ويكيبيديا

    "لا يؤمن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanmıyor
        
    • inanmayan
        
    • inanmaz
        
    • inanmadığı
        
    • inanmadığını
        
    • inancı yok
        
    • İnanmadığın
        
    Bir saha ajanının, işi dışında bir ilişkiye sahip olacağına inanmıyor. Open Subtitles انه لا يؤمن بأن العميل الميدانى يمكن أن تكون له علاقة
    Yaratılanlar içinde en çok tercih edilen onlardı... ve aralarından bazıları Tanrı'nın var olduğuna bile inanmıyor! Open Subtitles فالبشر هم المفضلون على جميع المخلوقات على الرغم من ان بعضهم لا يؤمن اصلا بوجودة
    Bazılarınız benim gibi inanıyor. Bazılarınız inanmıyor. Open Subtitles بعضكم يؤمن كما أؤمن، والبعض الآخر لا يؤمن.
    Bana göre hemen hemen okuduğum her şey... beni, hiçbir şeye inanmayan insanlardan daha seçici yapıyor. Open Subtitles أنا أؤمن فعلياً بكل شىء اقرأه, وأعتقد أن هذا وهذا ما يجعلني أفضل أنتقاءً من شخصاً آخر لا يؤمن بأي شىء.
    Ben boşanmaya inanmayan eski kafalı nesile mensubum. Open Subtitles أنا أنتمي إلى الجيل القديم الذي لا يؤمن بالطلاق
    - Şiddetin çözüm olduğuna inanmaz. Open Subtitles ـ أنه لا يؤمن بالعنف ـ يجب ان يؤمن بذلك, أنا متصل بهم
    Doktorların inanmadığı iyileştirme gücüne sahip. Open Subtitles لديها تلك المنحة الغريبة للشفاء تلك التي لا يؤمن بها الأطباء
    Kim ne almış diye seceresini tutmadığını ve bu saçmalıklara inanmadığını söylüyor. Open Subtitles قال بأنه لا يحتفظ بلوائح المبيعات و هو لا يؤمن بهذه التفاهات
    Bazılarınız benim gibi inanıyor. Bazılarınız inanmıyor. Open Subtitles بعضكم يؤمن كما أؤمن، والبعض الآخر لا يؤمن.
    İblislere inanmıyor olabilirsiniz. İnanmak durumunda da değilsiniz. Open Subtitles حتى أن بعضكم قد لا يؤمن بوجود الشياطين ليس عليكم الإيمان بوجودها
    Ben de sizin Tanrınız pantolonlara inanmıyor diye öyle yapıyorsunuz sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت انها بسبب ان الهكم لا يؤمن بالسراويل
    Einstein mezara gittiğinde kuantum mekaniğine hala inanmıyor olmasına rağmen 1927'deki Solvay bilim kurumlarının Kopenhag Yorumunu memnuniyetle kabul etmesi için bir dönüm noktasıydı. Open Subtitles على الرغم من أن أينشتاين ذهب إلى قبره و هو لا يؤمن بميكانيكا الكم فمؤتمر سولفي كان نقطة التحول التي تقبل عندها المجتمع العلمي
    Geri adım attı. Anlamı; az önce söylediği tek kelimeye bile inanmıyor. Open Subtitles لقد تخطى للوراء مما يعني لا يؤمن بكلمة قالها للتو
    Hayattaki statüleri nedeniyle bir insanın başka birisine üstün olduğuna inanmıyor. Open Subtitles كلّأولَئكَالناسالمُغترينبالحياه.. فهو لا يؤمن أنّ كرامة أحدهم أكثرأهميةمن الآخرين..
    Değişime inanmayan herkes korkaktır ki, ben de öyleydim. Open Subtitles أي شخص لا يؤمن في التغيير شخص جبان وتلك كانت حالي
    Ben Tanrı'ya inanmayan birine oy veremezdim. Open Subtitles ضميرى لا يسمح لى بالتصويت لشخص لا يؤمن بالله
    Hayatım boyunca, bununla ilgili hiçbir şeye inanmayan biri olduğumu düşünürdüm. Open Subtitles طوال حياتي ظننت اني .. اني شخص لا يؤمن بشئ
    Doug'u rahat bırak. O bir demokrat. Silahlara inanmaz. Open Subtitles دع دوج وشأنه،فهو ديمقراطى، لا يؤمن بالبنادق
    Başkalarının inanmadığı şeylerle uğraşmanın ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum. Open Subtitles أعلم ما هو الشعور أن تتعامل مع أشياء لا يؤمن بها باقي الناس
    Kim ne almış diye seceresini tutmadığını ve bu saçmalıklara inanmadığını söylüyor. Open Subtitles يقول إنّه لا يحفظ الناس ومشترياتهم، كما أنّه لا يؤمن بهذه الترهات
    Musevi dininde öteki taraf ahiret inancı yok. Open Subtitles الدين اليهودي لا يؤمن بالحياة بعد الموت
    İnanmadığın birşeye kendini inandırmaya çalışıyorsun. Open Subtitles كرجل يحاول إقناع نفسه بشيء لا يؤمن به.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد