ويكيبيديا

    "لديهِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • vardı
        
    • sahip
        
    • varmış
        
    • elinde
        
    • vardır
        
    • ın
        
    Yanında bir sürü sahte kimlikler, pasaportlar ve silah vardı. Open Subtitles لقد كان لديهِ سلاحاً ومجموعةً من الهوياتِ وجوازاتِ السفر المزورةِ
    Hem o hem de berbat bir hijyen sorunu vardı. Open Subtitles ذاك، و كانَ لديهِ مُشكلة رهيبةَ معَ النظافَة
    İlişkiye sahip olan herhangi birsi, şüpheyle oraya kadar yükselir, Open Subtitles أي شخص لديهِ علاقة مع المشتبه بهِ يذهب إلى هُناك،
    Bir avarenin ruhuna sahip. Tıpkı annesi. Open Subtitles لديهِ روحُ المُتجوِّل، مثلَ أُمهِ تماماً
    Evet, iki yaşantın varmış gibi ama zaten iki yaşantımız var. Open Subtitles نعم، إنها حياة مزدوجة فحسب جميعنا لديهِ حياة مزدوجة.
    Bütün tutkularını tatmin ettikten sonra, tutkularının anlamsız olduğunu fark etti, elinde bir şey kalmamıştı, Open Subtitles بعدَ أن أشبعَ جميعَ رغباتِه أدركَ أنَ شهواتهُ كانَت فارِغَه و أنهُ لَم يكُن لديهِ أي شيء
    Aslında bakarsan, omuz kaslarının inanıImaz bir dönüş kabiliyeti vardır. Open Subtitles في الواقع الصفع الدوار لديهِ مدىً مذهل في التحرك
    Kyle'ın anıları olmamasına ne kadar alışmıştım. Open Subtitles لقد بدأتُ اعتاد أن كايل ليس لديهِ ذكريات
    Schillinger'ı ispiyonlamak için her hakkım vardı, onun de benim peşime düşmek için. Open Subtitles لَديَّ كُلُ الحَق أَن أوشي بشيلينجَر. و لديهِ الحَق بالهُجومِ عليّ
    - Geçmişinde şiddet vardı, ama davranışlarını kontrol altında tutmak için ilaç veriliyordu. Open Subtitles لديهِ تاريخ مِنَ العُنف لكنهُ كانَ يَتَلقى دواءً للسيطَرَة على ذلكَ النوع مِن التَصَرُّف
    Babasının bir düzine karısı 100 çocuğu vardı ama o, en çok sevdiğiydi. Open Subtitles والدها لديهِ عشرة زوجات و 100 من الأطفال لكنها كانت المفضلة لديه
    Öyle bir şey demedim. Hayır, suç ortağı vardı. Vali suç ortağıydı. Open Subtitles لم أقلّ ذلك ، بلّ لديهِ شريكاً، إنـّه المحافظ.
    Biri evimizin resimlerini çekiyordu, ötekinde de dürbün vardı. Open Subtitles أحدهم كان يأخذُ صوراً لمنزلنا ، والآخر كان لديهِ منظارٌ
    Bu koca aileden, evin anahtarına sahip olan birileri var mıydı? Open Subtitles ألديك علم ما إن كان أيّ من أقرباءه المزعومين لديهِ مُفتاح للمنزل؟
    İsteyebileceği tüm hazinelere sahip oldu. Open Subtitles و كانت لديهِ كُل الكنوز التي ترغِبين فيها
    Zekâsı ve parası bol olsa da farkındalık konusunda düşük bir seviyeye sahip. Open Subtitles على الرغم من أن لديهِ النقود الوفيرة إدراكهُ للخطرِ في المقابل متباين
    Sanki ölülerin alevle bir sorunu varmış gibi. Open Subtitles كما لو كان الميت لديهِ شيء ما ضد اللّهب المكشوف
    Kilit zarar görmemiş. Demek ki giren kişinin anahtarı varmış. Open Subtitles القفل لم يتضرر ، لذا الفاعل مهمن يكن كانَ لديهِ مفتاح
    Çikolataya alerjisi varmış. Vurmak zorunda kaldım. Open Subtitles لديهِ حساسية من الكعك كان عليَّ أن أضربهُ
    Bunun elinde tek bir kanıt olsa müvekkilimi tutuklayacak bir adamdan gelen abartılı bir tahmin olduğunu kabul edelim. Open Subtitles الأعتراف بأن الأمر مجرد تخمين عميق من رجلُ بأمكانهُ أعتقالُ مُوكلي إذا كان لديهِ أي دليل
    elinde ilaç deneylerine katılmaya gönüllü bir grup insan vardı. Open Subtitles لديهِ لائحة من الناس مستعدونَ لخوض تجربة عقاقير
    Hayır, yapacak işleri vardır. Open Subtitles لا , أنا سمعت أن لديهِ بعض المهمات ليديرها.
    Buradaki ev sahiplerinin elinde bu işi halledecek etkili bir bunker buster varmış ama bana Başkan'ın... Open Subtitles مضيفنا هنا لديهِ قنبلة مخترقة للملاجئ المحصّنة تحت الأرض تستطيعُ تنفيذ المهمة، لكنّهم أخبروني للتو

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد