Beyaz adam altın için, viski ticaretine gelmemeli. | Open Subtitles | الرجال البيض يجب ألا يأتوا لتجارة الويسكي مقابل الذهب |
Ya kilisenin köle ticaretine sessiz kalmasına ne demeli? | Open Subtitles | رجاء وماذا عن موافقة الكنيسة الصامتة لتجارة العبيد؟ |
1600'lü yıllarda, Hollanda Doğu Hindistan Şirketi, yüzlerce gemiyle tüm dünyada altın, porselen, baharat ve ipek ticareti yürütüyordu. | TED | في القرن السادس عشر قامت شركة الهند الشرقية الهولندية بتوظيف مئات السفن لتجارة الذهب، والخزف، والتوابل، والحرير حول العالم. |
Şunu varsayabiliriz ki Brezilyadaki her çeşit yasadışı vahşi hayvan ticareti doğalarından ayrılan yaklaşık 38 milyon hayvan her yıl, yaklaşık 2 trilyon dolar eden bir iş. | TED | يتوقع أن كل هذه الأنواع غير الشرعية لتجارة البرية في البرازيل تأخذ من الطبيعة 38 مليون حيوان تقريباً كل سنة، قطاع الأعمال الذي يبلغ تقريباً ملياري دولار. |
Pekala, o ruhla, bir ticaret anlaşması ayarlamak istiyoruz. | Open Subtitles | حسناً ، مع تلك الروح . نحن نود أن نرتب لتجارة |
İş cocuklara geldiğinde ticari seks amacıyla yönlendirilen veya kullanılan, 18 yaş altındaki reşit olmayan her birey, otomatik olarak bir mağdurdur. | TED | وعندما يتعلق الأمر بالأطفال، أي قاصر تحت سن 18 سنة يُنقَل، أو يستعمل لتجارة الجنس، هو ضحية تلقائياً. |
Eberhardt kartel, Avrupa'daki en acımasız insan ticaretini yapan grup. | Open Subtitles | إيبرهارت هم أكبر و أخطر . منظمة لتجارة بلبشر في أوروبا |
Kokain ticaretine indirilecek koca bir darbeden ve binlerce hayatı kurtarmaktan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن ضربةٍ مُدوّية لتجارة الكوكايين .. وإنقاذ الالاف من الأرواح سعادة السفيرة - |
Size tek söyleyebileceğim bundan dört hafta öncesinde Baltimore Polis Bürosu bölgenin bir kısmını uyuşturucu ticaretine ayırmıştır ve belediye meclisi bilgilendirilmemiştir. | Open Subtitles | كل ما أستطيع إحبارك أنه منذ أكثر ... من 4 أسابيع الآن قامت شرطة غرب بالتيمور ...بخلق مناطق لتجارة المخدرات بدون إعلام المجلس |
Don Salvo, klanının aktivitelerini uyuşturucu ticaretine çevirdi. | Open Subtitles | الدون (سالفو) حاول نقل نشاط العائلة لتجارة المخدرات |
Sizler, esir ticareti için bu kitap dükkanını paravan olarak kullanıyorsunuz. | Open Subtitles | يا لجرئتك تستخدمين محل كتب كواجهة لتجارة العبيد. |
Pek bir şeye benzemiyor ama muhbirimiz insan ticareti için kullanıldığına yemin ediyor. | Open Subtitles | لا تبدو ذات قيمه لكن مرشدنا يقول إنها مكان لتجارة الرقيق الأبيض |
Köle ticareti için talepler neden tazmin edilmiyor? | Open Subtitles | لماذا لا نطالب برد لتجارة الرقيق؟ |
Düşünce sadece iyi bir ticaret için yeterli bilgi edinmekti. | Open Subtitles | الفكرة أن تحصل على أكبر قدر من المعلومات لتجارة جيدة واحدة |
Bavyera bir presese sahip olacak ve Fransa, yeni ticaret yollarına sahip olacak. | Open Subtitles | بافاريا تحصل على أميرة، وفرنسا سيكون لديها وصول لتجارة جديدة |
Görüntüler Bobrow İthalat adında büyük bir Güney Afrikalı pırlanta ticaret şirketine ait. | Open Subtitles | كل هذه اللقطات من مكان يدعى "بوروز" للإستيراد تكتل لتجارة الماس في "جنوب إفريقيا" |
İşte üç-dört-beş yaşlarında ticari cinsel istismar için satılmış bu çocukların fotoğraflarını görüyorsunuz. | TED | ترون هنا صور لأطفال في عمر الثالثة , و الرابعة , والخامسة الذين توجر بهم لتجارة الإستغلال الجنسي |
Dallas'ta işe başladı. ticari sorunu, borcu olan bir gemi dolusu müşterimize kazandırdı. | Open Subtitles | فقد خصَّص حمولة السفينة لزبائننا لتجارة الديون المتعثرة. |
Bileğindeki dövme Makau seks ticaretini gösteriyor. | Open Subtitles | الوشم على معصمكِ هو لـ "ماكاو" لتجارة الجنس |
Uyuşturucu trafiği için kullanıldığını bile bile bu telefonları satıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تبيعون هواتف تعلمون أنها تُستعمل لتجارة المخدّرات |
Fakat buna rağmen çocuklarımın doğduğu bu şehrin, ABD'de seks ticaretinin en yaygın olduğu şehirlerden biri olduğunu bilmiyordum. | TED | ولكن لم أكن أعلم أن مسقط رأس أولادي هو من بين أشيع المدن الأمريكية لتجارة الجنس. |