Bana iyi davrandın evet, ama benim seni uyarmaktan başka Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لقد عاملتني حقاً بشكل جيد لكن لا يمكنني فعل شيء في الوقت الحالي سوى أن أحذّرك |
Yapabileceğim bir şey yok. Emirleri sadece Papa'dan alıyorlar. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء هم يأخذون أوامرهم من قداسة البابا |
- Hayır, Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا ، لا يمكنني فعل شيء حيال هذا حسنًا ، أتعلم ؟ |
Mutlaka kendine göre nedenlerin vardır ama ben buradan bir şey yapamam. | Open Subtitles | أنت، بلا ريبٍ، لديك أسبابك، لكن لا يمكنني فعل شيء وأنا مسجون. |
Bu konuda bir şey yapamam. Ve sen niye bu S1 bilmem neyi bu kadar önemsiyorsun? | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء حيال ذلك ثمّ لماذا أهتم أصلاً بما تريد تلك المجموعة فعله؟ |
Ama kardeşimin istediğini elde edeceği hiçbir şey yapamam. | Open Subtitles | لكنّي لا يمكنني فعل شيء يخوّل لأخي نيل مبتغاه |
İnsanların, kim ya da ne olduğumu anlayacağı hiçbir şey yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء يدل الناس على هويتي أو قدراتي. |
Ama hiçbir şey yapamıyorum. O korunuyor. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني فعل شيء إزاء ذلك إنه محمي |
Size yardım etmek isterdim, bu durumdan sonra Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | حتى لو كنت سأساعدك لكن بعد هذه الفوضى... لا يمكنني فعل شيء |
Yani bir tanık bulmadığımız ya da o suçunu itiraf etmediği sürece Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | و إمّا أن نجد مشتبه به، أو يأتي هو عبر الطريق ليعترف إلينا... عدا ذلك لا يمكنني فعل شيء |
Üzgünüm, efendim. Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | آسف يا سيدي، لا يمكنني فعل شيء. |
benim Yapabileceğim bir şey yok bitti mi? | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء لك فكر بالأمر أرجوك؟ |
- Üzgünüm ama Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | ــ أنا آسفة , لا يمكنني فعل شيء |
Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء. |
Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء |
Ben bir şey yapamam ama siz Alex'le konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء لكن يمكنكما أن تتحدثا معها |
Zaten sen Gezgin bıçağını getirmeden bir şey yapamam, o yüzden acele et. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء إلّا حين تُحضر سكّينة الرحّال، فأسرع. |
Spor salonu için bir şey yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل شيء بخصوص غرفة الأثقال |
Radarını devreye soktu. hiçbir şey yapamam. | Open Subtitles | يمكنها أن تعرف كل شيء لا يمكنني فعل شيء |
Eğer bana kanıt gösteremezsen, hiçbir şey yapamam. | Open Subtitles | لذا، بدون إثباتات، لا يمكنني فعل شيء |
Hükümetin emriyle burayı kapatıyoruz. Eğer bana kanıt gösteremezsen, hiçbir şey yapamam. | Open Subtitles | لذا، بدون إثباتات، لا يمكنني فعل شيء |
Peki, çünkü kendi başıma hiçbir şey yapamıyorum Brian. Araba süremem. | Open Subtitles | حسناً ، لأنني لا يمكنني فعل شيء لنفسي ، (برايان) لا يمكنني القيادة |