Bir hastam var, devamlı yorgun, devamlı tuvalete gidiyor ve kilo kaybediyor. | Open Subtitles | لديّ هذا المريض... . غالباً ما يكون متعب, يتبول كثيراً, يخسر وزنه. |
Ama şimdi çalışan bir kalbim var. | Open Subtitles | و الآن لديّ هذا القلب الذي ينبض و يعمل جيداً |
Ama şimdi çalışan bir kalbim var. | Open Subtitles | و الآن لديّ هذا القلب الذي ينبض و يعمل جيداً |
Ama senin vücut ısın oradaki sıcaklığı yükseltiyor. bu etkiyi taşımaya meyilliyim. | Open Subtitles | ولكن حرارة جسدك ترفع من درجة الحرارة إن لديّ هذا التأثير عادة |
Şimdi, çişin gelebilir diye senin için elimizde bu var, tamam mı? | Open Subtitles | في حالة ما أردتي التبول فأنا لديّ هذا لكِ |
Sadece bilmeni istiyorum, böyle bir şeye alışkanlık edinmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريدُكِ أن تعلمين، ليس من عادتي أن يكون لديّ هذا النوع من الأمور |
Eğer böyle bir yeteneğim olsaydı... | Open Subtitles | ...أترون، لو كان لديّ هذا النوع من الموهبة |
Etrafımdaki herkesi zehirleyen bir hastalığım var. | Open Subtitles | لديّ هذا المرض الذي يخرج مني انه يسمم كل من حولي |
Evet. Bende insanı yaşlı gösteren o hastalıktan var. Geçsin diye ilaç verdiler ve ben de aşırı doz aldım. | Open Subtitles | أجل، لديّ هذا المرض الذي يجعلك تبدين كرجل عجوز لكنهم أعطوني دواء له فتناولت الكثير منه |
Neyse. Dediğim gibi, bir kaynağım var. | Open Subtitles | حسناً، وإذاً، أخبرتكِ بأنه لديّ هذا المصدر |
Onu bir akşam yemeğinde ağırlamak ve ona yeni limon rendemi göstermek gibi bir hayalim var. | Open Subtitles | لديّ هذا التخيّل أنها تأتي لتناول العشاء. وأُريها قشّارة الليمون الجديدة الخاصّة بي. |
Evet, aslında var. Olay da bu zaten. | Open Subtitles | نعم ، في الواقع ، لديّ هذا ما يدور عنه كل شيء |
İş yerinde... bir arkadaş var. Benimle olmanın tek sebebinin filmdeki rol olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لديّ هذا الصديق بالعمل الذي يعتقد أنّ السبب الوحيد لكونكِ معي هُو لأجل الدور في الفيلم. |
Ya bende bir çeşit renk körlüğü var renkleri görüyorum ama onları önemsemiyorum. | Open Subtitles | لديّ هذا النوع من عميّ الألوان ، حيث يمكنني أنّ أري الألوان ، لكن لا أهتم بهم |
En azından geceleri beni soğuk tutacak şeylerim var. | Open Subtitles | على الأقل كان لديّ هذا القدر ليجعلني باردًا بالليل. |
Ama azı sözünü tutmuştur. yeteğiyle,zerafetiyle size sunacağım bu genç adam, | Open Subtitles | ولكن البعض قد أظهر الإلتزام والمهارة والذكاء الذي لديّ هذا الفتى الذي سأقدمه لكم الليلة |
Küçükken de bu model bir arabam vardı, hatırladın mı? | Open Subtitles | كان لديّ هذا المجسم حينما كنت صغير ، أتذكر؟ |
Şu an böyle bir iznim yokta.. | Open Subtitles | ليس لديّ هذا النوع من السلطة القضائية |
İnsanlarda böyle bir etkim vardır, evet. | Open Subtitles | أجل، لديّ هذا التأثير على الناس. |