Hey! aferin, bebek! Az önce destansı solomun içine ettin! | Open Subtitles | حسناً فعلت أيها الجنين خربت لتوّك الغصن الملحمي الخاص بي |
Bir gün çok pişman olacaksın, Az önce söylediğin şeyden dolayı, çok... Yerin dibine girmek isteyeceksin. | Open Subtitles | يوماً ما ستندم بشدّة على ما قلته لتوّك و ستتمنى أن تنشق الأرض وتبتلعك |
Az önce pencereden 5000 avro fırlattın! | Open Subtitles | لقد ألقيت لتوّك خمسة آلاف يورو من النافذة. |
daha yeni tanıdın. O bir dul. Sen de zengin bir adamsın. | Open Subtitles | لقد قابلتها لتوّك إنّها أرملة وأنت رجل غنىّ |
Biraz önce şehir tarihinin en mükemmel şefini görevden uzaklaştırdın. | Open Subtitles | لقد فصلتَ لتوّك أفضل قائدة شرطة في تاريخ هذا البلد. |
Satmak istemiyorum dedin. Konuşacak neyimiz var ki? | Open Subtitles | قلت لتوّك أنك لا تريد البيع ما الذي سنناقشه؟ |
Pete, sanırım Az önce programı kurtardın, seni gidi seni. | Open Subtitles | ,بيت, أعتقد أنك أنقذت البرنامج لتوّك أنت أبن القنبلة |
Az önce bir cinayet gördün. Bacanağın kaçırıldı. | Open Subtitles | لقد شاهدت لتوّك رجلًا يُقتل ونسيبك مخطوف |
Az önce bunları yarın konuşmak istediğini söyledin. | Open Subtitles | أريد أن نتحدّث. لقد قلت لتوّك أنّك تُريد أن تتحدّث غدًا. |
Az önce evimin imarlı bölgesinin... içinde olan ön kapıdan içeri girdin, yani evimin içinde ayakta duruyorsun, bu demektir ki... yasal olarak evimi koruma hakkına sahibim. | Open Subtitles | لقد عبرت لتوّك بابي الأماميّ ، و لقد دخلت نطاق منزليّ . ممّا يعني أنّ كلانا يقف بمسكنيّ |
Az önce bir personeli tehdit ettin. | Open Subtitles | يا رجل، لقد هدّدت لتوّك موظفًا حكوميًا أثناء تأدية عمله |
Bu koyduğumun Flemenki için Az önce içimizden birini öldürdük. | Open Subtitles | لقد قتلت لتوّك واحدًا منّا لأجل ذلك الوغد الهولنديّ. |
Boşanma belgesini Az önce imzaladın ama içmek istemiyor musun? | Open Subtitles | لقد وقّعتِ لتوّك على أوراق الطلاق , و لا تريدين أن تشربي ؟ |
Bahse girerim ki ben dışarı çıkarken sen daha yeni içeri giriyordum. | Open Subtitles | سأود مراهنتك علي هذا ،كنت داخلاً لتوّك عندما خرجتُ أنا |
daha yeni çıktın hastaneden. | Open Subtitles | . لا أعلم بماذا كنت أفكر . لقد خرجت من المشفى لتوّك |
Bebeğini taşıması için daha yeni tanıştığın birine güvenmek için inanılmaz cesur olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكوني شجاعة للغاية . لتثقي بشخص قابلته لتوّك ليحمل طفلك |
Bu götlere yeni bir savaş başlatabilmeleri için yardım ettin. | Open Subtitles | لقد ساعدت لتوّك هؤلاء الحمقى ليحصلوا على ما يحتاجونه ليبدأوا حرب |
Oltanın salınımı bile başlı başına etkileyiciydi. Gel gör ki etrafında olup bitenleri ihmal ettin. | Open Subtitles | تلكَ القنصة التي قمت بها لتوّك مُذهلة، لكنّكَ لم تنتبه إلى بيئتكَ المحيطة. |
Kehanet, Biraz önce tünelde yaptığın şey, hepsi gerçek oluyor Alex. | Open Subtitles | النبؤة , ما فعلته لتوّك في النفق كلّها تتحقق , أليكس |
Biraz önce masum bir insanı öldürmeye kalktın. | Open Subtitles | حاولتَ لتوّك قتل رجل بريء كنتَ محظوظاً جداً أنّكَ فشلت |
Mei du lui zi. Leonard'a frengili eşek dedin. | Open Subtitles | سيكون لديك مليار شخص آخر لتزعجهم بدلا عني قلت لتوّك لليونارد أنت حمار سفلسي |
Daha şimdi Kadimlerin bu fırtınaları her 20, 30 yılda yaşadığını söyledin. | Open Subtitles | قلت لتوّك أن القدماء واجهوا هذه العواصف كل 20 أو 30 عامًا |