ويكيبيديا

    "لحل هذه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çözmek için
        
    • çözmem
        
    • Bu işi çözmenin
        
    Denklemi çözmek için bir yol bulmalıyız bölme işlemi olmadan. TED اذاً ،علينا إيجاد طريقة لحل هذه المعادلة بدون عملية قسمة.
    Ve gerçekten umuyorum ki bütün enerjimizi, yeteneğimizi ve bütün etkimizi bu sorunu çözmek için çoğaltırız. TED وأتمنى فعلا ، أن نضاعف طاقاتنا جميعها، كل مهاراتنا ، وكل تأثيرنا ونفوذنا ، لحل هذه المشكلة.
    Bu sorunu çözmek için, kendi kendini onaran materyaller üzerine düşündük. TED لحل هذه المشكلة فكرنا في مادة ذاتية المعالجة
    Kritik etme gücümü kullanarak cinayeti çözmem gerek. Open Subtitles يجب أن أستخدم قدراتي في التفكير الإنتقادي لحل هذه الجريمة
    Bu işi çözmenin tek yolu para. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لحل هذه المشكلة هي المال.
    Bu gücü bu sorunları çözmek için en fazla çalışan veya en azından bunları kötüleştirmeyen şirketlere daha fazla sermaye aktarmak için kullansalar ne olurdu? TED ماذا لو استخدموا هذه القوة الخارقة لتخصيص مزيد من رأس مالهم للشركات التي تعمل جاهدة لحل هذه التحديات أو على الأقل على الحد من تفاقمها؟
    Peki bu problemi çözmek için ne yapmamız gerekiyor ? TED إذن، ماذا يجب علينا فعله لحل هذه المشكلة؟
    Cevap: 3 Cevap: 2 Cevap: 1 Bulmacayı çözmek için gözümüzde canlandıralım. TED أجب في: 3 أجب في: 2 أجب في: 1 لحل هذه المعضلة علينا تصّورها،
    Ancak neyse ki eczacılar ve nörologlar kafamızdan çıkmayan bu ağrılı gizemlerin sırrını çözmek için çok çalışıyorlar. TED ولكن لحسن الحظ، يعمل علماء الصيدلة والأعصاب بجد لحل هذه الألغاز الملحة والتي تزن بشدة في عقولنا.
    Böylece, bu sorunu çözmek için düşünmeye başladık ve sonunda oyuncaklar üzerine düşünmeden edemedim. TED لذلك بدأنا التفكير لحل هذه المشكلة، وعُدت.. أفكر في الألعاب.
    Fırsat verilse bu sorunu çözmek için anlayış geliştirme ve belki geleceği düşünme yetenekleri vardır. TED لكن، إذا أتيحت لهم الفرصة، سيكون لديهم لتعزيز بصيرتهم وربما يستنيرون بأفكار كافية لحل هذه المشكلة.
    Bu problemi çözmek için büyük çaba harcanıyordu ve aslında bir çözümü de vardı. TED الان ، كان هناك جهد كبير لحل هذه المشكلة. و كان هناك حقيقة حل كبير.
    Bu sorunu çözmek için, Teal'c'i geri getirebilmek için, beraber çalışabilirler, ayrılan zaman içerisinde. Open Subtitles ربما يمكنهم العمل سويا لحل هذه المشكلة,لإعادة تيلك في الوقت المخصص
    Biz falcı ile konuşmak gerekir ve bu durumu çözmek için barışçıl direniş bir yolunu bulmak. Open Subtitles يجب أن نتحدث مع المشعوذ و نجد طريقاً للسلام لحل هذه المسألة
    Ama problemi çözmek için yeni bir yaklaşım geliştirmişsin. Open Subtitles ولكن كنت قد وصلنا مع نهجا جديدا لحل هذه المشكلة.
    Bu sorunu çözmek için seni öldürmekten başka bir yol buldum. Open Subtitles أكتشفت طريقة لحل هذه المشكلة بدون إضطراري لقتلك
    Polisin yetki alanında ve bana güvenin, bu vakayı çözmek için FBI'ın tam desteğini isteyeceğim. Open Subtitles الشرطة عندها الصلاحية القضائية و صدقيني سأعرض عليهم قوة الاف بي اي كلها لحل هذه القضية
    Sanki Reven, katili yoluyla, bu davayı çözmem için bana yalvaran bir mesaj gönderiyor gibiydi. Ve çözdük ama Reddington haklı. Open Subtitles كان مثل ريفن كان أرسل لي رسالة من خلال القاتل، والتسول لي لحل هذه القضية.
    Benim bu sorunu çözmem için gerekli zamanı benden çalan şey, senin düşüncesizce Dünya'yı çevirmeye kalkışmandı. Open Subtitles حرمتني من الوقت الذي احتاجه ! لحل هذه المشكلة
    Bu işi çözmenin tek bir yolu var. Open Subtitles هناك طريقة واحدة لحل هذه المشكلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد