ويكيبيديا

    "لا تقبل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kabul etmiyor
        
    • kabul etmiyorsun
        
    • kabul etme
        
    • alma
        
    • kabul etmemen
        
    • kabul etmemelisiniz
        
    • kabul etmez
        
    • kalma teklifini
        
    • takdiri olarak
        
    Ama biraz nakit para da götürmeliyiz çünkü bazı yerler kredi kartı kabul etmiyor. Open Subtitles ربما لو تحضرين بعض النقود معكِ، تعلمين بعض الأماكن لا تقبل البطاقات الإئتمانية
    Araç kontrolden herhangi bir girişi kabul etmiyor. Motor tam güçte. Open Subtitles المقاتلة لا تقبل التوجيه الدافع بأقصى طاقته
    O halde İsa Mesih'i kutsal olarak kabul etmiyorsun, öyle mi? Open Subtitles إذن انك لا تقبل بإلهية يسوع المسيح، أليس كذلك؟
    Dokunmadıysan, neden özür kabul etmiyorsun? Open Subtitles لماذا لا تقبل الإعتذار إن كُنت فعلاً لم تفعلها؟
    Setteki bir numaralı kişi değilsen bedava sakso kabul etme. Open Subtitles لا تقبل جنساً فموياً مجانياً من ممثلات في الفيلم إذا كنت أنت الاول على ورقة الاستدعاء..
    Asla cinsel hayatını bilmediğin... birinden nasihat alma. Open Subtitles وهي: لا تقبل نصيحةً من أحد لا يعرفك حميمياً
    Bir şeyi kabul etmemen, onun yanlış olduğu anlamına gelmiyor, Bryson. Open Subtitles لأنك لا تقبل شيئا يا بريسون, لا يعني أنه غير صحيح
    Ayrıca kendisi seçilene kadar istifasını kabul etmemelisiniz. Open Subtitles وأن عليك أن لا تقبل استقالته حتى يتم انتخابه
    Tuş takımına zarar vermiş olmalı. Kodu kabul etmiyor. Open Subtitles يبدو عطل في لوحة المفاتيح انها لا تقبل الشيفرة
    Besbelli ki, Harvard despotların çocuklarını kabul etmiyor. Open Subtitles فمن الواضح أن هارفارد لا تقبل أبناء الطغاة
    Amirale vermemi söyledi ama Amiral rahatsızlandı evdeki kadın ziyaretçi kabul etmiyor. Open Subtitles قال أعطيها للقائد ولكنه مريض، وسيدة المنزل لا تقبل أي زوار.
    çünkü sen, böyle bir şeyin olabileceğini dahi kabul etmiyorsun. Open Subtitles لأنك لا تقبل أن ذلك حدث مسبقاً
    Kardeşini korumak istediğini neden kabul etmiyorsun? Open Subtitles لماذا لا تقبل أنه يريد حماية أخيه؟
    Kim olduğumu ve inançlarımı kabul etmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تقبل بي أو بما أؤمن به.
    Beklenmedik şekilde kazık atan birinin özrünü asla kabul etme. Open Subtitles لا تقبل اعتذار قط من شخص قد لكمك على حين غفلة لتوه
    Teklifimizi kabul etme. Hatta elindeki en düşük teklifi kabul edebilirsin. Open Subtitles لا تقبل بهذا العرض, ربما عليك الذهاب بأقل شيء لديك
    Ben söylemeden hiçbir teklifini kabul etme. Open Subtitles لا تقبل منه أي شئ إلا إذا وافقت أنا
    Mahkum tehlikeli biri. Ondan hiçbir şey alma. Open Subtitles السجينة تعتبر خطيرة لا تقبل بأخذ شيء منها
    Burda konu beni olduğum gibi kabul etmemen. Open Subtitles المشكل هنا هو أنت لا تقبل ما أنا عليه
    Ayrıca kendisi seçilene kadar istifasını kabul etmemelisiniz. Open Subtitles وأن عليك أن لا تقبل استقالته حتى يتم انتخابه
    Yani beyinlerimizi kandırıyoruz, çünkü beynimiz onun aslında bir anlam ifade etmediği gerçeğini kabul etmez. TED وبالتالي نخدع عقولنا لأنها لا تقبل حقيقة أن ذلك الشكل لا معنى له
    Samanın, tezeğin içinde kalmak için konakta kalma teklifini geri mi çevirdi? Open Subtitles لا تقبل بـ"فيلا" من أجل اسطبل كهذا؟
    Acı çekmeyi tanrımız kapitalizmin mutlak bir takdiri olarak görürüz, teknolojik ilerleme yazılarını kesin doğru kabul ederiz. TED إننا نري المعاناة كقانون حتمي للرأسمالية ذلك هو إلهنا، إننا نقبل نص التقدم التكنولوجي كحقيقة لا تقبل الخطأ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد