| Bayan Tura'nın, Gestapo'dan saklayacak hiç bir şeyi yok. | Open Subtitles | ليس لدى السيدة تورا ما تخفيه عن الجستابو |
| Anne, lütfen geri gel. Bayan Schäfer çok sıkıcı. | Open Subtitles | أمي، أرجوك، عودي إلينا الجو ممل جداً لدى السيدة شوفر |
| Anne, lütfen geri gel. Bayan Schäfer çok sıkıcı. | Open Subtitles | أمي، أرجوك، عودي إلينا الجو ممل جداً لدى السيدة شوفر |
| Sonsuza kadar Bayan Er'in etrafında bir şanslı yıldız olarak dolanmamı ummuştu. | Open Subtitles | تأمل لو أن السيدة إر لو أن لدى السيدة إر نجمة محظوظة تتبعها حيثما ذهبت |
| Ama eğer zahmet olmazsa Bayan Florrick'in söyleyeceklerini de duymayı isteriz. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت لا تمانعين، أعتقد أننا نريد جميعا أن نسمع ماذا لدى السيدة لتقوله |
| Sayın Hakim, üzgünüm ki Bayan Brodus'un evinde maalesef aramalar için telefon yok. | Open Subtitles | للأسف ليس لدى السيدة (برودوس) هاتف لأية اتصالات مراقبة دخلها محدود، سيدي القاضي |
| Pekala. Barbie, Bayan Sykes'ın amonyum seviyesine bak. Ensefalopatisi var. | Open Subtitles | (باربي) تفقدي مستوى الأمونيا لدى السيدة (سايكس) لديها اعتلال دماغي |
| Bayan Frederic bir bağlantısı var Depoyla tam olarak anlayamadığım | Open Subtitles | لدى السيدة (فريدريك) اتصال بالمستودع لا أفهمه أنا حتى كليًا |
| Bayan Crawley'nin hiçbir itirazı yoksa, Molesley'i gönder. | Open Subtitles | لكن بإمكانك الإرسال في طلب "موزلي" إذا لا مانع لدى السيدة "كراولي" |
| Eskiden Bayan Crawley'nin yanında çalışan Bayan Bird'den bir mektup aldım. | Open Subtitles | لقد تلقيتُ رسالة من السيدة "بيرد"، التي كانت تعمل لدى السيدة "كراولي" |
| - Artık Bayan Crawley ile çalıştığımı biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | -أفترضُ بأنكِ تعرفين أني أعمل لدى السيدة "كراولي" الآن، في منزل آلـ"كراولي" -لقد سمعت |
| Doktor Price affınıza sığınarak Bayan Booth'un yanına, aşağı inerek kendinize büyük bir kadeh içki aldıktan sonra gelip durumumu tekrar değerlendirmenizi isteyebilir miyim? | Open Subtitles | دكتوربرايس... مع خالص احترامي هلا نزلت للأسفل لدى السيدة بوث |
| Bayan Hellman var 5:00 randevusu için burada. | Open Subtitles | لدى السيدة هيلمان الساعة الخامسة |
| Bayan Adams Foster oğlumun kızına tehdit oluşturduğunu düşünmek için sebebi yoktur. | Open Subtitles | ليس لدى السيدة (آدامز-فوستر) سبب للشعور بأن ابني يشكل تهديداً على ابنتها |
| Bayan Martin'in iki salonu bir hizmetçisi ve sekiz ineği var. | Open Subtitles | لدى السيدة (مارتن) قاعتان وخادمة وثماني بقرات. |
| Bayan Elton'ın senden hoşlanmamak için ne gibi bir sebebi olabilir? | Open Subtitles | بالتأكيد ليس لدى السيدة (إلتون) سبباً لتكرهك. |
| Bu çay tedavisi Bayan Jones' un ruh gücünü kullanarak "solucan"ı beslemesini ve hayat vermesini sağlamış. | Open Subtitles | الآن، العلاج بالشاي (فتح لدى السيدة (جونز ممراً روحياً ليسمح لروح الكائن بالتغذي عليها |
| Bayan Chamberlin'in şimdiye kadarki en büyük müşterisi? | Open Subtitles | أكبر عميل لدى السيدة (تشامبرلين) حتى الأن ؟ |
| Bayan Hilly'nin yanında işe girdim diye bana mı kızıyor? | Open Subtitles | الآن هل هي غاضبة مني لأني حصلت على ذلك العمل لدى السيدة (هيلي)؟ |
| Ama Bayan Jolene'in annesi vasiyetinde Bayan Jolene ile çalışmamı istedi. | Open Subtitles | لكن أم السيدة (جولين) قد زرعت في عقلها أني سأعمل لدى السيدة (جولين). |