Amacın bunu kanıtlamak olsa bile bu seni korkusuz yapmaz. | Open Subtitles | هذا لا يجعلك جريئاً حتّى لو تمّ إثبات تلك النقطة |
Çünkü, siz asla bilemezsiniz, evde komik olmanız sizi komedyen yapmaz değil mi? | TED | لأنك لا تعلم أبدا ما يحصل، فقط لكونك مضحك في المنزل، لا يجعلك ممثل هزلي، اليس كذلك؟ |
Büyük olman seni her zaman haklı yapmaz. | Open Subtitles | ، كونك الأكبر سناً لا يجعلك دائماً على حق |
To be in a minority of one doesn't make you mad. | Open Subtitles | كونك باقلية تبلغ انك بمفردك لا يجعلك هذا مجنونا |
Bu adamların ne yapmak istediğini biliyorum ama bu seni daha emniyetli yapmıyor. | Open Subtitles | وأنا أعرف هؤلاء الرجال ماذا يريدون فعله ولكن هذا لا يجعلك أكثر أماناً |
Bir dövüşçü konusunda haklı çıktım diye daha az erkek olmuyorsun, farkındasın değil mi? | Open Subtitles | الملاكم لا يجعلك هذا أقل رجولة؟ |
Bu da beklentilerinizi azaltmanın sizi daha mutlu yapmayacağının üçüncü nedeni. | TED | و هذا هو السبب الثالث الذي من أجله لا يجعلك تقليل التوقعات سعيداً. |
Alışverişe gitmek için dersi asmak seni özürlü yapmaz. | Open Subtitles | سأعوضك عزيزتي . تجنب الحصص و الذهاب للتسوق لا يجعلك شخص مختل |
O rozeti takmak seni haklı yapmaz. | Open Subtitles | ليس حتى يفيق لبسك لتلك الشارة لا يجعلك على حق |
-Bu ilaç! Yenilmezmiş gibi davranıyorsun. O ilaç seni başka bir adam yapmaz. | Open Subtitles | أنت تتصرف و كأنك لا تقهر ذلك الدواء لا يجعلك شخصاً آخر |
Akşam okuluna gitmiş olman ya da iyi bir derece almış olman seni Sir Thomas yapmaz. | Open Subtitles | ليس بسبب أنك حصلت على شهادة القانون من مدرسة ليلية لا يجعلك القائد توماس مور |
Sadece okula gitmen seni kimseden daha iyi yapmaz. | Open Subtitles | فقط لانك ذهبت الى كلية راقية ، هذا لا يعني انك افضل مني لا يجعلك افضل من اي احد |
- Belki. Bir Meksikalı kalbi taşıyor olman, seni bizden biri yapmaz! | Open Subtitles | أجل ربما كذلك عمدة لكنني سأخبرك لمجرد كون لديك قلب مكسيكية فهذا لا يجعلك واحداَ منا |
Evet ama açık saçık dergiler saklaması onu katil yapmaz. | Open Subtitles | نعم و لكن كونك تخبئ أشياء فاحشة هذا لا يجعلك قاتلاً |
To be in a minority of one doesn't make you mad. | Open Subtitles | كونك باقلية تبلغ انك بمفردك لا يجعلك هذا مجنونا |
Görünüşe göre, ahlâk polisliği sizi pek de popüler yapmıyor. | Open Subtitles | يبدوا أن لعب دور شرطة الأخلاق لا يجعلك مفضّلا |
Ve anladım ki bırakmak seni dönek yapmıyor. | Open Subtitles | و ما اكتشفته ان الاستسلام لا يجعلك انهزاميا |
Senin bir kaç hayati organını makinelerle değiştirmek zorundaydık ama bu seni daha az insan yapmaz. | Open Subtitles | الآن نقوم بإستبدال بعض الأعضاء الحيوية بالأجهزة لكن هذا لا يجعلك أقل من إنسان |
- Bir şeyi olmuyorsun. | Open Subtitles | هذا لا يجعلك اي شيء |
İşiniz sizi mutlu etmiyor, değil mi? | TED | العمل لا يجعلك سعيد، هل يفعل؟ في الغالب هو صارم. |