Yani sen ve Summer bir süredir arkadaşsınız değil mi? | Open Subtitles | يعني أنت والصيف أصدقاء لبعض الوقت الآن ، أليس كذلك؟ |
İlk olarak: Hindukuş-Himalaya buzulları bir süredir eriyorlarmış. | TED | أولًا: الأنهار الجليدية الهندوسية كوش الهيمالايا تم ذوبانها لبعض الوقت الآن. |
Dondurucu soğukta bir süredir hayranlıkla seyrediyorum. | Open Subtitles | لقد كنت معجبا بها لبعض الوقت الآن هنا في البرد |
Ben, bir süredir ruhani bir bakış açısıyla... | Open Subtitles | حسن , لبعض الوقت الآن. من وجهة نظرٍ روحية. |
bir süredir gözümüz üzerindeydi son iki haftadır da onu soruşturuyordum. | Open Subtitles | كان تحت أعيننا لبعض الوقت الآن و قد كنت أتحقق منه منذ أسبوعين |
bir süredir sana nefes aldırmadım. | Open Subtitles | لقد كان من الصعب حقا عليك لبعض الوقت الآن. |
Dünyamız bir süredir çöküşte zaten. | Open Subtitles | إن عالمنا آخذ في الانهيار لبعض الوقت الآن |
bir süredir köleyim ve bir kaç numara öğrendim. | Open Subtitles | لقد كنت عبدة لبعض الوقت الآن ولقد تعلمت بعض الحيل |
bir süredir birliklerimizin içerisine komünist casusların sızdığından şüpheleniyordum. | Open Subtitles | لقد أشتبهت في تسلل شيوعي بين قواتنا لبعض الوقت الآن. |
bir süredir Magan'ı takip ettiklerini varsayıyorum. | Open Subtitles | أنا أعني بأنهم يتبعوها لبعض الوقت الآن |
- bir süredir şu limuzin işindesin. | Open Subtitles | - وأنا أعلم أنك لم تكن في ذلك ليمو العمل لبعض الوقت الآن. |
Neler olduğunu bana söylemek zorunda değilsin ancak bir süredir kendin gibi davranmadığını fark ediyordum. | Open Subtitles | أنتِ لست بحاجة لتخبريني بما يجري، ولكن... لبعض الوقت الآن... |
bir süredir büyüleri takip ediyorlar. | Open Subtitles | إنم يتتبعون السحر لبعض الوقت الآن |
bir süredir. | Open Subtitles | لبعض الوقت الآن |
bir süredir çocuk istiyordum. | Open Subtitles | أردت طفل لبعض الوقت الآن |
- Pekâlâ, Paige ile aramızdaki her şey bir süredir bozuk. | Open Subtitles | أوه، حسنا، كل شيء بين (بايج) و أنا كان مختلا لبعض الوقت الآن |