Bilmiyorum. Onun için endişeleniyorum. Kabul etmekten nefret etsemde, sanırım onu huzurevine koymanın zamanı geldi | Open Subtitles | لا أعرف أنا قلقه عليها أكره أن أعترف بهذا لكن ربما حان الوقت لنرسلهم لدار المسنين |
huzurevine gitmeden bir aile kursaydım iyi olurdu. | Open Subtitles | وتأسيس عائلة قبل أن أصل لدار النقاهة سيكون لطيفا. |
Böyle tatlı bir nasıl yurda gönderilebilir? | Open Subtitles | كيف لاحد ان يرسل فتاه حلوه مثل هذه لدار ايتام؟ |
Gita'yı beni getirtmek için yaşlılar yurduna göndermiş. | Open Subtitles | لدرجة أنها أرسلت جيتا لدار المسنين لاحضارى |
Eski opera binasının mükemmel bir kopyası... ama kimin umurunda? | Open Subtitles | النسخة المتقنة طبق الأصل لدار الأوبرا القديمة لكن من يهتمّ؟ |
yetimhaneye bağışlanan her bir kuruşu, müdür zimmetine geçiriyordu. Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki kendilerini doyurmak için fare yakalamak zorunda kalmışlardı. | TED | كان المدير يختلس كل سنت يتبرع به لدار الأيتام، وفي غيابي، كان الأطفال يعانون من إهمال فظيع حيث أجبروا على الإمساك بالفئران لإطعام أنفسهم. |
Çünkü huzurevine düşmeden önce bir aile kurmak istiyorsun. | Open Subtitles | ولأنك تريد تأسيس عائلة قبل أن تصل لدار النقاهة. |
Diğer bir ekibi de, babamızı kurtarmak için huzurevine. | Open Subtitles | والفريق الآخر.. لدار الرعاية لإنقاذ والدنا. |
Sonra da bir huzurevine kapatılacaksın. | Open Subtitles | ثم ستنتهي لدار للمسنّين حيث ستضطرّ للاستيقاظ صباحًا |
Beni huzurevine kapattırmak gibi bir planın mı var? | Open Subtitles | ألا زالت تلك الخطة في ذهنك أن تسوقني لدار الرعاية؟ |
O zaman seni geçici yurda almayı konuşabiliriz. | Open Subtitles | ومن ثم نتحدث عن الذهاب لدار التأهيل المشروط |
Geçici yurda kapağı atmak istiyorsan, daha çok şey anlatmalısın, Dewey. | Open Subtitles | تريد الوصول لدار التسريح عليك منحي أكثر من ذلك " ديوي " |
Bu parayı yetimler yurduna bağışlayacağım. | Open Subtitles | سآخذها لدار الأيتام مباشرة |
Çocuklar yurduna gidecek. Ne olabilir ki? | Open Subtitles | ستذهب لدار الايتام.. |
Seni öksüzler yurduna yollamayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أرسلك لدار الأيتام |
Eski opera binasının mükemmel bir kopyası... ama kimin umurunda? | Open Subtitles | النسخة المتقنة طبق الأصل لدار الأوبرا القديمة لكن من يهتمّ؟ |
Bu belediye binasının arka girişi. Alarm var ama buradan etkisiz hale getirebiliriz. | Open Subtitles | إنّه المدخل الخلفي لدار البلديّة إنّه مرعوب، ولكن نستطيع نزع سلاحه من هنا |
Belediye binasının ana telefon santraline bir yama yapabilirsek hoparlörü olan herhangi bir telefonu mikrofona çevirebiliriz. | Open Subtitles | إذا إستطعنا الولوج إلى لوحة المفاتيح الرئيسيّة لدار البلديّة، فيمكننا تحويل أيّ هاتف يعمل -إلى ميكروفون |
Rommel'in karargahını, yanındaki yetimhaneye zarar vermeden patlattı. | Open Subtitles | لقد قام بتفجير المركز الرئيسى لروميل بدون اى تخريب لدار الايتام المجاور له |
Artan parayla da yetimhaneye kapı alabildik. | Open Subtitles | وبالمال المتبقي ، تسنى لدار الأيتام شراء باب أمامي |
Sen istersen topla eşyalarını, git bir yetimhaneye ya da nereye gideceksen. | Open Subtitles | وبإمكانكِ أن تحزمي أغراضكِ وتأخذيها لدار الأيتام أو منزل شبه حكومي |