Bunu yol ortasında konuşmayalım. O tarafta bir yere gidelim. | Open Subtitles | دعونا لا نتحدث هنا بل هناك هناك المزيد من الفسحة |
Sadece konuşmak istiyorsak Eddie'nin eski karımla yatmasını konuşalım. | Open Subtitles | لم لا نتحدث عن نوم إدي مع زوجتي السابقة؟ |
Hey, Ayrton Senna hakkında bu şekilde konuşma, tamam mı? | Open Subtitles | مهلا ، لا نتحدث عن ايرتون سينا ? هكذا ؟ |
Bu adada, kimin ne yaptığı ya da dahil olduğu şey hakkında konuşmayız. | Open Subtitles | فى هذه الجزيرة لا نتحدث عما فعله أى شخص او عما شارك فيه. |
Yapacak çok işim var. Sabah konuşsak daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | لدي الكثير من العمل لما لا نتحدث بالصباح؟ |
Burada hayat boyu bağlılıktan söz etmiyoruz, sadece nereye kadar gittiğine bakarız. | Open Subtitles | نحن لا نتحدث عن عقوبة مدى الحياة هنا فقط .. لنرى اين تتجه الامور |
Önceden babamın minik kızıydım ama artık hiç konuşmuyoruz. - Öyle mi? | Open Subtitles | أعتدت أن أكون فتاة أبي الصغيرة لكن نحن لا نتحدث بعد الأن |
Bunun hakkında konuşmamak, parayı harcamamak,... dikkatleri çekmemek üzere yemin ettik. | Open Subtitles | لقد أقسمنا بأن لا نتحدث عن هذا أن لا نبذّر النقود, ولا نلفت الإنتباه إلينا! |
Tatlım, yemek masasında silahlardan Konuşmak yok demiştik. | Open Subtitles | عزيزي، لقد قلنا أن لا نتحدث عن السلاح على مائدة العشاء. |
Bence hiç konuşmayalım. Bu gece çok harika bir gece değil mi? | Open Subtitles | ربما دعنا لا نتحدث على الأطلاق أنها ليلة جميلة للغاية ، صحيح؟ |
Mümkünse daha fazla konuşmayalım, en azından bir şeyler öğrenene kadar. | Open Subtitles | دعينا لا نتحدث عنه، إن كنتِ لا تمانعين، على الأقل حتى نعرف المزيد. |
Batıl inançlarım var. Temel atılmadan konuşmayalım. | Open Subtitles | أنا خرافي دعينا لا نتحدث عن المشروع حتى صدوره |
Onu yemeğe çıkaralım. Hepimiz Çince konuşalım. Ne dediğimizi anlamaz." | Open Subtitles | إنه يفكر فقط بالغداء و نحن جميعنا نتكلم الصينية و نحن لا نتحدث عن ذلك هل هذا ما تحب فعله ؟ |
Artık olup biteni değil yapılması gerekeni konuşalım. | Open Subtitles | دعنا لا نتحدث عما حصل و لنتحدث عن ماذا سنفعل الآن |
Benimle sıradan bir cüce lorduymuşum gibi konuşma. | Open Subtitles | لا نتحدث من أي وقت مضى بالنسبة لي. مثل أي شخص قزم المبتذلة. |
Sakın bir daha babam hakkında öyle konuşma. | Open Subtitles | لا نتحدث أبدا عن والدي مثل هذا مرة أخرى. |
Bir toplantıya gittiğimde, toplantı günü bitip de meslektaşlarımla birkaç bira içmek için bir barda toplandığımızda, hiçbir zaman bildiklerimizi konuşmayız. | TED | عندما أذهب الى مؤتمر وبعد نهاية فعالياته وخلال اجتماعي بزملائي في المقهى حول الطاولة، لا نتحدث أبدا عما نعرفه. |
Düşük güçlü çifte açmaz meydana geldiğinde açıkça konuşmayız, gözden kaçarız, fakat açıkça konuşursak, cezalandırılırız. | TED | يحدث القيد المزدوج منخفض الطاقة عندما لا نتحدث فإننا لا نُلاحَظ، لكننا إذا تحدثنا نُعاقب. |
Bunu gelecek cuma konuşsak ya O zaman bülteni okumuş olurum. | Open Subtitles | لماذا لا نتحدث عن ذلك في الجمعة القادمة عندما أكون قد قرأت نشرة الأخبار؟ |
Cenazelerden söz etmiyoruz. - O zaman neden söz ediyoruz? | Open Subtitles | نحن لا نتحدث عن الجنازات الآن يا كابتن إذا عم ماذا نحن نتكلم , أخبرني |
Sorun şu ki hiç konuşmuyoruz. Ne düşünüyor bilmiyorum. | Open Subtitles | المشكلة هي أننا لا نتحدث لا أعرف بما تُفكر |
Hakkında konuşmamak en iyisi. | Open Subtitles | يفضل أن لا نتحدث عنها. |
Onların zayıflığı hakkında Konuşmak yok Kowalski. | Open Subtitles | لا نتحدث عن ضعف بهم، Kovalský. |
Siz bunları külahıma anlatın. Söz konusu olan yara bandı ya da... | Open Subtitles | قل ذلك لشخص آخر نحن لا نتحدث عن الضمادات المساعده |
konuşmadığımızı söylemiştin. İstediğin şeyi sor bana. | Open Subtitles | وقلت أن لا نتحدث , بالظبط اسأل أسألنى أى سؤال بخاطرك |
Başkalarıyla nasıl konuşacağımızı anlamak yerine neden konuşmamamız gerektiğine odaklanmaya daha fazla zaman harcadık. | TED | لذلك استغرقنا وقت اكثر في التركيز على لماذا يجب ان لا نتحدث مع الاخرين اكثر من البحث عن كيف نتحدث معهم |
Burada, bir kapıyı kırıp içeri girerek adam vurmaktan bahsetmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتحدث عن ركل باب وسحب رجل وتكبيله بالاصفاد |