ويكيبيديا

    "لديه شيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir şeyi
        
    • bir şey var
        
    • bir şeyler
        
    • şeyi var
        
    • şey vardır
        
    • şey vardı
        
    • şeyler vardır
        
    • bir şey varmış
        
    - Kaybedecek bir şeyi olan sensin. - Koç, onları tanımıyorsun bile. Open Subtitles ـ أنت من لديه شيء ليخسره ـ أنت لا تعرفهم أيها المدرب
    Muhtemelen sadece etrafında dönüyor. Yapacak fazla bir şeyi yok. Open Subtitles إنه فقط يستعمل القوة والتهديد ليس لديه شيء آخر يفعله
    Pekâlâ, üzerinde Avatar'ın kokusu olan herhangi bir şey var mı? Open Subtitles من لديه شيء يحتوي على رائحة الأفاتار ؟ لدي عصا آنـج
    Sana söylemek istediği bir şey var. Konuşmanızı canlı yayınlayabilir miyiz? Open Subtitles لديه شيء يريد أن يخبرك به ألا بأس في إذاعتنا لمحادثتكما؟
    Şu anda bir şeyler saklayan birisi gibi terliyorsun. Open Subtitles الآن أنت تدرس مثل شخص ما لديه شيء يُخفيه
    Herkesin yapacak bir şeyi var! Open Subtitles الكل لديه شيئاً ليعمله الكل لديه شيء هام
    Kaybedecek bir şeyi olmayan biriyle asla asla kavga etme. Open Subtitles لا تبدأ عراكاً أبداً مع شخص ليس لديه شيء ليخسره
    - Yani. Saklayacak bir şeyi olmayan kimsenin dişleri o kadar beyaz olmaz. Open Subtitles يعني أن لا أحد يبيض أسنانه هكذا إلا و كان لديه شيء ليُخفيه.
    Gizleyecek bir şeyi olmayan birinin davranışı gibi durmuyor, değil mi? Open Subtitles هذا ليس سلوك شخص ما ليس لديه شيء يخفيه، أليس كذلك؟
    Dördüncü olarak, sizin çok iyi bildiğinizi sandığınız bir şeyi farklı bir açıdan bakarak yazdığını farkedersiniz. TED وهذا الثالث والرابع , شخص لديه شيء كنت تعتقد انك تعرف كل شيء عنه ، ولكنهم قدموه بصورة جديدة
    Saklayacak bir şeyi olmayan hiçbir şeyden endişelenmez. Open Subtitles رجل ليس لديه شيء يخفيه, هو رجل ليس لديه اي شيء ليخاف عليه. 67 00: 09:
    Doktora kötürüm olduğunuzu söylerseniz size verecek bir şeyi olmaz. Open Subtitles أخبر الرجل الذي يطعمك أنه ليس لديه شيء لك
    - Sana göstermek istediğimiz bir şey var. - Zach sana bir şey göstermek istiyor. Open Subtitles لدينا شيء لنُريه أياك زاك لديه شيء ليريه أياك
    Elinde, annemin başına çok büyük bela açabilecek bir şey var. Open Subtitles لديه شيء يخص أمي يستطيع أن يدخلها في مشاكل كثيره.
    Aklında daha farklı bir şey var sanmıştım. Open Subtitles ولكني اعتقدت أنه كان لديه شيء مختلف في فكره
    Belki de onların ajanlarından birini vurup, kaçtığı gerçeği için bir şeyler yapılmalı. Open Subtitles ربما ذلك لديه شيء متعلق بحقيقة أنه أطلق النار على أحد عملائهم وأفلت منها.
    Demek istediğim şu herkesin geçmişinde bir şeyler vardır... Open Subtitles أنا أقول فقط أنّ كل شخص لديه شيء ما في ماضيه
    Eğer sana sunabileceği bir şeyler olduğunu düşünmeseydin, onu hapisten kaçırmayı asla kabul etmezdin. Open Subtitles لم تطمع يوماً لتهًريبه إذا لم تظن أن لديه شيء ليقدمه
    Gece boyunca meşgul olacağız. Şimdi oyalanacak bir şeyi var. Open Subtitles سنكون منشغلين طوال الليل الآن لديه شيء ليقوم به
    Yani, herkesin kendinde sevmediği bir şey vardır. Open Subtitles كل واحد منا لديه شيء يخصه لا يحبه
    Aslında sana sormak istediğim ciddi bir şey vardı. Open Subtitles نعم؟ انا بصراحة لديه شيء ما جاد انا اريد ان اسأله لك
    En son ormanda elinde bir zımbırtıyla görülmüş, elinin yerinde kanca gibi bir şey varmış. Open Subtitles شوهد لأخر مره في الغابه و لديه شيء بدلاً من يده خطاف في المكان اللي يفترض أن تكون يده فيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد