Bu adamların avukata falan ihtiyacı yok. Onlara bebek bakıcısı lazım. | Open Subtitles | أولئك الرجال لا يحتاجون إلى محامي إنهم يحتاجون إلى جليسة أطفال |
Beni neden dışladılar bilmiyorum ama artık insanların bana ihtiyacı yok sanırım. | Open Subtitles | لا أعلم سبب منعهم لي ولكن يبدو وكأن الناس لا يحتاجون إلي |
İşsizler mi? Onların bankaya ihtiyacı yok. | TED | إنهم لا يحتاجون للبنوك، لأنهم ليس لديهم أموال في البنوك. |
Biseksüel, bu arada bu da hazineyi bulmak için haritaya ihtiyacı olmayan partnerlere alışık olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | إنها ثنائيّةُ الرغبة، وبالمناسبة وهذا يعني أنّها معتادةٌ على شركاءَ لا يحتاجون خرائط كي يجدوا الكنز |
Sana şöyle diyeyim, şehir yöneticileri geçici sekretere ihtiyaç duymaz tatlım. İdman dışında. | Open Subtitles | دعيني أخبركِ عزيزتي، المديرون التنفيذيون في المدينة لا يحتاجون موظفين مؤقتين إلا للتدريب |
Robotların koruyucu kıyafete ihtiyacı olmaz. | Open Subtitles | الرجال الآليون لا يحتاجون بزّات انطلاق أو أجهزة تنفّس |
Yetişkinlerin yetişkin konuşmalarına ihtiyaçları yoktur. | Open Subtitles | البالغين لا يحتاجون لحوار بالغ |
Son duyumlarıma göre, onların da trigonometri bilmelerine gerek yokmuş. | Open Subtitles | وعلى حسب ما سمعت أنهم لا يحتاجون لدراسة علم المثلثات |
Biliyormusun, Bernice, Bazı insaların bağışlanmaya ihtiyacı yok... onlara sadece biraz anlayış gerek. | Open Subtitles | اتعلمين يابرنيس بعض الناس لا يحتاجون للعفو هم فقط يحتاجون منك فقط ان تحاول ان تفهمهم ولو قليلا |
Evet ama çoğu insanın aşkın bilimsel yönünü anlamaya ihtiyacı yok, değil mi? | Open Subtitles | نعم، لكن أغلب الناس لا يحتاجون أن يفهموا العلم، أليس كذلك؟ |
İnsanoğlunun kendini kanıtlaması için savaşa ve kan dökmeye ihtiyacı yok. | Open Subtitles | أقر أن البشر لا يحتاجون للحروب وسفك الدماء لإثبات أنفسهم |
Onların çorbaya ihtiyacı yok. Onların ilaca ihtiyacı var, ve en iyi ilaç nedir? | Open Subtitles | . هم لا يحتاجون إلى الحساء . هم يحتاجون دواء |
Onların bahaneye ihtiyacı yok. Zaten öldürecekler. | Open Subtitles | هُم لا يحتاجون لأىّ عذر سيقتلونها على أيّة حال |
Ama Donnie and Kate'in provaya ihtiyacı yok çünkü daha önce de evlendiler. | Open Subtitles | لكن دونى وكيت لا يحتاجون أى تدريب لإنهم قد تزوجوا من قبل |
Avunmaya ihtiyacı olmayan şanslı insanlardan biriyim. | Open Subtitles | أنا أحد أولئك المحظوظين الذين لا يحتاجون إلهاءً |
Burada tedaviye ihtiyacı olmayan insanlar var. | Open Subtitles | ثمّة أشخاص هنا لا يحتاجون للعلاج. |
Ve kudretli kişiler kontrol listelerine ihtiyaç duymaz. | TED | وأصحاب القوة الخارقة لا يحتاجون إلى قائمة مراجعة. |
İyi adamların kurala ihtiyacı olmaz. | Open Subtitles | الرجال الطيبون لا يحتاجون لقواعد |
Hiçbir şeye ihtiyaçları yoktur. | Open Subtitles | لا يحتاجون شيئاً. |
Son duyumlarıma göre, onların da trigonometri bilmelerine gerek yokmuş. | Open Subtitles | وعلى حسب ما سمعت انهم لا يحتاجون لدراسة علم المثلثات |
Hayır, hayır, insanlar tavsiye alabilmek için günah çıkarmanın korumasına ihtiyaç duymazlar. | Open Subtitles | لا , لا الناس لا يحتاجون حماية المُعترف له للحصول على نصيحة |
Bir piste ya da başka bir altyapıya ihtiyaç duymuyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يحتاجون الى مدارج أو غيرها من البنى التحتية. |
Biliyorsun, cinayet davası açmak için cesede ihtiyaçları yok, bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | انت تعلم, لا يحتاجون الى جسد لضغط تهم الاجرام هل علمت بذلك؟ |