Sana benim mesleğimde gizli kalabilmenin faydalarını anlatmak zorunda değilim; ama sıcak bir battaniye gibi olduğunu söyleyeyim. | Open Subtitles | أو ماكسين؟ لا ينبغي علي أن أخبرك كم هو مريح أن تكون ذو هوية مجهولة في مثل مهنتي إنه أشبه ببطانية دافئة |
- En güzel yanı da o boktan yüzünü bir daha görmek zorunda değilim. | Open Subtitles | أفضل جزء عن ذلك هو لا ينبغي علي رؤية وجهك مرة آخرى ابداً |
Seni dinlemek zorunda değilim. Sen sadece bir kedisin. | Open Subtitles | أنا لا ينبغي علي أن أستمع لك أنت مجرد قطة |
Belki de bunu yapmamalıyım Bunlarda iyi değilim. | Open Subtitles | ربما لا ينبغي علي فعل ذلك أنا لا أجيدها |
Ama şimdi ben dedikodu yayıyorum ve bunu yapmamalıyım. | Open Subtitles | -ممم،أجل. ولكن أنا الآن أنشر القيل و القال و حقاً لا ينبغي علي فعل ذلك |
Ben masumum. Bay Hodges? Hiçbir şeye inanmak zorunda değilim. | Open Subtitles | سيد "هودجز" أنا لا ينبغي علي تصديق أي شيء |
Böyle yapmamalıyım... | Open Subtitles | حسنا، لا ينبغي علي ذلك.. |
Biliyorum yapmamalıyım, Jamal, ama... sadece bir kereliğine? | Open Subtitles | أعرف ، ان لا ينبغي علي .. يا (جمال) ، ولكن ربما فقط هذه المرة ؟ |