Bekle bir dakika. Bekle bir dakika. O artık satılmıyor. | Open Subtitles | انتظري لحظه , انتظري لحظه هم لا يبيعونها بعد الآن |
- Seni bilmiyorum, ama onu ben öldüreceğim. - Dur bir dakika. | Open Subtitles | ـ لا أعرف ماذا ستفعل أنت ولكن أنا سأقتله ـ إنتظر لحظه |
Dur bir saniye. Andrea, suçu tamamen bana atamazsın, tamam mı? | Open Subtitles | انتظري لحظه اندريا لا يمكنك ان تلوميني علي كل هذه الفوضي |
Tabii, kusura bakma. Dedikoduyla hiç işi olmayan tipten bir insansındır zaten. Seninle tanıştığım an böyle olduğunu öğrenmiştim. | Open Subtitles | نعم, أنا اسفه, لقد ادركت انك ذالك الشخص الذي يترفع عن الثرثره عرفت ذالك من اول لحظه رأيتك بها |
Hey, bir dakika, bebeğim. biraz yem alacağım, tamam mı? | Open Subtitles | لحظه واحده و سوف ااتى اليك سوف اشترى شيئا ما |
İnsanlar, gemiler ve uçaklar gerili yay gibi üzerimize salınacakları anı bekliyor. | Open Subtitles | جنود و سفن و طائرات تتمنى لحظه إطلاقها نحونا |
Hey hey Dur bir dakika, yemek yiyecektik ne oldu? | Open Subtitles | لحظه .. لحظه ماذا عن العشاء في هبة وينر ؟ |
Bir dakika önce soruları yanıtlıyordum hemen sonrasında kendimi burada otururken buldum. | Open Subtitles | فى لحظه كنت أجيب الأسئله وبعدها على حسب معرفتى كنت جالسه هنا |
IPO atılımına ne kadar yaklaşırsak, işler o kadar... bir dakika. | Open Subtitles | كلما اقتربنا الى اطلاق الاوراق الماليه كلما كان .. لحظه واحد |
Erkek dergilerinde okumuştum. Bir saniye. | Open Subtitles | لقد قرأت عن ذلك فى حجره فوق السطح لحظه واحده |
Bekle bir saniye canım. Bunun ne olduğuna bakmak istiyorum. | Open Subtitles | إنتظري لحظه حبيبتي سأتحرى من الامر بالخارج |
Bekle bir saniye. Bekle bir saniye. Bir paket sakız alayım. | Open Subtitles | انتظر لحظه انتظر لحظه , دعني اشتري علبة علكه |
Lütfen Bekle. İstediğiniz bir korumaysa, o zaman bunu ben yapacağım. | Open Subtitles | انتظر لحظه ان كنت تريد حارساً شخصياً فسأقوم أنا بهذه المهمه |
Oh, hayır, ciddi olamazsın. Bekle bir dakika. Pekala. | Open Subtitles | اوه , لا , لايمكن ان تكون جادا انتظر لحظه , حسنا , يكفى هذا |
Her an, zamandaki her olay kendine özgü ruhsal damgası vardır. | Open Subtitles | كُل لحظه ، كُل حدث فى الوقت لهُ بصمةٌ نفسية خاصة. |
Dokulara zarar veriyor. Antikorlar her an saldırabilirler. | Open Subtitles | انها تدمر هذه الانسجه الاجسام المضاده ستهاجم فى اى لحظه |
Dinle beni, biraz sonra o herifler beni aramaya çıkarlar. | Open Subtitles | هؤلاء الاشخاص سيخرجوا في اي لحظه للبحث عني |
Hayır, hayır her anı oldukça açık. | Open Subtitles | لقد ازداد غموضا بدلا من ان يتضح لا لا لا لا انه يتضح كل لحظه |
Durun, hissetmiyorum çünkü sizi bu konuda uyardım, ama kendinizi çantalara ve saç stillerine öyle kaptırdınız ki beni kıskançlıkla suçladınız. | Open Subtitles | لحظه لا , أنا لست كذلك لأني حذرتكم عن كل هذا لكن كنتم أعلى جداً و على حقيبنكِ و تسريحة الشعر |
İngiltere'nin en büyük gizli ajanı bir anda son nefesini verdi. | Open Subtitles | اعظم عميل سري حظيت به انجلترا قد قتل في لحظه واحده |