلك فوراً |
Kim olduğumuzu bildiğini söylüyorsun ama Bir bok bildiğin yok. | Open Subtitles | و عما قلته أنك تعرفنا إنك لا تعرف شيئاً |
Bence ne yaşadığım konusunda Bir bok bildiğin yok. | Open Subtitles | أعتقد أنك لا تعرف شيئاً عما مررت به |
Bu konuda hiç bir şey bilmiyorsun dedim. | Open Subtitles | قلت أنك لا تعرف شيئاً عن الأمر. |
Hayat hakkında bir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | ومع ذلك لا تعرف شيئاً عن الحياة |
Kalbim veya Francis hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | انت لا تعرف شيئاً عن فرانيسس او قلبى |
- Evet, hiçbir şeyden haberin yok. - Pekâlâ, gidelim, çekik göz. | Open Subtitles | أجل، لا تعرف شيئاً من الأمر، حسناً، هيّا أيّها الآسيويّ |
İyi atıcı olabilirsin, ama daha polis olmak hakkında bilgin yok. | Open Subtitles | قد تكون بارعاً بالتصويب لكنكَ لازلتَ لا تعرف شيئاً عن كونكَ رجل شرطة |
Size şu kadarını söyleyeyim. Şişman kadın bir şey bilmiyor. | Open Subtitles | يمكنني أن أقول لكم أن تلك المرأة السمينة لا تعرف شيئاً البتة |
Naomi'ye git ve sevişmeyle ilgili en ufak bir şey bilmediğini söyle. | Open Subtitles | اذهب لناعومي و أخبرها بأنك لا تعرف شيئاً عن إقامة علاقة, الجنس, نعم |
İşte seni uyarmaya çalıştığım şey buydu. Bir şey bildiğin yok! | Open Subtitles | هذا بالضبط ما حذرتك منه أنت لا تعرف شيئاً |