Türk muhalif Gazetesi ''Cumhuriyet''in ilk sayfasındaki bu boş alan mesela. | TED | انظر إلى هذه المساحة الفارغة من الصفحة الرئيسية لجريدة جمهورييت التركية المعارضة. |
Öğrenciler Van'ı ilginç buluyorlar editörüm okul Gazetesi için onu yazmamı istedi. | Open Subtitles | الطلبة تجد فان مثير جدا للإهتمام لدرجة أن رئيسى طلب منى عمل قصة عنه لجريدة الكلية |
Hey, hemen şehre geri dönüp yarının gazetesine bununla ilgili bir şeyler yazmalıyım. | Open Subtitles | يجب علىٌ أن أسرع فى الرجوع للمدينه و أكتب عن هذا لجريدة الغد |
Zoe, bunu çoktan BlueBell gazetesine sızdırdım. | Open Subtitles | لقد سربت الخبر بالفعل لجريدة بلوبيل الرسمية |
Bu sabah, komunis partisi gazetesinde Sovyetlerin tehditi ön sayfada yer aldı. | Open Subtitles | و كان تهديد السوفييت جلياً هذا الصباح بالصفحة الأولى لجريدة الحزب الشيوعي |
Joel Pett diye yakın bir arkadaşım var. Lexington Herald-Leader gazetesinde editör karikatürist. | TED | لدي صديق مقرّب، جويل بيت، وهو رسام كاريكاتير لجريدة لكسنغتون هيرالد - ليدر. |
Popüler bir gazete için, bu intihardır! | Open Subtitles | بالنسبة لجريدة شعبيه أنه انتحار |
Kolej gazetesinin ortak yayımcısı "İşte yeni genç ",Üç ve Dörtler'in direktörü | Open Subtitles | مساعد المحرر لجريدة أخبار الكلية "الأحدث عهداً هنا"، المدير "الأصغر و الأعلى مقاماً" |
Bakın, bunlar pazar gazeteleri için romantik hikâyeler. | Open Subtitles | انظر, انها قصة رومانسية لجريدة الكوميت الاحد. |
Tartışma Kulübü başkanı, okul Gazetesi editörlerinden..." | Open Subtitles | مساعد المحرر لجريدة أخبار الكلية "الأحدث عهداً هنا"، المدير "الأصغر و الأعلى مقاماً" |
Bloguna ve New York Times Gazetesi'nde yaptıklarına hayranım. | Open Subtitles | أنا معجب بمدونتك وعملك لجريدة "النيويورك تايمز" |
Son zamanlarda Carrington Gazetesi'nden haber bildirileri alıyormuş. | Open Subtitles | لقد أنشأ مُؤخراً تنبيهات إخباريّة لجريدة (كارينغتون). |
Babam öldürülmüştü, hakkında her şeyi biliyorsun, babanın gazetesine göre onu annem öldürdü. | Open Subtitles | والدي قُتل.. و أنتِ تعلمين بشأن ما يحدث لأنه طبقاً لجريدة والدكِ فإن أُمي هي من قتلته |
Ben Franklin 15 yaşındayken ağabeyinin gazetesine, kendisini Sükunet Huzurlu adında orta yaşlı bir dul gibi gösteren 14 tane mektup yazmış. | Open Subtitles | كتب 14 رسالة سراً لجريدة أخيه متظاهراً أنه أرملة كهلة اسمها (سايلنس دوجود). |
1919 yılıydı, aylarca şehre gerçek bir korku saldıktan sonra "Times-Picayune" gazetesine bir mektup yazarak... cani olduğunu kabul etmiş. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} عام 1919 بعدما روّع المدينة شهورًا بفأس حقيقيّ {\pos(190,220)} كتب خطابًا لجريدة (تايمز بيكايون) زاعمًا أنّه شيطان |
Telegraph gazetesinde çalışan bir gazeteci olduğumu söyledim. | Open Subtitles | قلت انني صحفية لجريدة التلغراف. |
Los Angeles'da The Word gazetesinde muhabirim. | Open Subtitles | أنا صحفي أعمل لجريدة (الكلمة) في لوس أنجلوس |
Kasaba dışından buraya hiç gazete gelir mi? | Open Subtitles | هل لديكِ أي نسخ لجريدة المدينه؟ |
Wisconsin'deki gazete için fotoğraf çekerdim. | Open Subtitles | ألتقط صوراً لجريدة في ويسكونسن |
Frederick Aiken, avukatlığı bıraktıktan sonra yeniden şekillenmiş Washington Post gazetesinin ilk Şehir Editörü oldu. | Open Subtitles | بعد ترك القانون، (فريدريك أيكن) أصبح أول محرر في المدينة لجريدة (مركز واشنطن) المشكلة حديثاً. |
Cleve, Birmingham gazetesinin muhabiridir. | Open Subtitles | مراسل هو كليف برمنجهام لجريدة |
Bu doğru, ama Amerikan gazeteleri için değil. | Open Subtitles | هذا صحيح و لكن ليس كمراسل لجريدة أمريكية |