İnsanları bir fikir altında toplamak için bolca baskı yapmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | استغرق الامر الكثير من لي الاذرعة , من جهتي لجمع الاشخاص للمجيء |
Ve bunun veri toplamak için tek şansı olduğu manasına geldiğini biliyordu. | TED | وذلك يعني أنها علمت بأنه لديها فرصة واحدة فقط لجمع البيانات. |
Bu seyahatinizin, canavar hakkında bilgi toplama amaçlı olduğunu duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا أن رحلتك الأستكشافية كانت لجمع الحقائق حول الوحش |
- Köleleri toplamaya filika indirdiler yine de bu tarafa geliyorlar! | Open Subtitles | ماذا؟ إنه يترك زوارق لجمع العبيد، ولكن مازال قادم نحونا .. |
Düşünsenize, ödeneğimi almaya bile arabayla giderdim. | Open Subtitles | تخيلي ذلك، الذهاب بالسيارة حتى لجمع الدعم |
Birkaç parça eşya almak için biraz zaman ister misiniz? | Open Subtitles | هل تريد أن تأخذ دقيقة لجمع عدد قليل من الأشياء؟ |
Elimizdeki kontratı sosyal bilinçli yatırımcılardan para toplamak için kullanıyoruz. | TED | نستخدم العقد لجمع المال من المستثمرين بدافع اجتماعيا. |
Devlet parasının ırk ayrımıyla ilgili veri toplamak için harcanmaması gerektiğini söylüyor. | TED | تقول مسودة القانون أن أموال الحكومة لا ينبغي إستخدامها لجمع المعلومات حول التميز العنصري. |
Güney Çin Denizinde, balıkçılar fosilleşmiş midye kabuklarını geniş mercan yataklarını kazarak toplamak için büyük çaba sarfettiler. | TED | في بحر الصين الجنوبي يذهب الصيادون لجمع أصداف المحّار المُتحجرة عن طريق الحفر في مناطق واسعة من الشعب المرجانية. |
Hayvanların kanını toplamak için kullandıkları filtre kağıtlarını gösterdiler. | TED | إنهم يعطوننا أوراق الترشيح التي استعملوها لجمع دم الحيوانات. |
Kanıt toplamak için kendi avukatlarını kullanacaklar. | Open Subtitles | ، سيوكلوا محاميهم لجمع الأدلة بدلاً عن الشرطة |
Çalışmaya başladığında bu bina tarihteki en kapsamlı veri toplama sistemi olacak. | Open Subtitles | عندما يتم تفعيلها، ستكون هذه البناية أفضل نظام لجمع البيانات في التاريخ |
Zar kanatlılar takımından olan arılar ve eşek arıları için alt çene, polen toplama ve petek yapımında bir araç olarak hizmet eder. | TED | بالنسبة للنحل والدبابير، المنتمية لرتبة غشائيات الأجنحة، تستخدمها بدلاً من ذلك كأدوات لجمع حبوب اللقاح وقولبة الشمع. |
Birçok kar amacı gütmeyen kuruluş cesur, dev ölçekli, yeni bağış toplama çalışmalarında başarısız olur da şöhretleri yerle bir olur korkusu ile isteksizdirler. | TED | هكذا الغير ربحيين لا يحاولون ان يقوموا بأي محاولة متحدية و عملاقة و شجاعة لجمع المال للخوف اذا فشلت المحاولة. ستجر سمعتهم في الطين |
Evet, şimdi Whittaker çekişmeli eyaletlere ve bağış toplamaya odaklanacak. | Open Subtitles | نعم ، ويتكرز سيقوم بالتركيز على الولايات الحاسمة لجمع التبرعات |
Elime bir bira şisesi alıp, yol boyu yürüyerek bilgi toplamaya çalışırdım. | Open Subtitles | أحياناً أخرى كنت أذهب إلى أحد المطاعم هناك وأتظاهر بأحتساء البيره لجمع المعلومات |
Ben hastanedeyken eşyalarını almaya gelmiş. | Open Subtitles | بينما انا كنت مريضة بالفراش, هو عاد الى البيت لجمع حاجاته. |
Direkt arayıp söyleyin; akşama kızları almak için burada hazır olsun. | Open Subtitles | تستدعية مباشراً تخبرهم أن يكون هنا الليلة لجمع ما يريدونه طازج |
Normalde bunlar olduğunda, para toplanması için uluslararası çağrıda bulunulur. | TED | عادة عند حدوث ذلك ينتظرون منظمة الإغاثة العالمية لجمع المال |
Üçüncü Cadde Geçidi Müzik Topluluğu'ndakiler için bağış gecesi yapıyorsunuz. | Open Subtitles | انها حملة لجمع التبرعات للأصدقاء في الشارع الثالث لجمعية الموسيقيون |
İstersek bu kıyıların görüp göreceği en büyük orduyu toplamanın bir yolu var. | Open Subtitles | إذا كنا نتمني، هناك طريقة لجمع أعظم جيش شهدته تلك الشواطئ علي الإطلاق |
Komutan beni şimdi gördüğünüz gibi hancı kılığında bilgi toplamam için atadı. | Open Subtitles | وشوغن المخصصة لي لجمع المعلومات في ستار فندقي، كما ترون لي الآن. |
Tek bildiğim, para kazanmak için seni zor zamanların beklediği. | Open Subtitles | ولكن أعلم أنك ستحظى بوقت صعب لجمع كل تلك الأموال |
Sağ ol Tom, şu an birçok Quahoglu ailenin küçük Paul Lewis için yardım parası toplamak amacıyla araba yıkadığı Spooner sokağındayım. | Open Subtitles | أنا هنا في شارع سبونر حيث تقوم عدة عائلات من كوهوج بغسل السيارات لجمع المال لأجل عملية زرع عضو للشاب بول لويس |
Ve gerçekte neler olduğunu bulması, yoğun veri içgörülerini toplaması için etnograf Grant McCracken'i işe aldılar. | TED | وحتى تتأكد أنها تتقدم عينت العالم في وصف الأعراق البشرية، غرانت مكراكين، لجمع وجهات نظر البيانات الضخمة. |
Kwok'a kalan bakiyeleri tahsil etmesini söyle. | Open Subtitles | أخبر كووك لجمع الرصيد المتبقي.على عجل |
Ondan sonra da şehir ortasında bir bağış toplantısı var. Saat üçte orada olmamız lazım. | Open Subtitles | بعد ذلك، لدينا حفل لجمع التّبرّعات في وسط المدينة، ثمّ علينا أن نصل إلى هُنا في السّاعة الثّالثة. |
O adada, herkes gibi etrafta dolaşacak, hindistan cevizi toplayacak. | TED | في تلك الجزيرة، سيركض في الأرجاء لجمع جوز الهند كأي شخص آخر. |