ويكيبيديا

    "لتقبيل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • öpmek
        
    • öpmeye
        
    • öpme
        
    • öp
        
    • öpeceğim
        
    • öpmen
        
    Şimdi o en güçIü adamın yüzüğünü öpmek için kapalı. Open Subtitles ‫والآن فهي في الخارج لتقبيل الخاتم ‫لأقوى رجل على الإطلاق
    Mutlu olduğumda birini öpmek zorunda olduğum zaman... Open Subtitles وعندما أشعر بسعادة قويه حيث أضطر لتقبيل أحد
    Sadece bacak arasını öpmeye devam edebilirim. Bütün gün öpebilirim. Open Subtitles استطيع العوده لتقبيل الفخذ الأيمن استطيع تقبيل فخذيك طوال اليوم
    Polis memurunu öpmeye çalıştığımda nasıl tutuklandığımı hatırladın mı? Open Subtitles أتذكرين عندما حاولتُ أن يتم اعتقالي لتقبيل ضابط شرطة؟
    sence ne zaman gelini öpme şansını yakalayacağım? Open Subtitles متى تظن أن الفرصة ستتاح لى لتقبيل العروس ؟
    Kapıdan koşarak içeri girdi, silahını ateşledi bağırarak "yeri öp" dedi ama bir ara kafamı kaldırdım ve onun... Open Subtitles جرى من خلال الباب وأطلق رصاص بندقيته وصاح في وجهي "لتقبيل الأرض " لكني نظرت لفوق و رأيته
    Kirayı ödeyeceğiz, ben işimi geri alacağım ve bir oğlanı öpeceğim. Open Subtitles نحن سندفع الإيجار وسوف نسترجع وظايفنا وانا ذاهبه لتقبيل شاب
    Şimdi onun götünü öpmen gerekiyor! Open Subtitles الآن، بلدي الحاجة لتقبيل الحمار الخاص بك هو أكثر!
    Bir beyefendi öptüğünü dile getirmez, ama ben beyefendi değilim, ve bir kadını arkadan öpmek epey zormuş. Open Subtitles جنتلمان لا قبلة واقول، ولكن أنا لا نبيلا، وأنه من الصعب لتقبيل امرأة من الخلف.
    Onlarla birini öpmek nasıl bir şey acaba? Open Subtitles ما هو مثل لتقبيل شخص مع تلك الأشياء؟
    Ayrıca o pis herifi öpmek zorunda kaldım. Open Subtitles بالاضافة الى اضطرارى لتقبيل هذا السمين
    Alnından öpmek istedim ama çok karanlıktı ve yanlışlıkla dudaklarını öptüm. Open Subtitles ذهبت لتقبيل لها على الجبهة... ... ولكن كان الظلام حتى، أنا حصلت بطريق الخطأ على شفتيها.
    Çünkü onu öpmek istiyordu ama bağıracak olurlarsa yakalanırdı, O zaman ne yaptı? Open Subtitles انه لا هفوة 'م لأنه يريد لتقبيل 'م ، ولكن إذا كانت تصرخ ، وستعمل انه يحصل على واقعة ، in't'e ، فما كان سأفعل؟
    Elimi çabuk tutucam, böylece sen de kuzeninin ağzını öpmeye geri dönebilirsin. Open Subtitles سأجعل الأمر سريعاً حتي يمكنك الرجوع لتقبيل فم ابنة عمك
    Meade imparatorluğundaki tüm dergiler yeni ortak müdürün elini öpmeye gelecek. Open Subtitles سنقوم باخذ الاماكن الحصرية في كل امبراطورية مجلات "ميد" قادمة لتقبيل خاتم الشريك الرئيسي
    Neyse, kurbağaları öpmeye giderken her gün sihirli fasulyeler diken bir çocuğun önünden geçiyor. Open Subtitles على أيةِ حال ، في إحدى المرات ... وهي ذاهبة لتقبيل الضفادع وقد مرت على ذاك الفتى ... الذي كان يزرع الفاصولياء السحرية
    Kanalı kurtarmak için Brackett'in götünü öpme sırası kimde? Open Subtitles على من الدور هذا الأسبوع لتقبيل مؤخرة ماكس براكت لإنقاذ هذه المحطة ؟
    Hoşlandığım birini öpme şansım olsaydı tereddüt etmezdim. Open Subtitles لو حظيت بفرصة لتقبيل شخص يعجبني لما ترددت
    Git başkasını öp. Open Subtitles اذهب لتقبيل شخص آخر
    Git anneni öp. Open Subtitles ! إذهب لتقبيل والدتك
    Glee provasından hemen sonra Finn'i öpeceğim. Sağ ol. - Etkilenmeyeceğinden emin misin? Open Subtitles (سأذهب لتقبيل (فين هل أنتِ متأكدة من أنك تستطعين التعامل مع هذا ؟
    Yarın oraya birlikte bir kutu çikolata ile gideceğiz ve onun kıçını biraz daha öpeceğim ve bunu çözeceğim. Open Subtitles أنا وأنت سنذهب اليها غدا مع علبة شوكولاته لتقبيل مؤخرتها (تملقها) أكثر وأكثر
    Şanslısın Kıçımın fotoğrafını çekip kutuya yerleştirip, kıçımı öpmen gerektiğini söylemedim, Aynen bunu yapmalıydım. Open Subtitles كنت أفضل أن تكون محظوظا أنني لم التقاط صورة من مؤخرتي ووضعها في هذا الإطار، اقول لكم لتقبيل مؤخرتي سخيف، هذا هو ما ينبغي لقد فعلت.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد