ويكيبيديا

    "لتحسين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geliştirmek için
        
    • iyileştirmek için
        
    • düzeltmek için
        
    • daha iyi
        
    • arttırıcı
        
    • artırıcı
        
    • geliştirmeye
        
    • geliştirmede
        
    • düzene
        
    • arttırmak
        
    • geliştirme
        
    • geliştirmen
        
    • arttırılması
        
    • ilerlemesine
        
    • ilerletmek
        
    Diğer bilim adamları gibi herkesin hayat kalitesini geliştirmek için çok çalışıyordu. Open Subtitles مثل كل أبحاثنا انها تؤدي ما في وسعها لتحسين حياة جميع البشر
    Yerel ekonomik dengeyi geliştirmek için... ...kuvvetli bir altyapı ve yerel işyerleri kuran... ...milli bir iş modeli hayal edin. TED وتصور نموذج أعمال وطنية يخلق فرص عمل محلية ومشاريع بنية تحتية ذكية لتحسين الاستقرار الاقتصادي المحلي.
    ve her yıl eğitimi iyileştirmek için yüzlerce girişim gerçekleşiyor. TED وهناك مئات المبادرات في كل عام في محاولة لتحسين التعليم.
    Bir sonraki durağım Dallas, Teksas'tı. Berberlerin sadece istekli değil, bunun yanında müşterilerinin ve topluluklarının sağlığını düzeltmek için gerekli sağlık hizmetlerini sunma konusunda tam katılımlarıyla harekete geçecek yeterlilikte olduğunu öğrendik. TED كانت المحطة التالية من رحلتي هي دالاس، تكساس، حيث علمنا أن الحلاقين ليسوا راغبين فقط، بل قادرين تماماً على التشمير عن سواعدهم والمشاركة في تقديم الخدمات الصحية اللازمة لتحسين صحة زبائنهم ومجتمعاتهم.
    Muhasebe bölümüne yakın çalışıp geliri daha iyi kullanmanın yollarını araştıracaksın. Open Subtitles ستعمل بشكل وثيق مع قسم المحاسبة تبحث عن طرق لتحسين الإيرادات
    Bu adamlar performans arttırıcı ilaçlar aldığını öğrenirse oyunun dürüstlüğü tamamen tehlikeye girer tamam mı? Open Subtitles انك تتناولين حبوب لتحسين ادائك ستكون سلامة اللعبة بخطر اللعنة
    Ve bugün dünya çapında bulut sağlayıcıları, bankalar ve devlet kuruluşlarında güvenliği geliştirmek için kullanılıyor. TED ويتم استعماله اليوم لتحسين الحالة الأمنية لدى مقدمي الخدمات السحابية، الأبناك، والوكالات الحكومية عبر العالم.
    Geçmişteki tüm icatlarımız ve yeniliklerimiz gibi insanların içinde bulunduğu vaziyeti geliştirmek için kullanılabilirler ya da kötüye kullanılıp suistimal edilebilirler. TED مثل جميع اختراعاتنا وإبداعاتنا في الماضي يمكنها أن تستخدم لتحسين وضعية البشر أو قد يساء استخدامها فتستخدم في المفاسد.
    Karmaşıklıkla başa çıkabilmek için, alışılmışın dışında bir sistemi geliştirmek için, basit kurallara dayalı akıllı yalınlık yaklaşımı dediğimiz şeyi yarattık. TED لذا للتعامل مع التعقيد، لتحسين نظام جديد، فقد أنشأنا ما نسميه بأسلوب البساطة الذكية المرتكز على قواعد بسيطة.
    Ve sesinizle tavırlarınızla ve egzersizlerle ses tınınızı geliştirmek için inanılmaz sesler yapabilirsiniz. TED وهناك أشياء لرائعة بإمكانك عملها بالتنفس وبالوضعية وبالتدرب لتحسين لحن صوتك
    Doğum günü partisiyle ilgili yaygarayı iyileştirmek için söylemiş. Pardon. Open Subtitles في محاولة لتحسين كامل الضجة التي أثارها حفل عيد ميلاد
    Durumu iyileştirmek için ne yapabilirim diye düşünürken bir fikir geliştirmeye başladım. TED بدأت في تطوير فكرة حول ما أستطيع فعله لتحسين الوضع.
    Dünyayı iyileştirmek için tüm çabalarımız boşa çıktıysa daha fazla harcama yapmanın anlamı ne? TED إذا كانت كل جهودنا لتحسين العالم تذهب سدى لماذا نهدر مزيداً من المال؟
    Bu ameliyatlar genelde interseks çocukları düzeltmek için var ama çoğunlukla tersini yapmaya varıyor, daha fazla fiziksel ve ruhsal hasara ve soruna yol açıyor. TED غالبًا ما تُجرى هذه الجراحات لتحسين حياة الأطفال ثنائيي الجنس، لكن عادةً ما ينتهي بهم الأمر وهم يفعلون النقيض. متسببين بأذىً وتعقيدات أكبر، نفسية وجسدية.
    Birleşik Devletler'deki ihtiyarların hayat standartlarını arttırmak ve değerlerini daha iyi kullanabilmek için ne yapabiliriz? TED ما الذي في وسعنا القيام به لتحسين حياة المسنين في الولايات المتحدة، وأن نستفيد بشكل أفضل من قيمتهم؟
    Performans arttırıcı ilaçlar kullanıyorsun ve testlere soktuğun bir adamın mı var? Open Subtitles مثلك هو يتعاطى منشطات لتحسين اداءه ولديه خصيه واحده ؟
    Toksikoloji raporu onun vücudunda yüksek seviyede performans artırıcı ilaç gösteriyor. Open Subtitles أظهرت النتائج توكس مستويات عالية من عقاقير لتحسين الأداء في نظامه.
    Kadınların sağlığını geliştirmede benim çabalarıma ilham veren büyükannemin mücadelesiydi. TED لقد كانت معاناة جدتي هي ما ألهمت العمل الذي قمت به لتحسين صحة النساء.
    Yani hayatımı düzene koyup ona yanıldığını ispatlamam gerek. Open Subtitles لذا أنا بحاجة لتحسين حياتي لأثبت له أنه مخطئ
    Başlangıçta piyasa, üniversite giriş sınavında notunu arttırmak isteyenler, bekledikleri kadar hazır değillerdi. Open Subtitles في البداية , السوق لتحسين الأداء الاكادمي لم يكن قويا كما كانوا يأملون
    Sanırım yeni bir yıl için heyecanlanıyorum ve işleri geliştirme yolları arıyorum. Open Subtitles أعتقد بأنني متشوقاً للعام الدراسي الجديد أبحث عن طرق لتحسين الأمور
    Sırrını çalman içindi, gösterisini geliştirmen değil! Open Subtitles لقد ارسلتك لسرقة اسراره , لا لتحسين عرضه
    Bu dönemde, Newcastle Üniversitesi'ne Hindistanda'ki okullaşmanın arttırılması amacıyla büyük bir miktar para aktarıldı. TED في ذلك الوقت، كانت كمية كبيرة من المال حصلت عليها جامعة نيوكاسل لتحسين التعليم في الهند.
    Görüyorsunuz ki, Sanayi Devrimi insanlığın ilerlemesine büyük katkıda bulunmasına rağmen, dedemin sevdiği o yeteneği ortadan kaldırdı ve bildiğimiz gibi zanaatkârlığı köreltti. TED ففي الواقع، رغم أن الثورة الصناعية قدمت الكثير لتحسين الإنسانية، إلا إنها قضت على المهارة عينها التي أحبها جدي، وبددت الحرفية كما نعرفها.
    Bilirsiniz, benim alanımda mimarinin sosyal ilişkileri ilerletmek için her şeyi yapıp yapamayacağı hakkında bir tartışma söz konusu. TED كما تعلمون، في مجالي، هناك مناظرة حول إن كانت هندسة العمارة قادرة على فعل أي شيء لتحسين العلاقات الإجتماعيّة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد