Babamın suçları yüzünden ben inceleniyorken hissedarlar kıllanmaz. | Open Subtitles | هذا فقط لتهدئه حاملو الأسهم بينما يتفقدوني لجرائم أبي |
Eğer bu proje için olmasaydı savaş suçlarından yargılanıyor olacaktın Leavenworth'a gömülmüş olacaktın. | Open Subtitles | لو كان هذا ليش للمشروع من الممكن أن تحاكم لجرائم حرب |
Bunun nedeni 1999'daki Wade Crewes cinayetleriyle olan esrarengiz benzerlikleri olmasın? | Open Subtitles | هل هذا بسبب التشابه الغريب لجرائم وايد كروز في عام 1999؟ |
Ek belgede suçlandığınız suçlar ile ilgili bir itiraf bulacaksınız. | Open Subtitles | سوف تجد المغلقة على ورقة منفصلة اعتراف لجرائم كنت قد اتهمتني بها |
Birçok açıdan, gerçek sorunun, insanlar işledikleri suçlardan dolayı ölmeyi hakkediyor mu olduğuna inandırıldık. | TED | تعلمنا بشتى الطرق في التفكير في أن السؤال الحقيقي هو : هل يستحق الناس أن يعدموا لجرائم إرتكبوها ؟ |
Bu Amerikan vatandaşlarının ölümü, Amerika'nın suçlarının direkt sonucudur. | Open Subtitles | مقتل هؤلاء الأمريكيين هو نتيجة لجرائم الولايات المتحدة. |
Piyango cinayetleri için temel. | Open Subtitles | القاعدة الأساسية، لجرائم قتل بائعي اليانصيب. |
Kont Olaf'ın sayılmayacak kadar çok suçtan dolayı tutuklandığını bildirmekten zevk duyuyorum. | Open Subtitles | يسرنى أن أقول أنه تم القبض على الكونت اولاف لجرائم أكثر يكثير من التى ذكرناها |
Yani muhtemelen küçük yaşta bir seri cinayete tanık oldu. | Open Subtitles | مما يعني أنه ربما تعرض لجرائم تسلسلية في سن مبكرة |
Haberlerde buz kamyonlu cinayetlerin faili diye tutukladıkları adamı... | Open Subtitles | أتعرفين ذلك الرجل الذي اعتقلوه لجرائم شاحنة الثلج؟ |
Eğer Sarge 'ın dediği gibi ölü sayılıyorsak, savaş suçları için uğraşmayacağım. | Open Subtitles | لوا أننا موتى كما يقول الرقيب لما حكمت لجرائم الحرب |
Evet, küçük çaplı uyuşturucu suçları için verilen boktan hükümler eskisi gibi yerine getirilmiyor. | Open Subtitles | نعم العقوبات اللعينه لجرائم المخدرات القاصره لم تصبح بتلك القسوة |
Uluslararası Savaş suçları Mahkemesi'yle. | Open Subtitles | مع المحكمة الجنائية الدولية لجرائم الحرب |
Peki Kaptan Korsan tüm korsanlık suçlarından affedildiniz. | Open Subtitles | حسنا يا قبطان القراصنه نحن هنا لنعفو عنك لارتكابك لجرائم قرصنه |
Beyaz yaka suçlarından elde edilen tahmini yıllık kazanç. | Open Subtitles | ميزانية تقدير سنوي لجرائم المسؤولين |
Son zamanda artan haneye tecavüz cinayetleriyle ilgili ne diyeceksiniz? | Open Subtitles | عن الاحتدام الحديث لجرائم اقتحام المنازل؟ |
Bunun nedeni 1999'daki Wade Crewes cinayetleriyle olan esrarengiz benzerlikleri olmasın? | Open Subtitles | اعتقدت انني تخلصت منه منذ زمن بعيد هل هذا بسبب التشابه الغريب لجرائم وايد كروز في عام 1999؟ |
Doğaya karşı suçlar için cezalandırılan, | Open Subtitles | تعرضوا للعقاب وحصلوا على غرامات قبلًا لجرائم ضد الطبيعة |
Ve benim, Albay'ı tutuklatıp başka bir kıtada işlediği veya işlemediği suçlardan ötürü onu yargılama yetkim yok. | Open Subtitles | ليست عندي سلطه قضائيه لاحتجز بها العقيد لجرائم قد يكون فعلها و قد يكون لم يفعلها في قاره اخري |
Haberci kadın Buros'un suçlarının zaman çizelgesinden bahsediyordu. | Open Subtitles | سيدة الأخبار كانت تستعرض التسلسل الزمني لجرائم (بيوروس) سابقاً. |
Cleveland'da artan cinayetleri inceliyor mu? | Open Subtitles | تحققون في الارتفاع المفاجئ لجرائم القتل في كليفلاند؟ |
Dedektif Keenan hâlâ kayıp ve Atlanta Polis Departmanı'nda işlediği birçok suçtan aranıyor. | Open Subtitles | المحقق كينان لا زال مفقوداً ومطلوب لجرائم متعددة من قبل شرطة اطلانطا |
Sokaktan geldim diyorsun ama devriye görevinden cinayete ve emniyetin kalbi olan binada ki en büyük koltuğa tırmandınız. | Open Subtitles | حسنا، يمكنك ان تدعو نفسك طفل الشارع، ولكنك ارتفعت من حارس النائب العام الاول لجرائم القتل المهمه والكبيرة |
Bu da cinayetlerin zaman çizelgesine baktığımız anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني اننا ننظر للخط الزمني لجرائم القتل |