ويكيبيديا

    "لديكِ سبب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bir nedenin
        
    • bir sebebin
        
    • bir sebep
        
    Ama iyi Bir nedenin yoksa, ben yap derim. Open Subtitles ولكن إلا في حال كان لديكِ سبب جيد, فأنا أقول إفعليها.
    Onu eve davet ettiysen iyi Bir nedenin var demektir. Open Subtitles و إذا قلتِ أنكِ تريدين دعوته أنا أثق أن لديكِ سبب وجيه حقاً؟
    Bir şeyden nefret etmeden önce geçerli Bir nedenin olmalı. Open Subtitles لذا يجب أن يكون لديكِ سبب محترم ... لكراهية الشيء قبل أن تقرري كرهه
    Senin... senin beni kurtarmak için bir sebebin yoktu, ama kurtardın. Open Subtitles وأنتِ لم يكن لديكِ سبب يدفعكِ لإنقاذي لكنكِ فعلتِ
    Çünkü eğer sen olsaydın mükemmel bir sebebin olurdu anlam ifade eden önemli bir nutuk. Open Subtitles أترين, أعلم فقط أنه لو كنتِ انا, سيكون لديكِ سبب رائع. خطاب ما مهم مليئ بهذه المعاني.
    Aslında daha önce tanışmıştık, ama hatırlamanız için bir sebep yok Open Subtitles ليس لديكِ سبب لتتذكّرى ذلك، ولكنّنا فى الحقيقة تقابلنا من قبل
    Bir nedenin olmalı. Her şeyin bir nedeni vardır. Open Subtitles حسناً، لابد أن لديكِ سبب لكل شئ سبب
    İyi Bir nedenin olması gerekir. Open Subtitles من الأفضل أن يكون لديكِ سبب وجيه
    Bir nedenin olmalı. Open Subtitles لابد أن لديكِ سبب
    Yaşamak için Bir nedenin var mı? Open Subtitles هل لديكِ سبب لكي تعيشي؟ ل
    Claire, ben umarım bize dönmek için daha iyi Bir nedenin vardır. Open Subtitles (كلير)، أنا.. -كنت آمل أن يكون لديكِ سبب أفضل لتعودِ إلينا .
    Bunun için çok iyi Bir nedenin olduğunu farz ederdim ve çamaşır suyu almaya giderdim. Open Subtitles سأفترض بأن لديكِ سبب وجيه. ثمسأذهبلأشترىمادة"مُبيضة" ( تُستخدم لمحو الأدلة الجنائية )
    Özel Bir nedenin varmış. Open Subtitles إذن لديكِ سبب محدد.
    Bana güvenmediğini ve güvenmemek için iyi bir sebebin olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنكِ لا تثقين بي، و لديكِ سبب وجيه بالفعل
    Artık huysuz olmak için bir sebebin kalmadı. Open Subtitles أتعلمين أمراً , لم يعد لديكِ سبب لتغضبي بعد الآن
    Akşam yemeğini kaçırdığın için iyi bir sebebin olsa iyi olur, küçük hanım. Open Subtitles من الأفضل أن يكون لديكِ سبب جيد لتفويت العشاء يا آنسة
    - Şimdi eve gitmek için bir sebebin var. Open Subtitles حسنا، الآن لديكِ سبب في العودة إلى المنزل
    Sanıyorum iyi bir sebebin vardı. Open Subtitles يخيّل لي أنّ لديكِ سبب مقنع
    Sana bağımsız bir güvenlik soruşturması yürüttüğünü söyledi ve bunun aksini düşünmen için bir sebep yoktu. Open Subtitles لقد أخبركِ أنه كان يُجري فحصاً مُستقلاً وما كان لديكِ سبب لتصديقه
    Kaçtıklarına inanmanızı sağlayacak bir sebep var mı? Open Subtitles هل لديكِ سبب يجعلكِ تظنين أنهما قد هربتا؟
    Aksini düşünmek için bir sebep var mı? Open Subtitles هل لديكِ سبب لتعتقدي العكس؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد