ويكيبيديا

    "لحمايته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • korumak için
        
    • koruyacak
        
    • onu korumak
        
    • korumaya
        
    • koruma
        
    • koruyan
        
    • korumam
        
    • koruması için
        
    • güvenliği için
        
    • korunmak
        
    • onu koruman
        
    • Onu korumanın
        
    • korumak adına
        
    Ölüp çürüyene kadar onu korumak için yapmam gereken her şeyi yapacağım. Open Subtitles وحتى تحين وفاتي و يبرد جسدي سأفعل كل ما يتوجب علي لحمايته
    Eğer onunla yatıyorsan, onu korumak için yalan söyleme ihtimalin daha yüksek. Open Subtitles إن كنتِ على علاقة جسدية معه، فسيبدو من الأرجح أنكِ تكذبين لحمايته
    Hava muhalefetinden korumak için kızların paketlemesi birkaç dakika alır. Open Subtitles سيتطلب الأمر بضعة دقائق لتقوم الفتيات بلفه لحمايته من الطقس
    Karmaşık yaşama yuva olabilmek için her gezegenin sıvı hâlde suya çabuk tükenmeyecek bir güneşe ve onu meteoritlerden koruyacak dev bir komşuya ihtiyacı vardır. Open Subtitles أي كوكب يجب أن يكون موطناً لحياة معقدة يحتاج ماءً سائلاً، وشمساً لا تحرقه سريعاً، وجاراً عملاقاً لحمايته من النيازك.
    Yasalar kralların üstündedir ve krallık danışmanı olarak korumaya yemin ettim. Open Subtitles القانون اكبر من اى ملك وحسب القوانين انا هنا لحمايته
    Hava muhalefetinden korumak için kızların paketlemesi birkaç dakika alır. Open Subtitles سيتطلب الأمر بضعة دقائق لتقوم الفتيات بلفه لحمايته من الطقس
    Babamın dediği gibi onu korumak için her şeyi yapmalıyım. Open Subtitles وكما قال والدي عليّ أن أفعل كلّ ما بوسعي لحمايته
    Ya birisi onu görevi tehdit edenden korumak için programladıysa? Open Subtitles ماذا لو أن شخص قد برمجت لحمايته يمثل تهديداً للمهمة؟
    Ama onu korumak için buradayım elektrikli sandalyeye göndermek için değil. Open Subtitles ولكنني هنا لحمايته وليس المساعدة . في إرساله للكرسي الكهربائي
    Ve burada onu korumak için yeterince adam olduğunu düşünüyorum, tabii gerekirse. Open Subtitles . و اعتقد بأنه لدينا كم كافي من الرجال هنا لحمايته , ان احتجنا لذالك
    Bu insanlar ona zarar verebilir, yetiştirilen yetişkin var onu korumak için olmayacak ki? Open Subtitles أن الأشخاص يمكنم أن يؤذوه أن البالغين الكبار لن يكونوا موجودين لحمايته ؟
    Onu korumak için yapıyorsunuz, bu sizi korkunç biri yapmaz. Open Subtitles , أنتِ تفعلين ما هو مطلوب لحمايته و هذا لا يجعلكِ فظيعة
    İnsanların zamanındayken, üst düzey demir yapısını korozyon etkilerinden korumak için her yedi yılda bir boyanıyordu. Open Subtitles أثناء وجود البَشَر‏، هيكله العلوي الحديدي كان يدهن مرة كل سبع سنوات لحمايته من التآكل.
    Bay Crowley'in oğlunu korumak için gizlediğine inanılıyor ama aslında sakladığı şeyler: Open Subtitles أخفى ابنه بعيداً عن الأنظار لحمايته ولكن ما كان يخفيه فعلاً
    Bugün yapmazsam koruyacak bir gelecek olmayacak. Open Subtitles إن لم أفعل ذلك اليوم، فلن يكون هناك مستقبل لحمايته
    Depoda ki bir piç yüzünden, karımı korumaya çalıştığı için kovuldu. Open Subtitles لقد طرد لحمايته زوجتي من أحمق في المستودع
    Evin etrafında fazla koruma var. Open Subtitles ولمعلوماتكم فقط لديه الكثير من الحراس لحمايته
    Trampetler ve marşlar eşliğinde... bir tabut, bir bayrak ve onu yağmurdan koruyan plastik muşamba... Open Subtitles طبول مكبوتة و موسيقى جنائزية تابوت و علم مغطى بالبلاستيك لحمايته من المطر
    Ama demiştin ki, 1 Kasım'da dönersem... korumam gereken 1 milyon dolarlık imtiyaz var. Çocuk menüleri, oyuncaklar. Open Subtitles لدي انتاج ضخم بمليار لحمايته منتجات تسويقية
    Bak, Emma'ya onu ve özel eşyalarını koruması için bir sürü para ödedik. Open Subtitles انظر ، لقد ذهبنا الى ايمى دفعنا مالا جيدا لحمايته وأحتياجاته الشخصية
    Gallifrey kendi güvenliği için zaman sürekliliğinin en sonuna yerleştirilmiş durumda. Open Subtitles يقع غاليفري حالياً في أقصى إستمرارية الزمن لحمايته
    - Evet, mikroplardan korunmak için kirin temizlenmesi gerekli. Open Subtitles أجل، يجب تطهيرها من الأوساخ لحمايته من الجراثيم
    Unutma, kötü korsanlar hazineyi çalmaya çalışıyor ve senin onu koruman gerekiyor. Open Subtitles الآن تذكر، يحاول القراصنة الأشرار سرقة الكنز، لذا تحتاج لحمايته.
    Onu korumanın en iyi yolu da, kanıtları saklamak. Open Subtitles . والطريقة المثلى لحمايته هي ان تخفي الدليل
    onu korumak adına yalan söyleyebilirdim, ama söylemedim. Open Subtitles - كان بإمكاني الكذب لحمايته -

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد