İtalya'daki kardeşini görmek ve üzüm toplama işinde çalışmak için. | Open Subtitles | لكي تلتقي بأختها في ايطاليا و لتعمل هناك بقطف العنب |
Gelip benimle,bayilikte çalışmak istersen sana olan teklifim hala geçerli. | Open Subtitles | . مازال العرض موجود لك لتعمل معى فى بيع السيارات |
Yani buluş ne kadar radikal olursa belirsizlik o kadar fazla olur buluşu daha fazla kullanarak teknolojinin ne işe yaradığını anlamanız gerekir. | TED | لذا الإبتكار الأكثر جوهرية في الأكثر شك والأكثر حاجة في استخدام الإبتكار لتعمل ما أوجدت له التكنولوجيا |
Bunun yerine ona ağaç kesmeyi öğreten babası Ben Ross ile çalışmaya koyuldu. | TED | بدلاً من ذلك تُركت لتعمل مع والدها، بِن روس، الذي علمها كيف تقطع الخشب. |
Simetrik bir çiçek bahçesi yapmak ne kadar zor olabilir ? | Open Subtitles | ما أخطط لعمله هو، أني سأدعوا زوجة المزارع لتعمل عملية تجميل |
Çok etkilendik aslında öyle etkilendik ki gelip bizimle çalışmanı istiyoruz. | Open Subtitles | إننا مذهولين.. مذهولين كثيراً لدرجة أننا نرغب أن تأتي لتعمل معنا. |
Üç tane AAA pil ile çalışıyor ve pilleri de Dodge'un oyuncağından alabilirsin. | Open Subtitles | وتحتاج لثلاث بطّاريات لتعمل تستطيع إخراجها من لعبة الإضاءة |
Kadim Bialya efsunlarını doğru kendi büyümle çalışacak şekilde ayarlamaktan söz etmiyorum bile. | Open Subtitles | و ناهياً عن ذلك , تكوين اللغة البيوليانية القديمة لتعمل بتناسق مع سحرى |
Savaşı unut. Gel benimle çalış. | Open Subtitles | إنسى هذه الحرب، تعال لتعمل معي، كشركاء |
Seni amcanın yanında çalışman için madenlere göndereceğim. Sonrasına bakacağız! | Open Subtitles | سأبعث بك لتعمل مع عمك في مقلع الحجارة عقاباً لك |
çalışmak zorunda olduğun saatleri biliyorum ama sen buradayken bile aklın burada değil. | Open Subtitles | أفهم أن هناك وقت لتعمل به ولكن حتى عندما تأتي، لا أشعر بوجودك |
Sıvı metal batarya yüksek sıcaklıklarda çalışmak üzere tasarlandı, en az ayarlama ile. | TED | بطارية المعدن السائل مصممة لتعمل على درجة حرارة مرتفعة مع ضبط أدنى. |
Geleneksel ampuller işte bu şekilde çalışmak için tasarlanmıştır ve bu büyük savurganlıktır. | TED | هذه هي الطريقة التي صُممت لتعمل بها المصابيح التقليدية وهي السبب في أنّها كثيرة الهدر. |
Seni tatilde çalışman için işe aldım Tatildeyiz. | Open Subtitles | اسمع، عينتك لتعمل أثناء العطلات. وهذه فترة العطلات. |
Bu, bir Akademi Ödülü galibiyle çalışmaya en çok yaklaştığın an. | Open Subtitles | هذا أقرب ما يمكنك لتعمل مع حائز على أوسكار |
Hizmetçilik yapmak ya da üzüm bağlarında çalışmak için çok yumuşak. | Open Subtitles | ناعمة جدا لخادمة تغسل الأطباق أو لتعمل في المخمرة |
Elçilik sadece ülke çapındaki defileleri değil dışarıdaki defilelerde de gizli çalışmanı destekliyor. | Open Subtitles | ليس فقط عروض الازياء في انحاء البلاد حتى السفاره تطلبك لتعمل عميل سري لديها |
Benim kalbimdeki cihaz 2 pille çalışıyor. | Open Subtitles | بلدي جهاز تنظيم ضربات القلب استخدامها لتعمل على 2 بطاريات. الآن أنها تستخدم رقاقة. |
Jeneratörlerle çalışacak serinleticiler ekledik. | Open Subtitles | لقد عدلنا وحدات التبريد لتعمل بواسطة المولدات |
Bizim için çalış. | Open Subtitles | أريدك أن تأتى لتعمل لدينا |
Anladığım kadarıyla pis işini yapman için seni kandırmış. | Open Subtitles | استنتجت انها اقنعتك لتعمل افعالها الدنيئة لها |
Tek bilmen gereken buradaki vericinin çalışması için onların gerekli olduğu... | Open Subtitles | حسناً كل ماتحتاج لمعرفته هو أن أجهزة الارسال هذه تحتاجه لتعمل |
Sabahın 4:30'una kadar çalışmana izin verdiğine göre kesin müstesna biridir. | Open Subtitles | لا بد أنك تعزها كثيراً لتعمل من أجلها حتى الرابعة و النصف صباحاً |
Efendim, eğer Anubis kristali ele geçirirse Naquadria'nın çalışmasını sağlayabilir. | Open Subtitles | سيدى , إذا وضع * انوبيس * يديه على هذه البلوره * قد يمكن أن يضبط أنظمته لتعمل مع الـ * ناكوادريا |
Fıstık ve şekerler için mi çalışacaksın? | Open Subtitles | لتعمل بين الفاصوليا وجيلى الفستق؟ |