Ateş etme ki onu uyarmak için bir fırsatın olsun. | Open Subtitles | لا تطلق النار وسيكون بإمكانك الحصول على فرصةٍ لتحذيره |
Sanırım siz Hayden'i Brent konusunda uyarmak için arıyordunuz. | Open Subtitles | أظن كنت تتصلين بـ " هايدن " لتحذيره " من " برينت |
Ama sonradan O'nu uyarmak için bağırdım. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك اتصلت بها لتحذيره. |
Burasının güneyinde, yarım günlük yolda rastladığım askerler hakkında onu uyarmaya geldim. | Open Subtitles | جئت هنا لتحذيره من جنود سلاح الفرسان صادفتهم في الأرجاء، بمسيرة نصف يوم جنوب هذا المكان |
Onu, canına kast eden bir komplo hakkında uyarmaya geldik. | Open Subtitles | لقد جئنا لتحذيره حول مؤامرة ضد life- - له |
Majors hakkında uyarmak olsa bile sadece. | Open Subtitles | ... حتى و إن كان هذا لتحذيره من (ميجوريس) فقط |
Belki biri onu uyarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | ربما كان شخص ما في محاولة لتحذيره |
O gece, onu uyarmaya gittim. | Open Subtitles | تلك الليلة، ذهبت لتحذيره. |
- Siz de onu uyarmaya geldiniz. | Open Subtitles | -جئتِ إلى هنا لتحذيره . |
-Onu uyarmaya yarayacak. | Open Subtitles | -ستؤدّي لتحذيره ... |