Camelot'a bir amaç için geldiğine inanıyorum, kendisi bunu bilmiyor bile olsa. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنه جاء لـ كاميلوت لغرض ما على الرغم من أنه هو نفسه لا يعرفه |
Camelot'a bir amaç için geldiğine inanıyorum, kendisi bunu bilmiyor bile olsa. | Open Subtitles | إننى أؤمن أنه جاء إلى كاميلوت من أجل هدف بالرغم من ذلك فهو بنفسه لا يعرفه |
Şunu da bilmiyor olabilirsiniz. Bir şişe penis kremim var. | Open Subtitles | ما قد لا يعرفه هو أن أملك أيضا زجاجة من كريم ديك. |
Halkın çoğu uzmanlara tanıklıkları için para verilmesinin yasal olduğunu bilmez. | Open Subtitles | معظم ما لا يعرفه العامة أنه قانوني أن تدفع للخبراء من أجل شهادتهم |
Bir baba kınayamayacağı şeyi bilmez. | Open Subtitles | و ما لا يعرفه الأب لا يمكنه الإعتراض عليه ؟ |
Sadece gerçek aşkının bilebileceği bir şey söyle. | Open Subtitles | واذكر لها شيئاً لا يعرفه إلاّ حبّها الحقيقي. |
tanımadığı bir adamı öldürdüğü düşünüldüğü için işlemediği bir suçtan hapishanede yatan oydu. | Open Subtitles | ... زُج به في السجن لذنبٍ لم يقترفه لقتله لرجل لا يعرفه حتى |
Hayvanlar hakkında, çoğu insanın bilmediği, başka bir şey daha vardır. | Open Subtitles | يوجد شيء آخر بخصوص الدببة .. هذا شيء لا يعرفه الكثير |
Ama pek çok kişinin virüslerle ilgili olarak bilmediği şey ise onların bakterileri de hasta edebildiğidir. " | TED | و لكن ما لا يعرفه الكثيرون هو أن الفيروسات تصيب البكتريا بالمرض أيضاً. |
Ama çoğu insan NBC'nin hala bir kanal olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | ولكن ما لا يعرفه معظم الناس, إن بي سي لا تزال محطة تليفزيونية. |
Geçmişimde olanları ne yazarlar ne de yönetmenler bilmiyor. | Open Subtitles | ما حدث بماضي لا يعرفه أحد ليس الكاتب ولا المخرج |
9. Başlık, bilmeyen varsa ki belki bir sürü kişi bilmiyor, der ki devlet veya özel, herhangi bir lise, kolej veya üniversiteye verilen federal fonlar -- sonunda -- erkeklere ve kızlara eşit para vermek zorunda. | TED | بنص التعديل التاسع، في حال لا يعرفه البعض، وربما لا يعرفه الكثيرون، على أن أي تمويل فدرالي ممنوح لمدرسة ثانوية، ومعهد أو جامعة، سواء كانت عمومية أو خاصةً، يجب أن يقسم بالتساوي بين الجنسين. |
Ama dizimin sakat olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لكن ما لا يعرفه هو أن لدي مشكلة بالركبة |
Ne biliyor, ne bilmiyor diye düşünmekten çıldıracağım. | Open Subtitles | سأجن بهذا الموضوع ما يعرف و ما لا يعرفه |
Ve insanların çoğu bütün bu anlık sahnelerin James Cameron'ın yönettiğini bilmez. | Open Subtitles | وما لا يعرفه كثير من الناس ان كل هذه المقاطع من اخراج جيمس كاميرون |
Kamuoyu pek bilmez polis bir cinayeti araştırırken davadan yalnızca kurbanın ismiyle bahseder. | Open Subtitles | هناك شيء لا يعرفه العامة دائماً وهو أنه حين تعمل الشرطة في قضية قتل... فهي تشير إلى القضية دائماً باسم الضحية فقط |
Onu kim bilmez ki? | Open Subtitles | ومن الذي لا يعرفه |
O sadece bir kopya sadece annenin bilebileceği bir şey sor. | Open Subtitles | اسألها شيئاً لا يعرفه سوى والدتك |
Sadece Henry'nin bilebileceği bir şeyler söyle. | Open Subtitles | أخبرني أمراً لا يعرفه سوى (هنري) |
İlk sefer, tanımadığı biri olsa en iyisi. | Open Subtitles | كأوّل عملية ، يجب أن يكون القاتل شخصًا لا يعرفه |